9789753443494
365033
https://www.turkishbooks.com/books/ittihat-terakkiden-gunumuze-yek-tarz-i-siyaset-turklestirme-p365033.html
İttihat Terakkiden Günümüze Yek Tarz-ı Siyaset: Türkleştirme
9.6
Hainler tatil yapmasa da vatanseverler ülkelerini, bayraklarını, namus ve şereflerini çiğnetmeyeceklerdir diye haykırarak sergiyi basanlar, dün Rumlara, Ermenilere, Yahudilere karşı duydukları ırkçı nefreti, bugün PKKli yaftasını kolayca yapıştırdıkları Türkiyedeki Kürtler için duyuyorlar... Yerli Naziler sadece sağ maskeli değiller. Olması gerektiği gibi, bazıları da sol maskeleriyle ırkçı kinlerini kusuyorlar. İşte bir örneği: Türkoğlu, Türk kızı Türklüğü koru! başlıklı bir broşür. Türk Solu dergisinin internet sayfasında açılış sayfası olarak yer alıyor. Bildirinin altında yer alan haritanın başlığı broşürü tamamlıyor: Kürt sorunu yok, Kürt istilası var!
Ahmet İnsel
Beyoğlu, öyle bir hale getirildi ki, manzaraya inanmak mümkün değil. Çingeneler günlerce eşya topladılar sokaklardan. Saatler, dikiş makineleri, buzdolapları... Sokaklara atılmış. İngiliz kumaşlarını top olarak arabaların arkasına takıyorlar; biri bir tarafa çekiyor, biri diğer tarafa. İplik haline getiriyorlar top top kumaşları. Nasıl da düşünmüşler bunu, koca bir top kumaş gidiyor ip oluyor! Bu olayların ardından çok sayıda Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Türkiyeyi terk edip yurt dışına gitti. 1964te Rumların Yunanistana gönderilmeleri sırasında, benim bildiğim kadarıyla; yakma, kırma, yağma, öldürme gibi olaylar ama, o günlerde herkesi emniyete çağırıp, Kendi rızamla gidiyorumdiye imza aldılar. Formalite tabii, tehditle aldılar bütün bu imzaları. İnsanların çoğu ağlayarak gitti. Ömrüm boyunca hep duyduğum, bıkmadan usanmadan söylenen Potansiyel düşmanlar! Sedyeyle bir kadın gidiyor, yürümeye gücü yok, o kadıncağız da, potansiyel düşman sayılıyor ve acımasızca sınır dışı ediliyor.
Sarkis Çerkezyan
Ahmet İnsel
Beyoğlu, öyle bir hale getirildi ki, manzaraya inanmak mümkün değil. Çingeneler günlerce eşya topladılar sokaklardan. Saatler, dikiş makineleri, buzdolapları... Sokaklara atılmış. İngiliz kumaşlarını top olarak arabaların arkasına takıyorlar; biri bir tarafa çekiyor, biri diğer tarafa. İplik haline getiriyorlar top top kumaşları. Nasıl da düşünmüşler bunu, koca bir top kumaş gidiyor ip oluyor! Bu olayların ardından çok sayıda Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Türkiyeyi terk edip yurt dışına gitti. 1964te Rumların Yunanistana gönderilmeleri sırasında, benim bildiğim kadarıyla; yakma, kırma, yağma, öldürme gibi olaylar ama, o günlerde herkesi emniyete çağırıp, Kendi rızamla gidiyorumdiye imza aldılar. Formalite tabii, tehditle aldılar bütün bu imzaları. İnsanların çoğu ağlayarak gitti. Ömrüm boyunca hep duyduğum, bıkmadan usanmadan söylenen Potansiyel düşmanlar! Sedyeyle bir kadın gidiyor, yürümeye gücü yok, o kadıncağız da, potansiyel düşman sayılıyor ve acımasızca sınır dışı ediliyor.
Sarkis Çerkezyan
Hainler tatil yapmasa da vatanseverler ülkelerini, bayraklarını, namus ve şereflerini çiğnetmeyeceklerdir diye haykırarak sergiyi basanlar, dün Rumlara, Ermenilere, Yahudilere karşı duydukları ırkçı nefreti, bugün PKKli yaftasını kolayca yapıştırdıkları Türkiyedeki Kürtler için duyuyorlar... Yerli Naziler sadece sağ maskeli değiller. Olması gerektiği gibi, bazıları da sol maskeleriyle ırkçı kinlerini kusuyorlar. İşte bir örneği: Türkoğlu, Türk kızı Türklüğü koru! başlıklı bir broşür. Türk Solu dergisinin internet sayfasında açılış sayfası olarak yer alıyor. Bildirinin altında yer alan haritanın başlığı broşürü tamamlıyor: Kürt sorunu yok, Kürt istilası var!
Ahmet İnsel
Beyoğlu, öyle bir hale getirildi ki, manzaraya inanmak mümkün değil. Çingeneler günlerce eşya topladılar sokaklardan. Saatler, dikiş makineleri, buzdolapları... Sokaklara atılmış. İngiliz kumaşlarını top olarak arabaların arkasına takıyorlar; biri bir tarafa çekiyor, biri diğer tarafa. İplik haline getiriyorlar top top kumaşları. Nasıl da düşünmüşler bunu, koca bir top kumaş gidiyor ip oluyor! Bu olayların ardından çok sayıda Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Türkiyeyi terk edip yurt dışına gitti. 1964te Rumların Yunanistana gönderilmeleri sırasında, benim bildiğim kadarıyla; yakma, kırma, yağma, öldürme gibi olaylar ama, o günlerde herkesi emniyete çağırıp, Kendi rızamla gidiyorumdiye imza aldılar. Formalite tabii, tehditle aldılar bütün bu imzaları. İnsanların çoğu ağlayarak gitti. Ömrüm boyunca hep duyduğum, bıkmadan usanmadan söylenen Potansiyel düşmanlar! Sedyeyle bir kadın gidiyor, yürümeye gücü yok, o kadıncağız da, potansiyel düşman sayılıyor ve acımasızca sınır dışı ediliyor.
Sarkis Çerkezyan
Ahmet İnsel
Beyoğlu, öyle bir hale getirildi ki, manzaraya inanmak mümkün değil. Çingeneler günlerce eşya topladılar sokaklardan. Saatler, dikiş makineleri, buzdolapları... Sokaklara atılmış. İngiliz kumaşlarını top olarak arabaların arkasına takıyorlar; biri bir tarafa çekiyor, biri diğer tarafa. İplik haline getiriyorlar top top kumaşları. Nasıl da düşünmüşler bunu, koca bir top kumaş gidiyor ip oluyor! Bu olayların ardından çok sayıda Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Türkiyeyi terk edip yurt dışına gitti. 1964te Rumların Yunanistana gönderilmeleri sırasında, benim bildiğim kadarıyla; yakma, kırma, yağma, öldürme gibi olaylar ama, o günlerde herkesi emniyete çağırıp, Kendi rızamla gidiyorumdiye imza aldılar. Formalite tabii, tehditle aldılar bütün bu imzaları. İnsanların çoğu ağlayarak gitti. Ömrüm boyunca hep duyduğum, bıkmadan usanmadan söylenen Potansiyel düşmanlar! Sedyeyle bir kadın gidiyor, yürümeye gücü yok, o kadıncağız da, potansiyel düşman sayılıyor ve acımasızca sınır dışı ediliyor.
Sarkis Çerkezyan
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.