Kanlıdere'nin Kurtları

Stok Kodu:
9789750408380
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
350
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
12.60
10.08
9789750408380
518969
Kanlıdere'nin Kurtları
Kanlıdere'nin Kurtları
10.08
Dursun Akçam, yalın bir dille kaleme aldığı Kanlıdere'nin Kurtları romanıyla
okuru örnek bir onur mücadelesine çekiyor.

Demirkırat'ın iyice sertleştiği yıllardır; Doğu Anadolu'nun ücra köşesindeki
Çeşmir köyü amansız kuraklığın altında ezilmektedir. Bey, kasabadaki partili
yandaşlarına sırt dayıyarak köylüye zulüm ederken kesesini de
dolduracak kirli oyunlar çevirir. Öte yandan Muhtar, İmam, köyün ileri gelenleri,
Bey ile işbirliği içinde olup gidişata izleyici kaldıkları gibi kendi çıkarlarının
peşindedir. Yiyecek bulamayan köylü, aynı zamanda vergilerin
altında inim inim inlerken köyün delikanlısı Merdan ile arkadaşları, Bey'e başkaldırıp
sömürü ve zulüm düzenini yıkmak ister...

Hurafenin, siyasî baskının, yoksulluğun ve geleneğin kör kıskacında, Merdan ile yavuklusu
Nazlı'nın direnişi, insan olmanın kıvancıdır aynı zamanda.

"... Bazen insan farkına varmadan komonistlik yapar. Söz gelimi, yoksulluğu ağzına alıp
dertlendin mi, onun var, benim yok dedin mi ossaat komonist olursun! Çünkü Allah herkesin
kısmetini ayrı vermiştir. Beş parmağın beşi de bir mi? Ot yakmak, bent yıkmak, kışlak basarak
hayvanı kurşunlamak hem komonistlik hem anarşikliktir. O işleri yapan komşularımız bilmeden
yapmışlardır. Köyümüzde kuraklık var. Perişan olduğumuz doğru. Ancak şikâyetçi oldun mu,
elin malına göz diktin mi günaha girdin, hak yolundan çıktın demektir. Yahu düşünsene,
kim verdi kuraklığı? Çok şükür köyümüzde komonist öğretmen olmadığından komonistlik de
çıkmamıştır."
Dursun Akçam, yalın bir dille kaleme aldığı Kanlıdere'nin Kurtları romanıyla
okuru örnek bir onur mücadelesine çekiyor.

Demirkırat'ın iyice sertleştiği yıllardır; Doğu Anadolu'nun ücra köşesindeki
Çeşmir köyü amansız kuraklığın altında ezilmektedir. Bey, kasabadaki partili
yandaşlarına sırt dayıyarak köylüye zulüm ederken kesesini de
dolduracak kirli oyunlar çevirir. Öte yandan Muhtar, İmam, köyün ileri gelenleri,
Bey ile işbirliği içinde olup gidişata izleyici kaldıkları gibi kendi çıkarlarının
peşindedir. Yiyecek bulamayan köylü, aynı zamanda vergilerin
altında inim inim inlerken köyün delikanlısı Merdan ile arkadaşları, Bey'e başkaldırıp
sömürü ve zulüm düzenini yıkmak ister...

Hurafenin, siyasî baskının, yoksulluğun ve geleneğin kör kıskacında, Merdan ile yavuklusu
Nazlı'nın direnişi, insan olmanın kıvancıdır aynı zamanda.

"... Bazen insan farkına varmadan komonistlik yapar. Söz gelimi, yoksulluğu ağzına alıp
dertlendin mi, onun var, benim yok dedin mi ossaat komonist olursun! Çünkü Allah herkesin
kısmetini ayrı vermiştir. Beş parmağın beşi de bir mi? Ot yakmak, bent yıkmak, kışlak basarak
hayvanı kurşunlamak hem komonistlik hem anarşikliktir. O işleri yapan komşularımız bilmeden
yapmışlardır. Köyümüzde kuraklık var. Perişan olduğumuz doğru. Ancak şikâyetçi oldun mu,
elin malına göz diktin mi günaha girdin, hak yolundan çıktın demektir. Yahu düşünsene,
kim verdi kuraklığı? Çok şükür köyümüzde komonist öğretmen olmadığından komonistlik de
çıkmamıştır."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat