Hukukun Laikleşme Serüveni

Stok Kodu:
9789752640061
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
409
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
18.00
14.40
9789752640061
10970
Hukukun Laikleşme Serüveni
Hukukun Laikleşme Serüveni
14.4
Bu kitap, tarihin en eski çağlarından günümüze dek insan, din, doğa, devlet, hukuk kavramlarına eğilmekte. İnsanlığın tarihsel ve toplumbilimsel süreçler içinde laik düzene nasıl ulaşıldığını irdelemektedir. İnsanlığın dünden bugüne geldiği nokta; felsefi, bilimsel, ekonomik, siyasal, sosyal değişimlerin süratle hukuka yansıdığını göstermektedir. Başka bir deyişle hukuk, gelişim ve değişimin yasal metinlerle portresini çizmekte, toplumun kültürel kabulünü "sonuç" olarak ilan etmektedir. Bu da hukukun; ilgi alanındaki her kültürel oluşumun sonuç kısmını oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Tarih; insanoğlunun ortak tarlası ve hasat alanıdır. Ortaya ekilenler ve oradan biçilenler, her toplumun heybesine girmektedir. Bu nedenle hukukun laikleşmenin serüvenini ilk çağlardan başlatmak, Batının tecrübelerini, Osmanlı'nın bu gelişimlerden etkilenmesini ve nihayet Cumhuriyetle tercihin laiklik yönünde kullanılmasının gerekçelerini anlatmak gerekir. Kitapta iki önemli vurgu üzerinde özellikle durulmaktadır. İlki laikliğin, tüm dünya toplumları için erişilmesi kaçınılmaz bir son olduğu ve hukukun bu sonun hem hazırlayıcısı hem de sonucu olduğudur. İkincisi ise; Ülkemizde hukukta laikleşme çabaları, Osmanlı döneminde başlamış Cumhuriyetle tamamlanmıştır. Cumhuriyette Osmanlı'dan miras alınan kavram kurumlar arasında laikleşme eğiliminde olan hukuk da vardır. Mazi-istikbal arasında bir bağlantı kurmak, hukuk tarihimizin en önemli olayına mümkün olduğu kadar gerçekçi bir yaklaşım sergilemek bu çalışmanın ulaşmak istediği noktadır.
Bu kitap, tarihin en eski çağlarından günümüze dek insan, din, doğa, devlet, hukuk kavramlarına eğilmekte. İnsanlığın tarihsel ve toplumbilimsel süreçler içinde laik düzene nasıl ulaşıldığını irdelemektedir. İnsanlığın dünden bugüne geldiği nokta; felsefi, bilimsel, ekonomik, siyasal, sosyal değişimlerin süratle hukuka yansıdığını göstermektedir. Başka bir deyişle hukuk, gelişim ve değişimin yasal metinlerle portresini çizmekte, toplumun kültürel kabulünü "sonuç" olarak ilan etmektedir. Bu da hukukun; ilgi alanındaki her kültürel oluşumun sonuç kısmını oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Tarih; insanoğlunun ortak tarlası ve hasat alanıdır. Ortaya ekilenler ve oradan biçilenler, her toplumun heybesine girmektedir. Bu nedenle hukukun laikleşmenin serüvenini ilk çağlardan başlatmak, Batının tecrübelerini, Osmanlı'nın bu gelişimlerden etkilenmesini ve nihayet Cumhuriyetle tercihin laiklik yönünde kullanılmasının gerekçelerini anlatmak gerekir. Kitapta iki önemli vurgu üzerinde özellikle durulmaktadır. İlki laikliğin, tüm dünya toplumları için erişilmesi kaçınılmaz bir son olduğu ve hukukun bu sonun hem hazırlayıcısı hem de sonucu olduğudur. İkincisi ise; Ülkemizde hukukta laikleşme çabaları, Osmanlı döneminde başlamış Cumhuriyetle tamamlanmıştır. Cumhuriyette Osmanlı'dan miras alınan kavram kurumlar arasında laikleşme eğiliminde olan hukuk da vardır. Mazi-istikbal arasında bir bağlantı kurmak, hukuk tarihimizin en önemli olayına mümkün olduğu kadar gerçekçi bir yaklaşım sergilemek bu çalışmanın ulaşmak istediği noktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat