Hüküm Kurma Sanatı

Stok Kodu:
9786053000020
Boyut:
170-245
Sayfa Sayısı:
926
Baskı:
8
Basım Tarihi:
2016-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
38.89
31.11
9786053000020
537573
Hüküm Kurma Sanatı
Hüküm Kurma Sanatı
31.11
Hüküm Kurma Sanatı isimli kitabımızın yedinci baskısının da çok kısa bir sürede tükenmesi nedeniyle, yeni bir baskı ile birlikteyiz. Büyük teveccüh göstererek bizi onurlandıran değerli meslektaşlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. İnşaallah, gösterilen bu ilgi ile doğru orantılı olarak faydalı olabiliyoruzdur. Eğer meslektaşlarımızın doğru karar vermesinde, hakkın ve adaletin gerçekleşmesinde, bir nebze katkımız var ise, ne mutlu bize. .

Son dönemde iki söz dimağımızı kurcalayıp duruyor. Hüküm kurma derslerinin hemen başında da, hüküm kurmanın felsefi temellerinin atılması babında olmak üzere bu sözlerle konuya giriş yapıyoruz.

Bu sözlerden birisi Mamül, ürün, ustanın namusudur Bir diğeri ise Eskiler, imarat yapmıyorlar, adeta ibadet yapıyorlardı.

Bu iki söz, ne iş yaparsak yapalım, yaptığımız işin hangi felsefe ile yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Biz de hakimler ve savcılar olarak, sanat olarak da nitelendirilen yargılama faaliyetini yapmakta, bu faaliyet sonrasında kararlar vermekteyiz. Bir defa, yaptığımız iş gerçekten çok kutsal bir iş, Adalet dağıtma işi, dünyanın en kutsal ve onurlu işlerinin sanırım başında gelir. Bu güzide işi, ibadet yaparken gösterdiğimiz titizlikle yapmalı, en güzele ve doğruya ulaşmak için gerekir ise, gece gündüz demeden kendimizi vererek, sürekli daha iyiye nasıl ulaşacağımızı düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. İşimiz, bir yerde bizi simgeleyen, bizi anlatan, imzamızı taşıyan, her daim arkasında durabileceğimiz bir iş olmalı. Öyle adil yargılama yapıp öyle evrensel kararlar verebilmeliyiz ki, dönemimizin hukuk anlayışını gelecek nesiller gözünde, layık olduğu yere ulaştırabilelim. Bu nedenlerle biz yapılan yargılama faaliyetini ve bu faaliyet sonrası verilen kararı, yazılan iddianameyi, kurulan hükmü titizlikle üzerinde durarak, ilmek ilmek dokuyarak şekillendirmeliyiz.

Mevlana Celaleddin-i Rumi, Adalet, gülü sulamak, dikeni ise sulamamaktır diyerek, adaletin her şeyi yerli yerine koymak olduğuna vurgu yapmıştır. O halde, bizler hakim ve savcılar olarak ortada gül var ise, onu büyütmek, kök vermesini desteklemek için beslemeli, diken var ise, ona da layık olduğu şekilde gerekeni yapmalıyız.
Hakim ve savcılarımızın, çok zor görev üstlendiğini biliyoruz. Ancak kendilerinin adaleti sağlayacak donanımda olduğunu da biliyoruz. Bu duygularla tüm hakim savcı ve adaylarımıza başarılar diliyorum.

İlk defa kitabımızın bu baskısını tıpkıbasım olarak yapmaktayız. Bunun nedeni de, bir an evvel sizlerin ihtiyaçlarının karşılanması arzusudur.

Kitabımızın sekizinci baskısında da, her zamanki gibi bizi destekleyen, Adalet Yayınevi sahibi Hakan Karaaslan'a, dizgisini gerçekleştiren Bilgin Teren'e, çok büyük fedakarlıkla çalışan arkadaşlarım Hakan Şimşek ve Ulaş Ekiz'e teşekkür ediyorum.

Bu baskının da adalet dağıtan arkadaşlarımıza yararlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.
Hüküm Kurma Sanatı isimli kitabımızın yedinci baskısının da çok kısa bir sürede tükenmesi nedeniyle, yeni bir baskı ile birlikteyiz. Büyük teveccüh göstererek bizi onurlandıran değerli meslektaşlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. İnşaallah, gösterilen bu ilgi ile doğru orantılı olarak faydalı olabiliyoruzdur. Eğer meslektaşlarımızın doğru karar vermesinde, hakkın ve adaletin gerçekleşmesinde, bir nebze katkımız var ise, ne mutlu bize. .

Son dönemde iki söz dimağımızı kurcalayıp duruyor. Hüküm kurma derslerinin hemen başında da, hüküm kurmanın felsefi temellerinin atılması babında olmak üzere bu sözlerle konuya giriş yapıyoruz.

Bu sözlerden birisi Mamül, ürün, ustanın namusudur Bir diğeri ise Eskiler, imarat yapmıyorlar, adeta ibadet yapıyorlardı.

Bu iki söz, ne iş yaparsak yapalım, yaptığımız işin hangi felsefe ile yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Biz de hakimler ve savcılar olarak, sanat olarak da nitelendirilen yargılama faaliyetini yapmakta, bu faaliyet sonrasında kararlar vermekteyiz. Bir defa, yaptığımız iş gerçekten çok kutsal bir iş, Adalet dağıtma işi, dünyanın en kutsal ve onurlu işlerinin sanırım başında gelir. Bu güzide işi, ibadet yaparken gösterdiğimiz titizlikle yapmalı, en güzele ve doğruya ulaşmak için gerekir ise, gece gündüz demeden kendimizi vererek, sürekli daha iyiye nasıl ulaşacağımızı düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. İşimiz, bir yerde bizi simgeleyen, bizi anlatan, imzamızı taşıyan, her daim arkasında durabileceğimiz bir iş olmalı. Öyle adil yargılama yapıp öyle evrensel kararlar verebilmeliyiz ki, dönemimizin hukuk anlayışını gelecek nesiller gözünde, layık olduğu yere ulaştırabilelim. Bu nedenlerle biz yapılan yargılama faaliyetini ve bu faaliyet sonrası verilen kararı, yazılan iddianameyi, kurulan hükmü titizlikle üzerinde durarak, ilmek ilmek dokuyarak şekillendirmeliyiz.

Mevlana Celaleddin-i Rumi, Adalet, gülü sulamak, dikeni ise sulamamaktır diyerek, adaletin her şeyi yerli yerine koymak olduğuna vurgu yapmıştır. O halde, bizler hakim ve savcılar olarak ortada gül var ise, onu büyütmek, kök vermesini desteklemek için beslemeli, diken var ise, ona da layık olduğu şekilde gerekeni yapmalıyız.
Hakim ve savcılarımızın, çok zor görev üstlendiğini biliyoruz. Ancak kendilerinin adaleti sağlayacak donanımda olduğunu da biliyoruz. Bu duygularla tüm hakim savcı ve adaylarımıza başarılar diliyorum.

İlk defa kitabımızın bu baskısını tıpkıbasım olarak yapmaktayız. Bunun nedeni de, bir an evvel sizlerin ihtiyaçlarının karşılanması arzusudur.

Kitabımızın sekizinci baskısında da, her zamanki gibi bizi destekleyen, Adalet Yayınevi sahibi Hakan Karaaslan'a, dizgisini gerçekleştiren Bilgin Teren'e, çok büyük fedakarlıkla çalışan arkadaşlarım Hakan Şimşek ve Ulaş Ekiz'e teşekkür ediyorum.

Bu baskının da adalet dağıtan arkadaşlarımıza yararlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat