9786058312975
174867
https://www.turkishbooks.com/books/kalbin-duasi-p174867.html
Kalbin Duası
8.04
Yüreğinizin dayanamama noktasına kapı araladığı vakitleri,
hissiyatınızın en dokunaklı anında yaşarsınız. Bunca kahra seyirci
kalmayı kendinize yediremezsiniz. Okurken bazen, başınızı kaldırıp
gözünüz alabildiğine tâ uzaklara dalarsınız. Uzaklara dalmak yazının
derinlerine inmenin bir başka tarifidir aslında.
Selvigül Kandoğmuş Şahin, derdini dava, davasını dert edinmiş bir mümin kadın olarak zamanının şahidi olma yolunda azim ve kararlılıkla yürüyüş kaydetmekte Kalbin Duası ile. Yazdıklarıyla hakikatin acılı ve sancılı yanlarına parmak basarken, gelmesinde asla şüphe olmayan o "büyük karar günü"nü de hep hatırda tutuyor.
"Kalem bir yazgı gibi yürür damarlarımıza. Düğüm düğüm olur kelimeler. Her bir cümle biliriz ki amel-i salih olmalı. Bizim yarınlarımızı, ahiretimizi aydınlatacak salih amel duraklarından bir durak olmalı yazılarımız. Bu hâl üzere yazar ve söyleriz ve dâhi yaşarız. Muradımız budur. Yazdıklarımızla ve yaşadıklarımızla, güneşin altında soluk alıp verirken kulluk şuurunda olarak, eşref-i mahlûkat olduğumuzu duyumsamak ve öyle girmek yazının iklimlerine. "Kalem, benim kalemdir" diyen Nuri Pakdil gibi siperden yazmak. Has okurun ve has yazarın önüne muhkem ve arınmış kelimelerle çıkmak yegâne duamızdır…"
(Tanıtım Bülteninden)
Selvigül Kandoğmuş Şahin, derdini dava, davasını dert edinmiş bir mümin kadın olarak zamanının şahidi olma yolunda azim ve kararlılıkla yürüyüş kaydetmekte Kalbin Duası ile. Yazdıklarıyla hakikatin acılı ve sancılı yanlarına parmak basarken, gelmesinde asla şüphe olmayan o "büyük karar günü"nü de hep hatırda tutuyor.
"Kalem bir yazgı gibi yürür damarlarımıza. Düğüm düğüm olur kelimeler. Her bir cümle biliriz ki amel-i salih olmalı. Bizim yarınlarımızı, ahiretimizi aydınlatacak salih amel duraklarından bir durak olmalı yazılarımız. Bu hâl üzere yazar ve söyleriz ve dâhi yaşarız. Muradımız budur. Yazdıklarımızla ve yaşadıklarımızla, güneşin altında soluk alıp verirken kulluk şuurunda olarak, eşref-i mahlûkat olduğumuzu duyumsamak ve öyle girmek yazının iklimlerine. "Kalem, benim kalemdir" diyen Nuri Pakdil gibi siperden yazmak. Has okurun ve has yazarın önüne muhkem ve arınmış kelimelerle çıkmak yegâne duamızdır…"
(Tanıtım Bülteninden)
Yüreğinizin dayanamama noktasına kapı araladığı vakitleri,
hissiyatınızın en dokunaklı anında yaşarsınız. Bunca kahra seyirci
kalmayı kendinize yediremezsiniz. Okurken bazen, başınızı kaldırıp
gözünüz alabildiğine tâ uzaklara dalarsınız. Uzaklara dalmak yazının
derinlerine inmenin bir başka tarifidir aslında.
Selvigül Kandoğmuş Şahin, derdini dava, davasını dert edinmiş bir mümin kadın olarak zamanının şahidi olma yolunda azim ve kararlılıkla yürüyüş kaydetmekte Kalbin Duası ile. Yazdıklarıyla hakikatin acılı ve sancılı yanlarına parmak basarken, gelmesinde asla şüphe olmayan o "büyük karar günü"nü de hep hatırda tutuyor.
"Kalem bir yazgı gibi yürür damarlarımıza. Düğüm düğüm olur kelimeler. Her bir cümle biliriz ki amel-i salih olmalı. Bizim yarınlarımızı, ahiretimizi aydınlatacak salih amel duraklarından bir durak olmalı yazılarımız. Bu hâl üzere yazar ve söyleriz ve dâhi yaşarız. Muradımız budur. Yazdıklarımızla ve yaşadıklarımızla, güneşin altında soluk alıp verirken kulluk şuurunda olarak, eşref-i mahlûkat olduğumuzu duyumsamak ve öyle girmek yazının iklimlerine. "Kalem, benim kalemdir" diyen Nuri Pakdil gibi siperden yazmak. Has okurun ve has yazarın önüne muhkem ve arınmış kelimelerle çıkmak yegâne duamızdır…"
(Tanıtım Bülteninden)
Selvigül Kandoğmuş Şahin, derdini dava, davasını dert edinmiş bir mümin kadın olarak zamanının şahidi olma yolunda azim ve kararlılıkla yürüyüş kaydetmekte Kalbin Duası ile. Yazdıklarıyla hakikatin acılı ve sancılı yanlarına parmak basarken, gelmesinde asla şüphe olmayan o "büyük karar günü"nü de hep hatırda tutuyor.
"Kalem bir yazgı gibi yürür damarlarımıza. Düğüm düğüm olur kelimeler. Her bir cümle biliriz ki amel-i salih olmalı. Bizim yarınlarımızı, ahiretimizi aydınlatacak salih amel duraklarından bir durak olmalı yazılarımız. Bu hâl üzere yazar ve söyleriz ve dâhi yaşarız. Muradımız budur. Yazdıklarımızla ve yaşadıklarımızla, güneşin altında soluk alıp verirken kulluk şuurunda olarak, eşref-i mahlûkat olduğumuzu duyumsamak ve öyle girmek yazının iklimlerine. "Kalem, benim kalemdir" diyen Nuri Pakdil gibi siperden yazmak. Has okurun ve has yazarın önüne muhkem ve arınmış kelimelerle çıkmak yegâne duamızdır…"
(Tanıtım Bülteninden)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.