9786057865076
466125
https://www.turkishbooks.com/books/iki-ruya-dokuz-gercek-p466125.html
İki Rüya Dokuz Gerçek
4.56
Hakan Bıçakcı'dan,
ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve
beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman.
***
Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı.
Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı...
ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve
beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman.
***
Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı.
Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı...
Hakan Bıçakcı'dan,
ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve
beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman.
***
Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı.
Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı...
ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve
beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman.
***
Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı.
Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.