İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıkların Sulh Yoluyla Çözülmesi

Stok Kodu:
9786051466002
Boyut:
160-240
Sayfa Sayısı:
398
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
20.70
16.56
9786051466002
537370
İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıkların Sulh Yoluyla Çözülmesi
İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıkların Sulh Yoluyla Çözülmesi
16.56
Bu çalışma Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku doktora programı kapsamında 14. 10. 2014 tarihinde savunmuş olduğum doktora tez çalışmamım genişletilerek yayınlanmış halidir.

İdari faaliyetlerin etkili bir şekilde işletilebilmesi, hem faaliyetin gereği gibi yapılabilmesi hem de faaliyet yerine getirilirken bireylerin bir hak kaybına uğramamalarını gerektirmektedir. Herhangi bir sebeple idarenin yapmış olduğu faaliyetlerin hukuka aykırı olduğunu veyahut da hukuka uygun olsalar dahi bu faaliyet sebebi ile bir zarara uğradığını iddia eden bireyler, yargı organlarına başvurarak bu hukuka aykırılığın giderilmesini ve doğan zararlarının telafisini isteyebilirler.
Hukuk devleti açısından idarenin, faaliyetleri sebebi ile doğan zararlardan genel olarak sorumlu olduğu bugün için tartışma götürmez bir gerçektir. Bireyler doğan zararlarının giderilmesini sağlamak için idareye karşı bir dava açmak sureti ile bunu sağlayabilecekleri gibi idarenin bu sorumluluğu üstlenerek mevcut ihlalin giderilmesini yargı dışı çözüm yolları ile de sağlayabilmeleri mümkündür. Bu açıdan yargı organlarına başvurmak en etkili ve güvenli yol olarak görülse de yargı organlarının günümüz itibari ile iş yükünün fazlalığı ve davaların istenilen düzeyde makul süre içinde çözülememesi ve dolayısı ile bireylerin haklarına arzu ettikleri düzeyde ve sürede ulaşamamaları sebebi ile yargılamaya alternatif ve bazen de yargı süreci içerisinde yürütülen bir takım çözüm metotları ile uyuşmazlıkların giderilmesi yöntemleri son yıllarda ön plana çıkmıştır.
Bu çalışma Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku doktora programı kapsamında 14. 10. 2014 tarihinde savunmuş olduğum doktora tez çalışmamım genişletilerek yayınlanmış halidir.

İdari faaliyetlerin etkili bir şekilde işletilebilmesi, hem faaliyetin gereği gibi yapılabilmesi hem de faaliyet yerine getirilirken bireylerin bir hak kaybına uğramamalarını gerektirmektedir. Herhangi bir sebeple idarenin yapmış olduğu faaliyetlerin hukuka aykırı olduğunu veyahut da hukuka uygun olsalar dahi bu faaliyet sebebi ile bir zarara uğradığını iddia eden bireyler, yargı organlarına başvurarak bu hukuka aykırılığın giderilmesini ve doğan zararlarının telafisini isteyebilirler.
Hukuk devleti açısından idarenin, faaliyetleri sebebi ile doğan zararlardan genel olarak sorumlu olduğu bugün için tartışma götürmez bir gerçektir. Bireyler doğan zararlarının giderilmesini sağlamak için idareye karşı bir dava açmak sureti ile bunu sağlayabilecekleri gibi idarenin bu sorumluluğu üstlenerek mevcut ihlalin giderilmesini yargı dışı çözüm yolları ile de sağlayabilmeleri mümkündür. Bu açıdan yargı organlarına başvurmak en etkili ve güvenli yol olarak görülse de yargı organlarının günümüz itibari ile iş yükünün fazlalığı ve davaların istenilen düzeyde makul süre içinde çözülememesi ve dolayısı ile bireylerin haklarına arzu ettikleri düzeyde ve sürede ulaşamamaları sebebi ile yargılamaya alternatif ve bazen de yargı süreci içerisinde yürütülen bir takım çözüm metotları ile uyuşmazlıkların giderilmesi yöntemleri son yıllarda ön plana çıkmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat