9789750501234
38759
https://www.turkishbooks.com/books/iste-eseriniz-100-gostergede-kurulustan-cokuse-turkiye-ekonomisi-p38759.html
İşte Eseriniz!..: 100 Göstergede Kuruluştan Çöküşe Türkiye Ekonomisi
5.733
Türkiye, 80 yıllık Cumuhriyet tarihinde, inişli çıkışlı bir süreç yaşadı. Belli anları, durakları, dönemleri, alt-dönemleri, kırılma noktaları ve kavşakları var bu sürecin. Ama kabaca, bu 80 yılı, "1980 öncesi / 1980 sonrası" diye ayırmak gerekli, Miladın 1980 olması, başta ekonomik, ama onunla beraber politik ve kültürel gerekçelere dayanıyor. Toplumsal alanımızın hangi ögesini araştırırsanız araştırın, 1980 önesi ile 1980 sonrası arasındaki fark kendini belli eder. Toplumun 1980'e gelindiğinde, hem ekonomik hem politik-kültürel düzeylerde bir değişim geçirmesi ihtiyacı açıktı. Bu değişimin tek bir formülü ve biçimi yoktu. Ama sürece hakim kesimlerin seçtikleri yol, hedefleri, araçları ve icraatları ile, pozitif bir müdahale olmadı. Ekonomik açıdan "dışa açılma" yerine "saçılma", politik-kültürel açıdan ise 12 Eylül darbesi ile başlatılan anti-demokratik bir süreç ve kurumlaşmanın toplumsal sonuçları, Türkiye'ye çok şey kaybettirdi ve Türkiye'yi krizden krize sürüklenen, hastalıklı, kırılgan ve daha çok bağımlı bir ülke haline getirdi. 1980'lerin Özalvari dışa açılmasının hiçbir üretim vizyonu olmadığı, kürüsel razgarlara kendini bıraktığı, bu edilgenliğin sonunda da üretmeyen bir toplum yarattı pratiklerle görüldü. Yine 1980 sonrasında, dış dünyanın liberal rüzgarlarından etkilenerek, tamamen şabloncu bir anlayışyla benimsenen "piyasa" ve "anti-devlet" söylemlerinin, 2000'lerde derin krizlerle sonuçlanan başarısız pratikte başat bir yeri oldğu görülür. 1980'e kadar sermaye birikimi sürecinde etkin bir rol ve misyonlarla devrede tukmak yerine, tez elden etkisizleştirme, küçültme ve üretim dışına atma yanlışının sonuçları, sanayisizleşmek, yatırımsızlık, savurganlık, yolsuzluk, çetecilik, bölgesel eşitsizlik ve gelir uçurum biçimlerinde yaşandı. Türkiye, üretmeyen, borçlanan ve borçlandığını yağlamatan bir devlet yapısı lie 2000'lerde fena halde duvar çakıldı. Üstelik şimdi bu tünelden nasıl çıkacağı, nereye çıkacağı da belli değil. Türkiye'yi yönetenlerin bunu belirleme iradesi ve gücü de çok gerilemiş durumda. Bu kitapta yer alan 100 gösterge, onu izleyen makaleler ve kronolji, 80 yılın sermaye birikimi serüvenini en özlü biçimde okuyucuya sunuyor.
Türkiye, 80 yıllık Cumuhriyet tarihinde, inişli çıkışlı bir süreç yaşadı. Belli anları, durakları, dönemleri, alt-dönemleri, kırılma noktaları ve kavşakları var bu sürecin. Ama kabaca, bu 80 yılı, "1980 öncesi / 1980 sonrası" diye ayırmak gerekli, Miladın 1980 olması, başta ekonomik, ama onunla beraber politik ve kültürel gerekçelere dayanıyor. Toplumsal alanımızın hangi ögesini araştırırsanız araştırın, 1980 önesi ile 1980 sonrası arasındaki fark kendini belli eder. Toplumun 1980'e gelindiğinde, hem ekonomik hem politik-kültürel düzeylerde bir değişim geçirmesi ihtiyacı açıktı. Bu değişimin tek bir formülü ve biçimi yoktu. Ama sürece hakim kesimlerin seçtikleri yol, hedefleri, araçları ve icraatları ile, pozitif bir müdahale olmadı. Ekonomik açıdan "dışa açılma" yerine "saçılma", politik-kültürel açıdan ise 12 Eylül darbesi ile başlatılan anti-demokratik bir süreç ve kurumlaşmanın toplumsal sonuçları, Türkiye'ye çok şey kaybettirdi ve Türkiye'yi krizden krize sürüklenen, hastalıklı, kırılgan ve daha çok bağımlı bir ülke haline getirdi. 1980'lerin Özalvari dışa açılmasının hiçbir üretim vizyonu olmadığı, kürüsel razgarlara kendini bıraktığı, bu edilgenliğin sonunda da üretmeyen bir toplum yarattı pratiklerle görüldü. Yine 1980 sonrasında, dış dünyanın liberal rüzgarlarından etkilenerek, tamamen şabloncu bir anlayışyla benimsenen "piyasa" ve "anti-devlet" söylemlerinin, 2000'lerde derin krizlerle sonuçlanan başarısız pratikte başat bir yeri oldğu görülür. 1980'e kadar sermaye birikimi sürecinde etkin bir rol ve misyonlarla devrede tukmak yerine, tez elden etkisizleştirme, küçültme ve üretim dışına atma yanlışının sonuçları, sanayisizleşmek, yatırımsızlık, savurganlık, yolsuzluk, çetecilik, bölgesel eşitsizlik ve gelir uçurum biçimlerinde yaşandı. Türkiye, üretmeyen, borçlanan ve borçlandığını yağlamatan bir devlet yapısı lie 2000'lerde fena halde duvar çakıldı. Üstelik şimdi bu tünelden nasıl çıkacağı, nereye çıkacağı da belli değil. Türkiye'yi yönetenlerin bunu belirleme iradesi ve gücü de çok gerilemiş durumda. Bu kitapta yer alan 100 gösterge, onu izleyen makaleler ve kronolji, 80 yılın sermaye birikimi serüvenini en özlü biçimde okuyucuya sunuyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.