9789753591324
4192
https://www.turkishbooks.com/books/ilim-ve-din-acisindan-mucize-p4192.html
İlim ve Din Açısından Mucize
2.64
Rönesansla başlayarak gelişen ve XIX. Yüzyılda en parlak dönemini yaşayan determinist düşünce, bazı kişilerin şahsında simgeleşen bütün o pozitivist, naturalist vb. akımların dayanağı oldu. Bu arada ilimin tartışılmaz hakimiyeti gündeme geldi. Tarihi süreç içinde devam edegelen bu anlayışların hukuk, siyaset, ahlak vb. alanlardaki tezahürleri, bir asır öncelerine kadar İslam dünyasında bazı ilim adamlarını dahi, tabiat kanunlarına beslenen katı inanç sebebiyle, mu'cizeleri farklı bir boyutta ele alarak te'vil etmeye zorlamıştır.
Özellikle mu'cize ve diğer bazı harikalara imkan tanıyan söz konusu bu akımlar, son asırda quantum teorisi ve atomun parçalanması etrafında, modern fiziğin ortaya koyduğu yeni buluşlarla eski katı tutumlarını bıraktılar. Zaman içinde, rölativite, maddenin bir kudret sıkışmasından ibaret olduğu ve parçalanarak kuvvet haline geçtiği tarzındaki teori ve müşahedeler; bu arada atomun moleküllerden farksız olduğu ve çekirdeği etrafında dönem elektronların yörünge değiştirdiği hayretle ortaya çıktı. Bütün bu buluşların ilme getirdiği en önemli yenilik, eski dar determinist anlayış yerine ihtimaliyete dayanan geniş bir endeterminist anlayış olmuştur. Einstein'ın ifadesiyle, Planck'ın "quantum teorisi", şimdiye kadar tabiatta seyrine rehberlik ettiği kabul edilen kozalite kanununu tahtından indiriyordu.
XX. Yüzyılın bütün bu buluşları; tabiat kanunlarının zaruri olmadığı, dolayısıyla bir evrim geçirdiği düşüncesi, mu'cizelerin imkan dahilinde hadiseler olabileceğine dair bir kapı aralıyor görünümünde idi.
İşte bu araştırmada, bilimsel ve felsefi serüven içinde çağımızın ilmi ışığında yeteri kadar ele alınmayan mu'cize konusu gündeme getirilmiştir.
Mu'cizenin ilmi ve dini perspektiften derin bir vukufla araştırıldığı bu eser; üç bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde mu'cizenin tarif ve mahiyeti üzerinde etraflıca durulmuştur.
İkinci bölümde bilim ve mu'cize nazariyesi ele alınarak konunun dini, felsefi ve ilmi boyutu tartışılmıştır.
Üçüncü bölümde ise mu'cizenin peygamberlik müessesesi içindeki yeri ve fonksiyonu gündeme getirilerek mu'cize - tebliği ilişkisi, mu'cizenin gayesi, peygamberlerin mu'cizelerinin mukayesesi, yahudilik ve hırıstiyanlıkta mu'cize anlayışlarından bahsedilmektedir.
Rönesansla başlayarak gelişen ve XIX. Yüzyılda en parlak dönemini yaşayan determinist düşünce, bazı kişilerin şahsında simgeleşen bütün o pozitivist, naturalist vb. akımların dayanağı oldu. Bu arada ilimin tartışılmaz hakimiyeti gündeme geldi. Tarihi süreç içinde devam edegelen bu anlayışların hukuk, siyaset, ahlak vb. alanlardaki tezahürleri, bir asır öncelerine kadar İslam dünyasında bazı ilim adamlarını dahi, tabiat kanunlarına beslenen katı inanç sebebiyle, mu'cizeleri farklı bir boyutta ele alarak te'vil etmeye zorlamıştır.
Özellikle mu'cize ve diğer bazı harikalara imkan tanıyan söz konusu bu akımlar, son asırda quantum teorisi ve atomun parçalanması etrafında, modern fiziğin ortaya koyduğu yeni buluşlarla eski katı tutumlarını bıraktılar. Zaman içinde, rölativite, maddenin bir kudret sıkışmasından ibaret olduğu ve parçalanarak kuvvet haline geçtiği tarzındaki teori ve müşahedeler; bu arada atomun moleküllerden farksız olduğu ve çekirdeği etrafında dönem elektronların yörünge değiştirdiği hayretle ortaya çıktı. Bütün bu buluşların ilme getirdiği en önemli yenilik, eski dar determinist anlayış yerine ihtimaliyete dayanan geniş bir endeterminist anlayış olmuştur. Einstein'ın ifadesiyle, Planck'ın "quantum teorisi", şimdiye kadar tabiatta seyrine rehberlik ettiği kabul edilen kozalite kanununu tahtından indiriyordu.
XX. Yüzyılın bütün bu buluşları; tabiat kanunlarının zaruri olmadığı, dolayısıyla bir evrim geçirdiği düşüncesi, mu'cizelerin imkan dahilinde hadiseler olabileceğine dair bir kapı aralıyor görünümünde idi.
İşte bu araştırmada, bilimsel ve felsefi serüven içinde çağımızın ilmi ışığında yeteri kadar ele alınmayan mu'cize konusu gündeme getirilmiştir.
Mu'cizenin ilmi ve dini perspektiften derin bir vukufla araştırıldığı bu eser; üç bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde mu'cizenin tarif ve mahiyeti üzerinde etraflıca durulmuştur.
İkinci bölümde bilim ve mu'cize nazariyesi ele alınarak konunun dini, felsefi ve ilmi boyutu tartışılmıştır.
Üçüncü bölümde ise mu'cizenin peygamberlik müessesesi içindeki yeri ve fonksiyonu gündeme getirilerek mu'cize - tebliği ilişkisi, mu'cizenin gayesi, peygamberlerin mu'cizelerinin mukayesesi, yahudilik ve hırıstiyanlıkta mu'cize anlayışlarından bahsedilmektedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.