Kalemimin Ayak İzleri

Stok Kodu:
9786059474603
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
522
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
21.00
16.80
9786059474603
488494
Kalemimin Ayak İzleri
Kalemimin Ayak İzleri
16.8
"Üstün insan, gücünün artmasıyla birlikte, gerçekte zavallı ve acınacak insan haline gelmiştir... Uzun süredir
anlamamız gereken bu gerçeği kabul edelim. Üstün insan olmakla, gerçekte, insan dışı bir varlık olduk biz." Albert
Schweitzer:
"Bir toplumun dini ne ise içtimai vicdanı da o, içtimai vicdanı ne ise, gerçek dini de odur." Elmalılı Hamdi Yazır.
"Siyaset, insan kazanımına dayalı tüm gönüllü (iradi) davranış, iyi nitelik, huy, mizaç ve yetenekleri farklı olan
bunca insana ortak kullanılmak amacıyla dağıtılması gereken iş ve yetenekleri yerleştirme ve bunların sürekliliğini onlarda
kalacak biçimde korumadır." Farabi
"Ey yoksulların koruyucusu... Ey zalimlerin korkusu... Ey büyük Attila! İşte ben, bütün Hıristiyanların temsilcisi,
Ben Papa 1 Leo, önünüzde diz çökerek yalvarıyorum: Roma'ya girmeyiniz. Dünya Hıristiyanları adına sesleniyorum, bize
acıyınız!"
Attila, Papa'ya seslenerek : "Kalkınız Papa hazretleri! Bir din büyüğünün önümüzde diz çökmesine gönlümüz
elvermez. Lütfen kalkınız! Roma'yı ve sizleri bağışlıyorum. Barış ve kardeşlik içerisinde yaşadığınız sürece, benden size
zarar gelmeyeceğini biliniz. İmparatorunuz, Romalıları adalet üzere yönettiği sürece, ben uzaklardayım. Aksi halde çok
yakınınızdayım! Selâm söyleyiniz, sizi bana gönderen İmparatorunuza!"
Büyük Hun İmparatoru Attila
Erzurum'un çok zengin bir gazete basın tarihi vardır. Gazete düzenli bir şekilde, genelde kâğıt üzerine
basılan ve haberlerin okuyucuya ulaşımı için kullanılan yazılı bir yayındır. 2011 yılından bu tarafa Palandöken
Gazetesi'nde köşemde yazılar yazmaya başladım. İnternetin ve dijital yayıncılığın gelişmesiyle internet üzerinde yayınlanan gazetelerin sayısı Erzurum'da da arttı. Palandöken Gazetesi'nin internet sayfasında da yazılarımız
yayınlandı. Yine aralıksız bugüne kadar Doğu Türk internet gazetesinde de yayınlandı. Ayrıca Erkhaber, Erzurum
Post ve Erzurum Gazete Gürses gibi internet gazetelerinde de yazılarım daha sonraları yayınlandı.
Yazılarımda doğrudan felsefe üzerine ve ayrıca politika, din, ahlak, tarih, sanat, eğitim ve sosyal
konularda ve yaşamın birçok alanında da felsefe yapmaya çalıştım. Özellikle felsefe derslerinde öğrencilerime
felsefe hakkında kanaatiniz nedir diye sorduğumda lisede ya felsefe dersi görmemişler ya da çok olumlu
bakmadıklarını ifade ederlerdi. Felsefeye sadece lise öğrencileri değil toplumumuzun büyük bölümünde de
felsefeye karşı olumsuz bir tutum yerleşmiştir. Bazen bana sorarlar hocam üniversitede hangi fakültede, hangi
bölümdesiniz? Eğitim Fakültesi'nde felsefe hocasıyım dediğimde yüz ifadelerine bakarım çok da hoşnut
olmazlar. Öyle mi? Hayırlısı!
Derslerde öğrencilerim zaman zaman hocam felsefe yaşama felsefesini öğretiyorsa neden düşüncelerinizi
daha geniş kilelere ulaştırmak istemiyorsunuz derlerdi. Derslerin sonunda bu ders sizin için ne anlam geldi?
Sorusuna cevap olarak açık yüreklilikle artık felsefeye uçuk kaçık bir uğraş alanı değil, hayatta işimize yarayacak
bir etkinlik olarak baktıklarını, at gözlüklerini çıkardıklarını, ön yargılarını yıktıklarını söylerlerdi. Hatta bir gün
son sınıf öğrencilerimle "Küsmek Üzerine " yazımı beraber yazdık. Felsefeye karşı olumsuz tavır takınanlar
çoğunlukla cemaat evlerinde ve yurtlarında kalan öğrenciler ve aşırı ideolojik olan sol grup içerindeki
öğrencilerdi.
Yazı başlıklarına ülkemizin gündemine oturan güncel konular neden oluyordu. Ancak o konuyu kendi
bağlamı içerisinde ele alıyordum. Örnek olarak basında "Tiranlık" sözü gündeme geldiğinde o günkü yazımı
"Tiranlık Üstüne" adıyla yayınladım. Tiranlığı siyaset felsefesi açısından değerlendirdim. Ele aldığım konuyu her
düzeydeki okuyucuya hitap edecek şekilde düzenlemeye gayret ettim. Yazılarımın anlaşılırlığı yanında
tarafsızlığı ve derinlikli olması içinde olabildiğince özen gösterdim.
"Üstün insan, gücünün artmasıyla birlikte, gerçekte zavallı ve acınacak insan haline gelmiştir... Uzun süredir
anlamamız gereken bu gerçeği kabul edelim. Üstün insan olmakla, gerçekte, insan dışı bir varlık olduk biz." Albert
Schweitzer:
"Bir toplumun dini ne ise içtimai vicdanı da o, içtimai vicdanı ne ise, gerçek dini de odur." Elmalılı Hamdi Yazır.
"Siyaset, insan kazanımına dayalı tüm gönüllü (iradi) davranış, iyi nitelik, huy, mizaç ve yetenekleri farklı olan
bunca insana ortak kullanılmak amacıyla dağıtılması gereken iş ve yetenekleri yerleştirme ve bunların sürekliliğini onlarda
kalacak biçimde korumadır." Farabi
"Ey yoksulların koruyucusu... Ey zalimlerin korkusu... Ey büyük Attila! İşte ben, bütün Hıristiyanların temsilcisi,
Ben Papa 1 Leo, önünüzde diz çökerek yalvarıyorum: Roma'ya girmeyiniz. Dünya Hıristiyanları adına sesleniyorum, bize
acıyınız!"
Attila, Papa'ya seslenerek : "Kalkınız Papa hazretleri! Bir din büyüğünün önümüzde diz çökmesine gönlümüz
elvermez. Lütfen kalkınız! Roma'yı ve sizleri bağışlıyorum. Barış ve kardeşlik içerisinde yaşadığınız sürece, benden size
zarar gelmeyeceğini biliniz. İmparatorunuz, Romalıları adalet üzere yönettiği sürece, ben uzaklardayım. Aksi halde çok
yakınınızdayım! Selâm söyleyiniz, sizi bana gönderen İmparatorunuza!"
Büyük Hun İmparatoru Attila
Erzurum'un çok zengin bir gazete basın tarihi vardır. Gazete düzenli bir şekilde, genelde kâğıt üzerine
basılan ve haberlerin okuyucuya ulaşımı için kullanılan yazılı bir yayındır. 2011 yılından bu tarafa Palandöken
Gazetesi'nde köşemde yazılar yazmaya başladım. İnternetin ve dijital yayıncılığın gelişmesiyle internet üzerinde yayınlanan gazetelerin sayısı Erzurum'da da arttı. Palandöken Gazetesi'nin internet sayfasında da yazılarımız
yayınlandı. Yine aralıksız bugüne kadar Doğu Türk internet gazetesinde de yayınlandı. Ayrıca Erkhaber, Erzurum
Post ve Erzurum Gazete Gürses gibi internet gazetelerinde de yazılarım daha sonraları yayınlandı.
Yazılarımda doğrudan felsefe üzerine ve ayrıca politika, din, ahlak, tarih, sanat, eğitim ve sosyal
konularda ve yaşamın birçok alanında da felsefe yapmaya çalıştım. Özellikle felsefe derslerinde öğrencilerime
felsefe hakkında kanaatiniz nedir diye sorduğumda lisede ya felsefe dersi görmemişler ya da çok olumlu
bakmadıklarını ifade ederlerdi. Felsefeye sadece lise öğrencileri değil toplumumuzun büyük bölümünde de
felsefeye karşı olumsuz bir tutum yerleşmiştir. Bazen bana sorarlar hocam üniversitede hangi fakültede, hangi
bölümdesiniz? Eğitim Fakültesi'nde felsefe hocasıyım dediğimde yüz ifadelerine bakarım çok da hoşnut
olmazlar. Öyle mi? Hayırlısı!
Derslerde öğrencilerim zaman zaman hocam felsefe yaşama felsefesini öğretiyorsa neden düşüncelerinizi
daha geniş kilelere ulaştırmak istemiyorsunuz derlerdi. Derslerin sonunda bu ders sizin için ne anlam geldi?
Sorusuna cevap olarak açık yüreklilikle artık felsefeye uçuk kaçık bir uğraş alanı değil, hayatta işimize yarayacak
bir etkinlik olarak baktıklarını, at gözlüklerini çıkardıklarını, ön yargılarını yıktıklarını söylerlerdi. Hatta bir gün
son sınıf öğrencilerimle "Küsmek Üzerine " yazımı beraber yazdık. Felsefeye karşı olumsuz tavır takınanlar
çoğunlukla cemaat evlerinde ve yurtlarında kalan öğrenciler ve aşırı ideolojik olan sol grup içerindeki
öğrencilerdi.
Yazı başlıklarına ülkemizin gündemine oturan güncel konular neden oluyordu. Ancak o konuyu kendi
bağlamı içerisinde ele alıyordum. Örnek olarak basında "Tiranlık" sözü gündeme geldiğinde o günkü yazımı
"Tiranlık Üstüne" adıyla yayınladım. Tiranlığı siyaset felsefesi açısından değerlendirdim. Ele aldığım konuyu her
düzeydeki okuyucuya hitap edecek şekilde düzenlemeye gayret ettim. Yazılarımın anlaşılırlığı yanında
tarafsızlığı ve derinlikli olması içinde olabildiğince özen gösterdim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat