9786055063740
402771
https://www.turkishbooks.com/books/insan-felsefesi-p402771.html
İnsan Felsefesi
12
Tüm insanlarda ortak olanı, hiçbir zaman eksik olmayan fenomenleri insanın varlık koşullarından hareket ederek ortaya çıkarmak insan felsefesinin, felsefi antropolojinin görevidir, ?insan nedir?" temel sorusu etrafında insani hayatı oluş halinde, biyopsişik bütün içinde ele alarak ve varlık dünyasının tüm katmanlarının insan denilen varlık alanında ta¬şındığını bilerek onu kendine özgü fenomenler teme¬linde araştırmak T. Mengüşoğlu'nun başlıca uğraşısı olmuştur.
Mengüşoğlu insanın varlık koşulları olarak belir¬lediği fenomenleri şu şekilde sıralar: Bilen, değerleri duyan, tavır takınan, önceden gören, önceden belir¬leyen, isteyen, özgür, tarihsel, ideleştiren, kendisini bir şeye veren, çalışan, eğiten ve eğitilen, devlet ku¬ran, inanan, sanatın yaratıcısı, konuşan, biyopsişik bir varlık olarak insan. Bu şekilde sadece insanın var¬lık alanlarından, öğelerinden yola çıkan insan felsefe¬si onun kozmostaki yerini gene ona özgü fenomenler dâhilinde araştırır ki ontolojik temellere dayanan ant¬ropolojinin başlangıçları Kant'a dek uzanır.
İnsan felsefesini sadece soyut bir bilgi teorisi için değil, hayata yansıyan, hayatla ilişiği olan, gücü ve etkinliği artıran bir bilgi, bir hayat aktivitesi olarak değerlendiren Mengüşoğlu için bu felsefe aynı za-manda ontogenetiktir. Yani dünyamız ve insan koz¬mik bir varlığın parçasıdır ve bu kozmik varlığın bü¬tününün etkilerinin dışında değildir. O bu düşünce¬lerini ağırlıklı olarak Darwin, Uexküll, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hartmann ve Scheler'in görüşleri ve tartışmaları etrafında geliştirir.
Mengüşoğlu insanın varlık koşulları olarak belir¬lediği fenomenleri şu şekilde sıralar: Bilen, değerleri duyan, tavır takınan, önceden gören, önceden belir¬leyen, isteyen, özgür, tarihsel, ideleştiren, kendisini bir şeye veren, çalışan, eğiten ve eğitilen, devlet ku¬ran, inanan, sanatın yaratıcısı, konuşan, biyopsişik bir varlık olarak insan. Bu şekilde sadece insanın var¬lık alanlarından, öğelerinden yola çıkan insan felsefe¬si onun kozmostaki yerini gene ona özgü fenomenler dâhilinde araştırır ki ontolojik temellere dayanan ant¬ropolojinin başlangıçları Kant'a dek uzanır.
İnsan felsefesini sadece soyut bir bilgi teorisi için değil, hayata yansıyan, hayatla ilişiği olan, gücü ve etkinliği artıran bir bilgi, bir hayat aktivitesi olarak değerlendiren Mengüşoğlu için bu felsefe aynı za-manda ontogenetiktir. Yani dünyamız ve insan koz¬mik bir varlığın parçasıdır ve bu kozmik varlığın bü¬tününün etkilerinin dışında değildir. O bu düşünce¬lerini ağırlıklı olarak Darwin, Uexküll, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hartmann ve Scheler'in görüşleri ve tartışmaları etrafında geliştirir.
Tüm insanlarda ortak olanı, hiçbir zaman eksik olmayan fenomenleri insanın varlık koşullarından hareket ederek ortaya çıkarmak insan felsefesinin, felsefi antropolojinin görevidir, ?insan nedir?" temel sorusu etrafında insani hayatı oluş halinde, biyopsişik bütün içinde ele alarak ve varlık dünyasının tüm katmanlarının insan denilen varlık alanında ta¬şındığını bilerek onu kendine özgü fenomenler teme¬linde araştırmak T. Mengüşoğlu'nun başlıca uğraşısı olmuştur.
Mengüşoğlu insanın varlık koşulları olarak belir¬lediği fenomenleri şu şekilde sıralar: Bilen, değerleri duyan, tavır takınan, önceden gören, önceden belir¬leyen, isteyen, özgür, tarihsel, ideleştiren, kendisini bir şeye veren, çalışan, eğiten ve eğitilen, devlet ku¬ran, inanan, sanatın yaratıcısı, konuşan, biyopsişik bir varlık olarak insan. Bu şekilde sadece insanın var¬lık alanlarından, öğelerinden yola çıkan insan felsefe¬si onun kozmostaki yerini gene ona özgü fenomenler dâhilinde araştırır ki ontolojik temellere dayanan ant¬ropolojinin başlangıçları Kant'a dek uzanır.
İnsan felsefesini sadece soyut bir bilgi teorisi için değil, hayata yansıyan, hayatla ilişiği olan, gücü ve etkinliği artıran bir bilgi, bir hayat aktivitesi olarak değerlendiren Mengüşoğlu için bu felsefe aynı za-manda ontogenetiktir. Yani dünyamız ve insan koz¬mik bir varlığın parçasıdır ve bu kozmik varlığın bü¬tününün etkilerinin dışında değildir. O bu düşünce¬lerini ağırlıklı olarak Darwin, Uexküll, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hartmann ve Scheler'in görüşleri ve tartışmaları etrafında geliştirir.
Mengüşoğlu insanın varlık koşulları olarak belir¬lediği fenomenleri şu şekilde sıralar: Bilen, değerleri duyan, tavır takınan, önceden gören, önceden belir¬leyen, isteyen, özgür, tarihsel, ideleştiren, kendisini bir şeye veren, çalışan, eğiten ve eğitilen, devlet ku¬ran, inanan, sanatın yaratıcısı, konuşan, biyopsişik bir varlık olarak insan. Bu şekilde sadece insanın var¬lık alanlarından, öğelerinden yola çıkan insan felsefe¬si onun kozmostaki yerini gene ona özgü fenomenler dâhilinde araştırır ki ontolojik temellere dayanan ant¬ropolojinin başlangıçları Kant'a dek uzanır.
İnsan felsefesini sadece soyut bir bilgi teorisi için değil, hayata yansıyan, hayatla ilişiği olan, gücü ve etkinliği artıran bir bilgi, bir hayat aktivitesi olarak değerlendiren Mengüşoğlu için bu felsefe aynı za-manda ontogenetiktir. Yani dünyamız ve insan koz¬mik bir varlığın parçasıdır ve bu kozmik varlığın bü¬tününün etkilerinin dışında değildir. O bu düşünce¬lerini ağırlıklı olarak Darwin, Uexküll, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hartmann ve Scheler'in görüşleri ve tartışmaları etrafında geliştirir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.