9786059634106
433692
https://www.turkishbooks.com/books/kar-cicegi-p433692.html
Kar Çiçeği Şiirler
4.8
Postallı'nın şiirleri birçok gazete ve dergide, Kar Çiceği mahlasıyla bazen de kendi ismi ile yayınlanmıştır. Topra-ğa Bir Can Düştü, Can Çiçeğim ve Yüreğime Elif Düştü isimli üç tane şiir kitabı yayınlanmış bulunan Postallı'nın şiirleri "Anadolu Hececileri" isimli ortak bir şiir kitabında ve altı şiir antolojisinde yer aldı. Çeşitli yarışmalarda üç birincilik, bir üçüncülük, beş kez de mansiyon ödülü aldı. Anayurt Gazetesi 3. Edebi-yat ve Şiir Yarışmasında Takdir Belge-si, Kayseri Kültür Derneği ile Anadolu İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği tarafından da ödüllendirilmiş bulunmaktadır.
O, bir Anadolu insanı, ümmet ve mem-leket sevdalısı, ailesinin de toplumun da ayrılmaz parçasıdır. Şiirlerinde va-tan ve din sevgisi, dünyevi ve ilahi aşk ile Mevlana tarafından Şeb-i Arus (Dü-ğün Gecesi) olarak adlandırılan ölüm anı çokça boy gösterir. Yaylalardaki kevenler de, ahalinin derdi de şairin satırlarında çiçek açar;
"Yetim bir yavruyu, pek üzgün gör-düm,
Yürek yandı, pişti, köze dokundu.
Saçını okşadım, derdini sordum,
İç çekti, ağladı, öze dokundu."
Şiir; Şair'in içini döktüğü yalçın dağlar-dır, dertleştiği dostudur, satırları tırma-layan çığlığıdır, haykırışıdır. Kar Çiçeği yıllardır süren bu yolculuktaki mahlası-dır. Bunca çiçek varken aslında KarÇiçeği'ni kendinden bir parça görü-şü, onun yaşadığı zorluklara karşın ayakta ve tevazu ile duruşundandır. Şair, kendi hissiyatını Kar Çiçeği'nde görür, bizlere Kar Çiçeği'nde görünür. Görebilmek ümidi ile...
"Şiiri bilmeyene anlatamam şiiri
Kaymağa limon sıkar, bala katar zehiri
Ne gül tanır, ne gülşen, bülbüldeki aşkı hiç!
Duygusu olmayanlar, nasıl duyar şairi
O, bir Anadolu insanı, ümmet ve mem-leket sevdalısı, ailesinin de toplumun da ayrılmaz parçasıdır. Şiirlerinde va-tan ve din sevgisi, dünyevi ve ilahi aşk ile Mevlana tarafından Şeb-i Arus (Dü-ğün Gecesi) olarak adlandırılan ölüm anı çokça boy gösterir. Yaylalardaki kevenler de, ahalinin derdi de şairin satırlarında çiçek açar;
"Yetim bir yavruyu, pek üzgün gör-düm,
Yürek yandı, pişti, köze dokundu.
Saçını okşadım, derdini sordum,
İç çekti, ağladı, öze dokundu."
Şiir; Şair'in içini döktüğü yalçın dağlar-dır, dertleştiği dostudur, satırları tırma-layan çığlığıdır, haykırışıdır. Kar Çiçeği yıllardır süren bu yolculuktaki mahlası-dır. Bunca çiçek varken aslında KarÇiçeği'ni kendinden bir parça görü-şü, onun yaşadığı zorluklara karşın ayakta ve tevazu ile duruşundandır. Şair, kendi hissiyatını Kar Çiçeği'nde görür, bizlere Kar Çiçeği'nde görünür. Görebilmek ümidi ile...
"Şiiri bilmeyene anlatamam şiiri
Kaymağa limon sıkar, bala katar zehiri
Ne gül tanır, ne gülşen, bülbüldeki aşkı hiç!
Duygusu olmayanlar, nasıl duyar şairi
Postallı'nın şiirleri birçok gazete ve dergide, Kar Çiceği mahlasıyla bazen de kendi ismi ile yayınlanmıştır. Topra-ğa Bir Can Düştü, Can Çiçeğim ve Yüreğime Elif Düştü isimli üç tane şiir kitabı yayınlanmış bulunan Postallı'nın şiirleri "Anadolu Hececileri" isimli ortak bir şiir kitabında ve altı şiir antolojisinde yer aldı. Çeşitli yarışmalarda üç birincilik, bir üçüncülük, beş kez de mansiyon ödülü aldı. Anayurt Gazetesi 3. Edebi-yat ve Şiir Yarışmasında Takdir Belge-si, Kayseri Kültür Derneği ile Anadolu İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği tarafından da ödüllendirilmiş bulunmaktadır.
O, bir Anadolu insanı, ümmet ve mem-leket sevdalısı, ailesinin de toplumun da ayrılmaz parçasıdır. Şiirlerinde va-tan ve din sevgisi, dünyevi ve ilahi aşk ile Mevlana tarafından Şeb-i Arus (Dü-ğün Gecesi) olarak adlandırılan ölüm anı çokça boy gösterir. Yaylalardaki kevenler de, ahalinin derdi de şairin satırlarında çiçek açar;
"Yetim bir yavruyu, pek üzgün gör-düm,
Yürek yandı, pişti, köze dokundu.
Saçını okşadım, derdini sordum,
İç çekti, ağladı, öze dokundu."
Şiir; Şair'in içini döktüğü yalçın dağlar-dır, dertleştiği dostudur, satırları tırma-layan çığlığıdır, haykırışıdır. Kar Çiçeği yıllardır süren bu yolculuktaki mahlası-dır. Bunca çiçek varken aslında KarÇiçeği'ni kendinden bir parça görü-şü, onun yaşadığı zorluklara karşın ayakta ve tevazu ile duruşundandır. Şair, kendi hissiyatını Kar Çiçeği'nde görür, bizlere Kar Çiçeği'nde görünür. Görebilmek ümidi ile...
"Şiiri bilmeyene anlatamam şiiri
Kaymağa limon sıkar, bala katar zehiri
Ne gül tanır, ne gülşen, bülbüldeki aşkı hiç!
Duygusu olmayanlar, nasıl duyar şairi
O, bir Anadolu insanı, ümmet ve mem-leket sevdalısı, ailesinin de toplumun da ayrılmaz parçasıdır. Şiirlerinde va-tan ve din sevgisi, dünyevi ve ilahi aşk ile Mevlana tarafından Şeb-i Arus (Dü-ğün Gecesi) olarak adlandırılan ölüm anı çokça boy gösterir. Yaylalardaki kevenler de, ahalinin derdi de şairin satırlarında çiçek açar;
"Yetim bir yavruyu, pek üzgün gör-düm,
Yürek yandı, pişti, köze dokundu.
Saçını okşadım, derdini sordum,
İç çekti, ağladı, öze dokundu."
Şiir; Şair'in içini döktüğü yalçın dağlar-dır, dertleştiği dostudur, satırları tırma-layan çığlığıdır, haykırışıdır. Kar Çiçeği yıllardır süren bu yolculuktaki mahlası-dır. Bunca çiçek varken aslında KarÇiçeği'ni kendinden bir parça görü-şü, onun yaşadığı zorluklara karşın ayakta ve tevazu ile duruşundandır. Şair, kendi hissiyatını Kar Çiçeği'nde görür, bizlere Kar Çiçeği'nde görünür. Görebilmek ümidi ile...
"Şiiri bilmeyene anlatamam şiiri
Kaymağa limon sıkar, bala katar zehiri
Ne gül tanır, ne gülşen, bülbüldeki aşkı hiç!
Duygusu olmayanlar, nasıl duyar şairi
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.