İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılama Hakkı

Stok Kodu:
9789752954533
Boyut:
165-235
Sayfa Sayısı:
420
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.72
7.78
9789752954533
96504
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılama Hakkı
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılama Hakkı
7.779
Adil yargılanma hakkı batı hukuk sistemlerinin ayrılmaz parçalarından birini oluşturmaktadır. Hukuk devleti kavramının en önemli parçası, bireylerin temel haklarının korunması ile ilgilidir. Bugün bu korumayı, Anayasalar haklar alanını detaylı olarak düzenleyerek veya detaylı bir düzenleme yoksa Anayasa Mahkemelerinin hukuk devleti ve demokrasi kavramlarını genişletici yorumu ile yeni koruma ilkeleri ve hakları tanıyarak yapmaktadırlar. Örneğin Alman Federal Anayasa Mahkemesi Anayasanın temel haklar kataloguna, "adil yargılanma hakkı" gibi yenilerini de eklemektedir1veya Fransız Anayasa yargısı, "anayasal değerde yasal ilkeler" kavramına yollama yaparak doğrudan yeni kurallar (ve ölçütler) yaratma hakkını kendinde görmüş, savunma haklarına saygı ilkesine anayasal değer kazandırmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Anayasası açıkça fair trial veya fair hearing gibi adil yargılamayı niteleyen kavramlar kullanmamasına rağmen, Ek 5 ve 14. md'lerindeki "due process of law" koşulu, Yüksek Mahkeme yargıcı tarafından hem usul açısından adil yargılanma güvencesini hem de maddi olarak bşka hakların tanınmasını sağlayan bir ilke olarak yorumlanmıştır. Avrupa Topluluğu Mahkemesi (Adalet Divanı) de temel hakları Topluluk hukukunun genel ilkeleri olarak tanımlamış, adil yargılanma hakkına, dolayısıyla savunma hakları gibi yargılama hukuku genel ilkelerine geniş yer vermiştir. Avrupa Topluluğu Mahkemesi bugün istikrar kazanan içtihadında, bu tanımayı yaparken, demokrasinin uygulandığı ve hukukun üstünlüğü ilkesinin tanındığı üye devletler ortak anayasal geleneklerine ve bu devletlerin taraf olduğu insan haklarının korunması ile ilgili uluslararası sözleşmelere ve özellikle de İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine dayanmaktadır. Adil yargılanma hakkının içerdiği pek çok ilke veya hak Anayasamızın çeşitli maddelerinde (örneğin md 36-38, 125, 138 - 142) yer almasına rağmen, 2001 Anayasa değişikliği ile Türkiye de adil yargılanma hakkını Anayasanın bir parçası haline getirmiştir (md 36). Adil yargılanma hakkı Anayasalarda açıkça tanınsın veya tanınmasın, hukuk devleti kavramı, bu temel hakkın içeriğini dolduran haklar ve ilkeleri hukuk sistemlerinin bir parçası haline getirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Adil yargılanma hakkı batı hukuk sistemlerinin ayrılmaz parçalarından birini oluşturmaktadır. Hukuk devleti kavramının en önemli parçası, bireylerin temel haklarının korunması ile ilgilidir. Bugün bu korumayı, Anayasalar haklar alanını detaylı olarak düzenleyerek veya detaylı bir düzenleme yoksa Anayasa Mahkemelerinin hukuk devleti ve demokrasi kavramlarını genişletici yorumu ile yeni koruma ilkeleri ve hakları tanıyarak yapmaktadırlar. Örneğin Alman Federal Anayasa Mahkemesi Anayasanın temel haklar kataloguna, "adil yargılanma hakkı" gibi yenilerini de eklemektedir1veya Fransız Anayasa yargısı, "anayasal değerde yasal ilkeler" kavramına yollama yaparak doğrudan yeni kurallar (ve ölçütler) yaratma hakkını kendinde görmüş, savunma haklarına saygı ilkesine anayasal değer kazandırmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Anayasası açıkça fair trial veya fair hearing gibi adil yargılamayı niteleyen kavramlar kullanmamasına rağmen, Ek 5 ve 14. md'lerindeki "due process of law" koşulu, Yüksek Mahkeme yargıcı tarafından hem usul açısından adil yargılanma güvencesini hem de maddi olarak bşka hakların tanınmasını sağlayan bir ilke olarak yorumlanmıştır. Avrupa Topluluğu Mahkemesi (Adalet Divanı) de temel hakları Topluluk hukukunun genel ilkeleri olarak tanımlamış, adil yargılanma hakkına, dolayısıyla savunma hakları gibi yargılama hukuku genel ilkelerine geniş yer vermiştir. Avrupa Topluluğu Mahkemesi bugün istikrar kazanan içtihadında, bu tanımayı yaparken, demokrasinin uygulandığı ve hukukun üstünlüğü ilkesinin tanındığı üye devletler ortak anayasal geleneklerine ve bu devletlerin taraf olduğu insan haklarının korunması ile ilgili uluslararası sözleşmelere ve özellikle de İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine dayanmaktadır. Adil yargılanma hakkının içerdiği pek çok ilke veya hak Anayasamızın çeşitli maddelerinde (örneğin md 36-38, 125, 138 - 142) yer almasına rağmen, 2001 Anayasa değişikliği ile Türkiye de adil yargılanma hakkını Anayasanın bir parçası haline getirmiştir (md 36). Adil yargılanma hakkı Anayasalarda açıkça tanınsın veya tanınmasın, hukuk devleti kavramı, bu temel hakkın içeriğini dolduran haklar ve ilkeleri hukuk sistemlerinin bir parçası haline getirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat