9799756491347
42378
https://www.turkishbooks.com/books/hokka-gibi-p42378.html
Hokka Gibi Hattatların Hatıraları
2.223
Ressam Hasan Kavruk, çıktığı Avrupa gezilerinin birinde, meşhur İspanyol ressam Picasso´nun Paris´teki atölyesine uğrayıp izin verirse atölyesinde çalışarak çok şeyler öğremek istediğini belirtir. Bunun üzerine Picasso: - Sen Türksün değil mi, der. Sonra da oldukça ibretli bir şekilde: -Biz bugün sanatta sizin eski hattatlarınızın yaptıklarını yapmaya çalışıyoruz. Sen hemen memleketine dön ve kendi hat sanatını icele, der. Türkler, İslâmiyetle şereflendikleri zamanlarda deri işletmeciliğinde oldukça mahirdiler. Kısa zamanda İslam Yazısı´na intibak eden ecdadımız, yazıda da hünerlerini göstermekte gecikmemiş; hat sanatı tarihinde ekol olan Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Ahmed Karahisarî, Mehmed Şefik Efendi ve Mustafa Râkım Efendi gibi güzide sanatkârlar, Türkler arasından yetişmiştir. Ve böylelikle hafızalarda yer eden şu gerçek ortaya çıkmıştır: Kur´an-ı Kerim Mekke´de (Hicaz´da) nail oldu. Mısır´da okundu. İstanbul´da yazıldı. İstanbul asırlar boyunca hat sanatının başkenti olmuş ve olmaya devam etmektedir. Tarihe isimlerini celî (büyük) harflerle yazdıran hattatlar, ekseriya İstanbul´da yetişmiş, İstanbul camileri çok kısa aralıklarla icazet merasimlerine tanıklık etmiştir. Sanat ve estetikte emsaline erişilmeyen sanat harikalarını ortaya çıkaran hattatlarımızın içinde bulundukları içtimaî çevreleri, sanat adına katlandıkları sıkıntıları ve talebe yetiştirmedeki gayretlerini anlatmaya ciltler dolusu kitap yetmeyebilir. Gönlümüz, hat sanatına hayatlarını vakfeden hattatlarımızın hayat hikâyelerinin unutulup gitmesine rıza göstermedi. Geçmiş dönemlerin ve günümüz hat üstatlarının -bulabildiğimiz kadarıyla- hatıralarını, bu kitabımızın hoş kokulu satır aralıklarında yad ederek, günümüz hat sevdalılarına ulaştırmak istedik.
Ressam Hasan Kavruk, çıktığı Avrupa gezilerinin birinde, meşhur İspanyol ressam Picasso´nun Paris´teki atölyesine uğrayıp izin verirse atölyesinde çalışarak çok şeyler öğremek istediğini belirtir. Bunun üzerine Picasso: - Sen Türksün değil mi, der. Sonra da oldukça ibretli bir şekilde: -Biz bugün sanatta sizin eski hattatlarınızın yaptıklarını yapmaya çalışıyoruz. Sen hemen memleketine dön ve kendi hat sanatını icele, der. Türkler, İslâmiyetle şereflendikleri zamanlarda deri işletmeciliğinde oldukça mahirdiler. Kısa zamanda İslam Yazısı´na intibak eden ecdadımız, yazıda da hünerlerini göstermekte gecikmemiş; hat sanatı tarihinde ekol olan Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Ahmed Karahisarî, Mehmed Şefik Efendi ve Mustafa Râkım Efendi gibi güzide sanatkârlar, Türkler arasından yetişmiştir. Ve böylelikle hafızalarda yer eden şu gerçek ortaya çıkmıştır: Kur´an-ı Kerim Mekke´de (Hicaz´da) nail oldu. Mısır´da okundu. İstanbul´da yazıldı. İstanbul asırlar boyunca hat sanatının başkenti olmuş ve olmaya devam etmektedir. Tarihe isimlerini celî (büyük) harflerle yazdıran hattatlar, ekseriya İstanbul´da yetişmiş, İstanbul camileri çok kısa aralıklarla icazet merasimlerine tanıklık etmiştir. Sanat ve estetikte emsaline erişilmeyen sanat harikalarını ortaya çıkaran hattatlarımızın içinde bulundukları içtimaî çevreleri, sanat adına katlandıkları sıkıntıları ve talebe yetiştirmedeki gayretlerini anlatmaya ciltler dolusu kitap yetmeyebilir. Gönlümüz, hat sanatına hayatlarını vakfeden hattatlarımızın hayat hikâyelerinin unutulup gitmesine rıza göstermedi. Geçmiş dönemlerin ve günümüz hat üstatlarının -bulabildiğimiz kadarıyla- hatıralarını, bu kitabımızın hoş kokulu satır aralıklarında yad ederek, günümüz hat sevdalılarına ulaştırmak istedik.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.