9789759762988
33002
https://www.turkishbooks.com/books/hu-dost-p33002.html
Hu Dost
6.00
"Koca Çınar, Fikret Ağabey
Can Gölgem´de Fikret Otyam´ı düşünüyorum. Benim coğrafyamda; dinin ortodoks kaynaklarının ve devletin uzağında ya da devletin olmadığı, olsa bile başedemediği yerde/yerlerde, belletildiği gibi davranmanın ötesine taşarak kökenimi öne çıkaran güzel insan. Halkımın inancına "bandırılmış" düşüncesiyle/felsefesiyle "yutmuş" pirlerimi, mürşitlerimi, ozanlarımı ya da "sıra insanımı" bulan, onlarla muhabbet eden; yaratanın/üretenin kişiliğinin, yaşama bakışının bugüne taşınmasına emek veren özverili ağabey. Sen; "korkak" olduğumuz için dışa vuramadığımız cesaretimizi taşıdın. Kollektif sergileyemediğimiz ortamda ortaya çıkan boşluğu kapatmaya çalışan "zorunlu kollektif" kimliğimiz odun kimi kez.
70 yıllık ömründe kalıbını sürekli genişleterek koca bir gölge oldun; bir çınar gölgesi koyu mu koyu. Gölgende canını dinlendirmiyorsun biliyorum; canını üretiyorsun; yarına kalacak asıl özü. Yalnızca kendini mi, nice dostların canlarını ağırlıyorsun kalıbında.
Ben de ikide bir mihman oluyorum hu dost, sevgili ağabey Fikret Otyam´ın kalıbına. Düşünüyorum da ölmeden evvel öldüğümüz zeminde; can ısmarlamadan önce şöyle bir araya gelsek; kalıplarımız yan yana, canlarımız mihman olsa bir ona, bir bana; belletilmeyenleri konuşsak, özlemlerimize uygun bir dünya kursak; "dondan dona" özlemimiz taşınsa; böyle böyle çoğalsa, toplumun düşü olsa... "Düşü yaratma gerçeğin yarısını yaratmak" derler ya...
Dileğim can ısmarlama; Fikret ağabey; seni kalıbınla seviyorum. Senin kalıbına can olamam; bu beni aşar. Ara sıra kalıbının gölgesinde dinlendir bu fakiri; ne yapayım geleceğe susamışım."
(Arka Kapak)
"Koca Çınar, Fikret Ağabey
Can Gölgem´de Fikret Otyam´ı düşünüyorum. Benim coğrafyamda; dinin ortodoks kaynaklarının ve devletin uzağında ya da devletin olmadığı, olsa bile başedemediği yerde/yerlerde, belletildiği gibi davranmanın ötesine taşarak kökenimi öne çıkaran güzel insan. Halkımın inancına "bandırılmış" düşüncesiyle/felsefesiyle "yutmuş" pirlerimi, mürşitlerimi, ozanlarımı ya da "sıra insanımı" bulan, onlarla muhabbet eden; yaratanın/üretenin kişiliğinin, yaşama bakışının bugüne taşınmasına emek veren özverili ağabey. Sen; "korkak" olduğumuz için dışa vuramadığımız cesaretimizi taşıdın. Kollektif sergileyemediğimiz ortamda ortaya çıkan boşluğu kapatmaya çalışan "zorunlu kollektif" kimliğimiz odun kimi kez.
70 yıllık ömründe kalıbını sürekli genişleterek koca bir gölge oldun; bir çınar gölgesi koyu mu koyu. Gölgende canını dinlendirmiyorsun biliyorum; canını üretiyorsun; yarına kalacak asıl özü. Yalnızca kendini mi, nice dostların canlarını ağırlıyorsun kalıbında.
Ben de ikide bir mihman oluyorum hu dost, sevgili ağabey Fikret Otyam´ın kalıbına. Düşünüyorum da ölmeden evvel öldüğümüz zeminde; can ısmarlamadan önce şöyle bir araya gelsek; kalıplarımız yan yana, canlarımız mihman olsa bir ona, bir bana; belletilmeyenleri konuşsak, özlemlerimize uygun bir dünya kursak; "dondan dona" özlemimiz taşınsa; böyle böyle çoğalsa, toplumun düşü olsa... "Düşü yaratma gerçeğin yarısını yaratmak" derler ya...
Dileğim can ısmarlama; Fikret ağabey; seni kalıbınla seviyorum. Senin kalıbına can olamam; bu beni aşar. Ara sıra kalıbının gölgesinde dinlendir bu fakiri; ne yapayım geleceğe susamışım."
(Arka Kapak)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.