Hegel'den Sonra : 1840-1900 Yılları Arasında Alman Felsefesi

Stok Kodu:
9786058138544
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İSTANBUL
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-10
Çeviren:
Soner Soysal
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
10.50
8.40
9786058138544
453338
Hegel'den Sonra : 1840-1900 Yılları Arasında Alman Felsefesi
Hegel'den Sonra : 1840-1900 Yılları Arasında Alman Felsefesi
8.4
"Felsefedeki normal dönemler, felsefenin belirlenmiş ve uzlaşılmış bir tanımının olduğu, filozofların kendi disiplinlerinin ve onun içerdiği görevlerin doğası hakkında genel bir mutabakata sahip oldukları zamanlardır. Devrimci zamanlar ise, böyle bir tanımın olmadığı, felsefeye ilişkin çelişen kavramsallaştırmaların olduğu zamanlardır. Bu tanımlara göre, geç on sekizinci, erken on dokuzuncu ve geç yirminci yüzyıllar normal zamanlardı. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı devrimciydi. Çünkü bu dönem belirlenmiş ya da uzlaşılmış bir felsefe tanımının olmadığı, disipline ilişkin çelişik birçok kavramsallaştırmanın olduğu bir dönemdi. Filozoflar, kendilerine, kendi disiplinleriyle ilgili en temel soruları sordular: Felsefe nedir? Ampirik bilimlerden nasıl farklılaşır? Neden felsefe yapmalıyız?"
"İdealizm çağı"nın Hegel'in ölümüyle sona ermesinden sonra on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Alman felsefesinin bir gerileme ve durgunluk dönemine girdiğini iddia eden hakim görüşe karşı, Frederick Beiser, döneme has anlaşmazlık ve çatışma ortamının yüzyılın ikinci yarısını ilk yarısından daha ilginç kıldığını somut örneklerle gözler önüne seriyor. Elinizdeki kitap, açık ve canlı bir üslupla yazılmış, Hegel sonrası Alman felsefesine dair her düzeyden okur için temel bir kaynak.
"Felsefedeki normal dönemler, felsefenin belirlenmiş ve uzlaşılmış bir tanımının olduğu, filozofların kendi disiplinlerinin ve onun içerdiği görevlerin doğası hakkında genel bir mutabakata sahip oldukları zamanlardır. Devrimci zamanlar ise, böyle bir tanımın olmadığı, felsefeye ilişkin çelişen kavramsallaştırmaların olduğu zamanlardır. Bu tanımlara göre, geç on sekizinci, erken on dokuzuncu ve geç yirminci yüzyıllar normal zamanlardı. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı devrimciydi. Çünkü bu dönem belirlenmiş ya da uzlaşılmış bir felsefe tanımının olmadığı, disipline ilişkin çelişik birçok kavramsallaştırmanın olduğu bir dönemdi. Filozoflar, kendilerine, kendi disiplinleriyle ilgili en temel soruları sordular: Felsefe nedir? Ampirik bilimlerden nasıl farklılaşır? Neden felsefe yapmalıyız?"
"İdealizm çağı"nın Hegel'in ölümüyle sona ermesinden sonra on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Alman felsefesinin bir gerileme ve durgunluk dönemine girdiğini iddia eden hakim görüşe karşı, Frederick Beiser, döneme has anlaşmazlık ve çatışma ortamının yüzyılın ikinci yarısını ilk yarısından daha ilginç kıldığını somut örneklerle gözler önüne seriyor. Elinizdeki kitap, açık ve canlı bir üslupla yazılmış, Hegel sonrası Alman felsefesine dair her düzeyden okur için temel bir kaynak.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat