Keçiyi Beklerken

Stok Kodu:
9786053313342
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
192
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-02
Çeviren:
Ali Rıza Dırık
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.89
3.11
9786053313342
543896
Keçiyi Beklerken
Keçiyi Beklerken
3.111
Keçiyi Beklerken Yevgeniy Dubrovin'in en önemli yapıtıdır. Bu yapıtta savaşla parçalanmış, savaştan önce var olan insanlık ilişkilerinin yok edildiği yeryüzünde ahlaksal değerlerin gerekliliği son derece trajik bir boyut kazanır ve bir absürdün yol açtığı yıkım işlenir.
Şiddetle karşı karşıya kalan yetim çocuk ve yeni yetmelerin yazgısıyla sarsılan okur, iyiliğin yaşama yeniden dönmesi ve kalıcılaşması davasında güç katmanın gerekliliğini tüm benliğiyle hissetmektedir.
Kasabada ve köylerde kol gezen yoksulluk, evlerini terk edip ormanda yaşamaya alışmış yeni yetmeler, erkeklerin savaşa gitttiği yerlerdeki çocukların başı boş yetişmeleri, çeteleşmeleri; kolhozlarda yalnızca kadınların ve savaştan yaralı dönmüş erkeklerin çalışması ve insanların henüz arınamadığı sınıfsal ayrım yapıtın başlıca konularıdır.
Romanda yaşananlar, aslında faşizmin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği coğrafyasında bıraktığı manzaranın tipik bir örneğidir.
Romanın başkahramanının ağzından bir çocuk saflığı ve kıvrak zekâsıyla öykülediği olaylar dizisi bir trajediyle sonlanmaktadır.
Yapıt 1988 yılında Fransız adı altında sinemaya uyarlanmıştır ve Sovyetler Birliği'nin birçok kentinde de sahnelenmiştir.
Keçiyi Beklerken Yevgeniy Dubrovin'in en önemli yapıtıdır. Bu yapıtta savaşla parçalanmış, savaştan önce var olan insanlık ilişkilerinin yok edildiği yeryüzünde ahlaksal değerlerin gerekliliği son derece trajik bir boyut kazanır ve bir absürdün yol açtığı yıkım işlenir.
Şiddetle karşı karşıya kalan yetim çocuk ve yeni yetmelerin yazgısıyla sarsılan okur, iyiliğin yaşama yeniden dönmesi ve kalıcılaşması davasında güç katmanın gerekliliğini tüm benliğiyle hissetmektedir.
Kasabada ve köylerde kol gezen yoksulluk, evlerini terk edip ormanda yaşamaya alışmış yeni yetmeler, erkeklerin savaşa gitttiği yerlerdeki çocukların başı boş yetişmeleri, çeteleşmeleri; kolhozlarda yalnızca kadınların ve savaştan yaralı dönmüş erkeklerin çalışması ve insanların henüz arınamadığı sınıfsal ayrım yapıtın başlıca konularıdır.
Romanda yaşananlar, aslında faşizmin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği coğrafyasında bıraktığı manzaranın tipik bir örneğidir.
Romanın başkahramanının ağzından bir çocuk saflığı ve kıvrak zekâsıyla öykülediği olaylar dizisi bir trajediyle sonlanmaktadır.
Yapıt 1988 yılında Fransız adı altında sinemaya uyarlanmıştır ve Sovyetler Birliği'nin birçok kentinde de sahnelenmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat