9786053772446
118852
https://www.turkishbooks.com/books/isletme-yoneticiligi-p118852.html
İşletme Yöneticiliği
10.002
şletme yönetimi uygulamalarındaki hızlı değişimin sürdüğü ve 2008 Dünya Ekonomik Krizi ile birlikte işletmelerin (özellikle finans sektöründeki işletmeler), işletme yöneticilerinin davranışlarının ve işletme yöneticisi yetiştiren MBA Programlarının içeriklerinin yeniden tartışılmaya başlandığı bir ortamda kitabımızın bu on ikinci baskısı yapılmıştır. Bu baskıda bütünü itibarıyla gözden geçirilerek genişletilmiş olan kitabın konu içeriği büyük ölçüde korunmuş, bazı bölümler çıkarılmış (AGY - Amaçlara Göre Yönetim gibi), bazı bölümlerde değişiklikler ve ilaveler yapılarak okuyucunun daha rahat okuyabilmesine dönük düzenlemeler yapılmıştır. Uluslar arası rekabetin gittikçe arttığı, bilişim ve iletişim teknolojilerinin zaman ve mekan farklarını ortadan kaldıracak şekilde değişik yönetim uygulamalarına olanak sağladığı, farklılık yaratmanın, inovasyon yapmanın ve hem ürünlerin hem işletmelerin kendilerinin marka haline gelmesinin işletmelerin yaşamlarını sürdürmelerinin önemli bir koşulu haline geldiği bir ortamda, yönetim ve organizasyon alanında kuramsal açıdan ve uygulama teknikleri itibarıyla önemli değişiklikler olmaktadır. Yönetim ve organizasyon alanının ana konu başlıkları değişmese bile, bu başlıkların kapsamı değişmekte ve içeriğinde önemli yeni değişik konular, uygulamalar ve teknikler ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla işletme yöneticileri hem kendi yönetim tarzlarını hem de yönettikleri organizasyonların yapısını ve bu yapı içindeki işleyiş süreçlerini, değişen rekabet koşullarına uygun hale getirmek gibi çetin bir işle karşı karşıya kalmaktadırlar. İşletmeler, ekonomik, sosyal, hukuksal ve teknolojik çevrelerdeki hızlı değişmelere uyabilmek ve bu değişimlerin ortaya çıkardığı küresel rekabette başarılı olup ayakta kalabilmek için pek çok yeni ve güncel yönetim tekniklerinden yararlanmaktadır. Yeni yönetim teknikleri olarak sunulan güncel uygulamalarla ilgili teknikler, yönetim işine popüler yaklaşımın bir sonucu olarak, sadece popüler ekonomi ve işletme dergilerinin sayfalarında geniş yer almakla kalmamakta, zaman zaman bilimsel nitelikteki yazının içine de sızmaktadır. Daha da ilginci, yönetim ve organizasyon konuları ile ilgili akademisyenlerden bazıları, bu güncel teknikler konusunda inancı tam (true believer) bir izleyici haline gelmekte; bilimsel çalışmanın olmazsa olmaz şartı olan şüphecilik ve sorgulama özelliklerinden uzaklaşmış görünmektedir. Bütün bunlar, yönetim ve organizasyon konularının arkasındaki teorik yapıyı, bilimsel araştırmanın öngördüğü sağlam metodolojiyi, bilimsel gelişmenin temeli olan saha araştırmasını ve yanlışlanmayı gölgelemekte, adeta ikinci plana itmektedir. Bir veya iki işletmede başarılı sonuç veren uygulamalar hemen genelleştirilmekte, adeta yepyeni yönetim yaklaşımları gibi sunulmakta ve bilimsel çalışma sistematiği, metodoloji ve usule ilişkin gerekler gözardı edilmekte ve ortaya birbiri ardına gelen yeni yönetim teknikleri dalgaları çıkmaktadır. Bu durum, bilimsel gelişmenin temeli olan yanlışlama sürecini adeta ortadan kaldırmaktadır. Söylemek istediğimiz, bilim felsefecisi merhum Hüseyin BATUHANın, Bilim ve Şarlatanlık kitabında sözünü ettiği ve kanımca her bilim insanı için bir rehber olması gereken sözlerinin, yönetim ve organizasyon alanında pek fazla revaç bulmadığının gözlemlenmesidir. BATUHANa göre, herhangibir bilim alanında herhangibir iddianın bilimsel bilgi haline gelebilmesi için, bu iddianın herhangibir şüpheye yer kalmayacak tarzda kanıtlanması gerekir. Bilim insanları bilim insanlarına konuşur ve iddialarını (tezlerini), yaptıkları araştırmalarla diğer bilim insanlarına aktarırlar. Bir iddia ancak, diğer bilim insanlarının bu iddiayı yanlışlama ve değerleme çalışmalarından sonra, eğer hepsi tarafından kabul edilirse, genel kabul gören bilgi haline gelebilir. Aksi halde bilim insanları, bilim insanı olmayanlara konuşarak iddialarını bilimsel bilgi olarak sunamazlar. Böyle yaparlarsa bu şarlatanlık olur. Böyle bir durumda, bilimsel literatürden habersiz ve bilimsel çevrelerde tartışılmadan ileri sürülen görüşler ve sorun çözme reçeteleri de güncel ve popüler bir yaklaşımdan öteye geçememektedir. Yönetim ve organizasyon konularında basit, en doğru, en çağdaş, en modern, eskilerin hepsini bir kenara atan, en geçerli vs gibi iddialarla takdim edilen görüşler ve yaklaşımlar yerine, kullanılan kavramlarda netlik ve ölçülebilirlik, çalışmaların her aşamasında bilimsel titizlik, daima sağlam bir metodoloji ve usul kullanımı ve nihayet ulaşılan sonuçların diğer bilim insanlarının görüşlerine sunularak yanlışlanma veya doğrulanmasına imkan vermek yaklaşımı esas alınmalıdır Elinizdeki İşletme Yöneticiliği kitabının amacı, işletme yönetimi, organizasyonu ve organizasyonlarda davranış konularındaki başlıca kavram, teori, yaklaşım ve uygulamaların gelişmesini, ana özelliklerini ve uygulamadaki yönetici açısından ne ifade ettiklerini açıklamaktır. Kitapta ele alınan konulara, yönetici gözü ile bakılmıştır. Ele alınan konular üç grupta toplanabilir: Önce, bilimsel anlayış ve işletme yönetimi alanındaki bilimsel birikim üzerinde durularak, yöneticiliğin bir meslek olarak gelişebilmesi için bu bilimsel birikimin önemi vurgulanmıştır. İkinci olarak, ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel değişmelere paralel olarak yönetim düşünce, kavramlar ve yaklaşımlarındaki (teorilerindeki) değişmeler incelenmiştir. Bu inceleme yapılırken, bu yaklaşımların vurgusu, uygulamadaki yöneticiler açısından biraz daha ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Üçüncü olarak da, organizasyon yapıları içinde gerçekleştirilen yönetim uygulamalarında kullanılan başlıca davranışsal süreçler ve teknikler üzerinde durulmuştur.
şletme yönetimi uygulamalarındaki hızlı değişimin sürdüğü ve 2008 Dünya Ekonomik Krizi ile birlikte işletmelerin (özellikle finans sektöründeki işletmeler), işletme yöneticilerinin davranışlarının ve işletme yöneticisi yetiştiren MBA Programlarının içeriklerinin yeniden tartışılmaya başlandığı bir ortamda kitabımızın bu on ikinci baskısı yapılmıştır. Bu baskıda bütünü itibarıyla gözden geçirilerek genişletilmiş olan kitabın konu içeriği büyük ölçüde korunmuş, bazı bölümler çıkarılmış (AGY - Amaçlara Göre Yönetim gibi), bazı bölümlerde değişiklikler ve ilaveler yapılarak okuyucunun daha rahat okuyabilmesine dönük düzenlemeler yapılmıştır. Uluslar arası rekabetin gittikçe arttığı, bilişim ve iletişim teknolojilerinin zaman ve mekan farklarını ortadan kaldıracak şekilde değişik yönetim uygulamalarına olanak sağladığı, farklılık yaratmanın, inovasyon yapmanın ve hem ürünlerin hem işletmelerin kendilerinin marka haline gelmesinin işletmelerin yaşamlarını sürdürmelerinin önemli bir koşulu haline geldiği bir ortamda, yönetim ve organizasyon alanında kuramsal açıdan ve uygulama teknikleri itibarıyla önemli değişiklikler olmaktadır. Yönetim ve organizasyon alanının ana konu başlıkları değişmese bile, bu başlıkların kapsamı değişmekte ve içeriğinde önemli yeni değişik konular, uygulamalar ve teknikler ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla işletme yöneticileri hem kendi yönetim tarzlarını hem de yönettikleri organizasyonların yapısını ve bu yapı içindeki işleyiş süreçlerini, değişen rekabet koşullarına uygun hale getirmek gibi çetin bir işle karşı karşıya kalmaktadırlar. İşletmeler, ekonomik, sosyal, hukuksal ve teknolojik çevrelerdeki hızlı değişmelere uyabilmek ve bu değişimlerin ortaya çıkardığı küresel rekabette başarılı olup ayakta kalabilmek için pek çok yeni ve güncel yönetim tekniklerinden yararlanmaktadır. Yeni yönetim teknikleri olarak sunulan güncel uygulamalarla ilgili teknikler, yönetim işine popüler yaklaşımın bir sonucu olarak, sadece popüler ekonomi ve işletme dergilerinin sayfalarında geniş yer almakla kalmamakta, zaman zaman bilimsel nitelikteki yazının içine de sızmaktadır. Daha da ilginci, yönetim ve organizasyon konuları ile ilgili akademisyenlerden bazıları, bu güncel teknikler konusunda inancı tam (true believer) bir izleyici haline gelmekte; bilimsel çalışmanın olmazsa olmaz şartı olan şüphecilik ve sorgulama özelliklerinden uzaklaşmış görünmektedir. Bütün bunlar, yönetim ve organizasyon konularının arkasındaki teorik yapıyı, bilimsel araştırmanın öngördüğü sağlam metodolojiyi, bilimsel gelişmenin temeli olan saha araştırmasını ve yanlışlanmayı gölgelemekte, adeta ikinci plana itmektedir. Bir veya iki işletmede başarılı sonuç veren uygulamalar hemen genelleştirilmekte, adeta yepyeni yönetim yaklaşımları gibi sunulmakta ve bilimsel çalışma sistematiği, metodoloji ve usule ilişkin gerekler gözardı edilmekte ve ortaya birbiri ardına gelen yeni yönetim teknikleri dalgaları çıkmaktadır. Bu durum, bilimsel gelişmenin temeli olan yanlışlama sürecini adeta ortadan kaldırmaktadır. Söylemek istediğimiz, bilim felsefecisi merhum Hüseyin BATUHANın, Bilim ve Şarlatanlık kitabında sözünü ettiği ve kanımca her bilim insanı için bir rehber olması gereken sözlerinin, yönetim ve organizasyon alanında pek fazla revaç bulmadığının gözlemlenmesidir. BATUHANa göre, herhangibir bilim alanında herhangibir iddianın bilimsel bilgi haline gelebilmesi için, bu iddianın herhangibir şüpheye yer kalmayacak tarzda kanıtlanması gerekir. Bilim insanları bilim insanlarına konuşur ve iddialarını (tezlerini), yaptıkları araştırmalarla diğer bilim insanlarına aktarırlar. Bir iddia ancak, diğer bilim insanlarının bu iddiayı yanlışlama ve değerleme çalışmalarından sonra, eğer hepsi tarafından kabul edilirse, genel kabul gören bilgi haline gelebilir. Aksi halde bilim insanları, bilim insanı olmayanlara konuşarak iddialarını bilimsel bilgi olarak sunamazlar. Böyle yaparlarsa bu şarlatanlık olur. Böyle bir durumda, bilimsel literatürden habersiz ve bilimsel çevrelerde tartışılmadan ileri sürülen görüşler ve sorun çözme reçeteleri de güncel ve popüler bir yaklaşımdan öteye geçememektedir. Yönetim ve organizasyon konularında basit, en doğru, en çağdaş, en modern, eskilerin hepsini bir kenara atan, en geçerli vs gibi iddialarla takdim edilen görüşler ve yaklaşımlar yerine, kullanılan kavramlarda netlik ve ölçülebilirlik, çalışmaların her aşamasında bilimsel titizlik, daima sağlam bir metodoloji ve usul kullanımı ve nihayet ulaşılan sonuçların diğer bilim insanlarının görüşlerine sunularak yanlışlanma veya doğrulanmasına imkan vermek yaklaşımı esas alınmalıdır Elinizdeki İşletme Yöneticiliği kitabının amacı, işletme yönetimi, organizasyonu ve organizasyonlarda davranış konularındaki başlıca kavram, teori, yaklaşım ve uygulamaların gelişmesini, ana özelliklerini ve uygulamadaki yönetici açısından ne ifade ettiklerini açıklamaktır. Kitapta ele alınan konulara, yönetici gözü ile bakılmıştır. Ele alınan konular üç grupta toplanabilir: Önce, bilimsel anlayış ve işletme yönetimi alanındaki bilimsel birikim üzerinde durularak, yöneticiliğin bir meslek olarak gelişebilmesi için bu bilimsel birikimin önemi vurgulanmıştır. İkinci olarak, ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel değişmelere paralel olarak yönetim düşünce, kavramlar ve yaklaşımlarındaki (teorilerindeki) değişmeler incelenmiştir. Bu inceleme yapılırken, bu yaklaşımların vurgusu, uygulamadaki yöneticiler açısından biraz daha ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Üçüncü olarak da, organizasyon yapıları içinde gerçekleştirilen yönetim uygulamalarında kullanılan başlıca davranışsal süreçler ve teknikler üzerinde durulmuştur.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.