9786257854238
527010
https://www.turkishbooks.com/books/kara-hikaye-p527010.html
Kara Hikâye
4.32
İhanete uğramış dengbejler, kendini yakan İbrahimler, Havva'nın verdiği elmayı kibarca geri
çeviren Ademler, at hırsızları, sabah ezanları, gelmeyen babalar, masumiyeti bir hançer gibi
kullanan genç kızlar... Kürşat Çelik okurunu tepetaklak olmuş bir dünyada kelimelerin, olayların,
karakterlerin, gerçekte de gündelik hayatımızı ören o derin gerilimlerin dövüştüğü bir boks
ringine çağırıyor. Üstelik yumruklaşacağımız kişi bir başkası değil, karşımızdaki yine biziz!
Kendimizden kaçıyoruz, korkuyla hangi köşeyi dönsek bizi orada yine kendimiz karşılıyor!
Kendimizi arıyoruz, nefes nefese kendimizin peşinden koşuyoruz, tam ensesinden
yakalayacakken daracık bir ara sokağa sapıp bizi atlatıveriyor! Hasılı; gerçek yahut kurmaca,
Çelik'e göre "gölgesi kendisinden büyük" karakterler olarak o kara hikâyeyi -bizzat içinde
yaşayarak- hiç durmaksızın yazıyor, bozuyor, sonra baştan yazıyoruz...
çeviren Ademler, at hırsızları, sabah ezanları, gelmeyen babalar, masumiyeti bir hançer gibi
kullanan genç kızlar... Kürşat Çelik okurunu tepetaklak olmuş bir dünyada kelimelerin, olayların,
karakterlerin, gerçekte de gündelik hayatımızı ören o derin gerilimlerin dövüştüğü bir boks
ringine çağırıyor. Üstelik yumruklaşacağımız kişi bir başkası değil, karşımızdaki yine biziz!
Kendimizden kaçıyoruz, korkuyla hangi köşeyi dönsek bizi orada yine kendimiz karşılıyor!
Kendimizi arıyoruz, nefes nefese kendimizin peşinden koşuyoruz, tam ensesinden
yakalayacakken daracık bir ara sokağa sapıp bizi atlatıveriyor! Hasılı; gerçek yahut kurmaca,
Çelik'e göre "gölgesi kendisinden büyük" karakterler olarak o kara hikâyeyi -bizzat içinde
yaşayarak- hiç durmaksızın yazıyor, bozuyor, sonra baştan yazıyoruz...
İhanete uğramış dengbejler, kendini yakan İbrahimler, Havva'nın verdiği elmayı kibarca geri
çeviren Ademler, at hırsızları, sabah ezanları, gelmeyen babalar, masumiyeti bir hançer gibi
kullanan genç kızlar... Kürşat Çelik okurunu tepetaklak olmuş bir dünyada kelimelerin, olayların,
karakterlerin, gerçekte de gündelik hayatımızı ören o derin gerilimlerin dövüştüğü bir boks
ringine çağırıyor. Üstelik yumruklaşacağımız kişi bir başkası değil, karşımızdaki yine biziz!
Kendimizden kaçıyoruz, korkuyla hangi köşeyi dönsek bizi orada yine kendimiz karşılıyor!
Kendimizi arıyoruz, nefes nefese kendimizin peşinden koşuyoruz, tam ensesinden
yakalayacakken daracık bir ara sokağa sapıp bizi atlatıveriyor! Hasılı; gerçek yahut kurmaca,
Çelik'e göre "gölgesi kendisinden büyük" karakterler olarak o kara hikâyeyi -bizzat içinde
yaşayarak- hiç durmaksızın yazıyor, bozuyor, sonra baştan yazıyoruz...
çeviren Ademler, at hırsızları, sabah ezanları, gelmeyen babalar, masumiyeti bir hançer gibi
kullanan genç kızlar... Kürşat Çelik okurunu tepetaklak olmuş bir dünyada kelimelerin, olayların,
karakterlerin, gerçekte de gündelik hayatımızı ören o derin gerilimlerin dövüştüğü bir boks
ringine çağırıyor. Üstelik yumruklaşacağımız kişi bir başkası değil, karşımızdaki yine biziz!
Kendimizden kaçıyoruz, korkuyla hangi köşeyi dönsek bizi orada yine kendimiz karşılıyor!
Kendimizi arıyoruz, nefes nefese kendimizin peşinden koşuyoruz, tam ensesinden
yakalayacakken daracık bir ara sokağa sapıp bizi atlatıveriyor! Hasılı; gerçek yahut kurmaca,
Çelik'e göre "gölgesi kendisinden büyük" karakterler olarak o kara hikâyeyi -bizzat içinde
yaşayarak- hiç durmaksızın yazıyor, bozuyor, sonra baştan yazıyoruz...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.