9786059214445
515675
https://www.turkishbooks.com/books/hazret-i-mevlananin-ask-ve-vecdinden-sirlar-hikmetler-ve-rumuzlar-p515675.html
Hazret-i Mevlana'nın Aşk ve Vecdinden Sırlar, Hikmetler ve Rumuzlar
14.4
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
"Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim
(mîzah ve lâtifelerim) de hezl değil, te'dîbdir (terbiye etmek
maksadıyladır.) Kıssalarım; basit ve sıradan sözler değil,
tâlimdir. Sırları ve hikmetleri îzah ve idrâk ettirmek içindir."
Anlayışlar, istîdatlar ve kabiliyetler her insanda farklı olduğu
için zaman zaman Hazret-i Mevlânâ, hezl vâdisine de
girer. Yani basit gibi görünen kıssalarla; insanın derûnundaki
tefekkür ve mücadeleyi, nefsânî ve rûhânî temâyüllerin esrârını,
inceliklerini ve hassâsiyetlerini değişik tarzda ve farklı
kabiliyetlere göre îzâh eder.
Nitekim Mevlânâ âşığı, mütefekkir hocamız Nurettin
TOPÇU derdi ki:
"Biz, Mevlânâ Celâleddîn'in vecdinin feryatlarını dinledik.
Daldığı huzur denizinin derinliklerini görmemize imkân yok.
Denizin tâ dibinden sıyrılıp, suyun yüzüne ne vurdu ise onu
görüyoruz.
Biz Hazret-i Mevlânâ'nın aşkını değil, sadece aşkının dile
gelen feryatlarını elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya çalıştığımız,
bütün bundan ibaret. Huzur denizine
yalnız o daldı. Bize vecdinin fırtınasından
çıkan sesler kaldı. Heyhât! Onu Mevlânâ
zannediyoruz."
"Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim
(mîzah ve lâtifelerim) de hezl değil, te'dîbdir (terbiye etmek
maksadıyladır.) Kıssalarım; basit ve sıradan sözler değil,
tâlimdir. Sırları ve hikmetleri îzah ve idrâk ettirmek içindir."
Anlayışlar, istîdatlar ve kabiliyetler her insanda farklı olduğu
için zaman zaman Hazret-i Mevlânâ, hezl vâdisine de
girer. Yani basit gibi görünen kıssalarla; insanın derûnundaki
tefekkür ve mücadeleyi, nefsânî ve rûhânî temâyüllerin esrârını,
inceliklerini ve hassâsiyetlerini değişik tarzda ve farklı
kabiliyetlere göre îzâh eder.
Nitekim Mevlânâ âşığı, mütefekkir hocamız Nurettin
TOPÇU derdi ki:
"Biz, Mevlânâ Celâleddîn'in vecdinin feryatlarını dinledik.
Daldığı huzur denizinin derinliklerini görmemize imkân yok.
Denizin tâ dibinden sıyrılıp, suyun yüzüne ne vurdu ise onu
görüyoruz.
Biz Hazret-i Mevlânâ'nın aşkını değil, sadece aşkının dile
gelen feryatlarını elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya çalıştığımız,
bütün bundan ibaret. Huzur denizine
yalnız o daldı. Bize vecdinin fırtınasından
çıkan sesler kaldı. Heyhât! Onu Mevlânâ
zannediyoruz."
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
"Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim
(mîzah ve lâtifelerim) de hezl değil, te'dîbdir (terbiye etmek
maksadıyladır.) Kıssalarım; basit ve sıradan sözler değil,
tâlimdir. Sırları ve hikmetleri îzah ve idrâk ettirmek içindir."
Anlayışlar, istîdatlar ve kabiliyetler her insanda farklı olduğu
için zaman zaman Hazret-i Mevlânâ, hezl vâdisine de
girer. Yani basit gibi görünen kıssalarla; insanın derûnundaki
tefekkür ve mücadeleyi, nefsânî ve rûhânî temâyüllerin esrârını,
inceliklerini ve hassâsiyetlerini değişik tarzda ve farklı
kabiliyetlere göre îzâh eder.
Nitekim Mevlânâ âşığı, mütefekkir hocamız Nurettin
TOPÇU derdi ki:
"Biz, Mevlânâ Celâleddîn'in vecdinin feryatlarını dinledik.
Daldığı huzur denizinin derinliklerini görmemize imkân yok.
Denizin tâ dibinden sıyrılıp, suyun yüzüne ne vurdu ise onu
görüyoruz.
Biz Hazret-i Mevlânâ'nın aşkını değil, sadece aşkının dile
gelen feryatlarını elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya çalıştığımız,
bütün bundan ibaret. Huzur denizine
yalnız o daldı. Bize vecdinin fırtınasından
çıkan sesler kaldı. Heyhât! Onu Mevlânâ
zannediyoruz."
"Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim
(mîzah ve lâtifelerim) de hezl değil, te'dîbdir (terbiye etmek
maksadıyladır.) Kıssalarım; basit ve sıradan sözler değil,
tâlimdir. Sırları ve hikmetleri îzah ve idrâk ettirmek içindir."
Anlayışlar, istîdatlar ve kabiliyetler her insanda farklı olduğu
için zaman zaman Hazret-i Mevlânâ, hezl vâdisine de
girer. Yani basit gibi görünen kıssalarla; insanın derûnundaki
tefekkür ve mücadeleyi, nefsânî ve rûhânî temâyüllerin esrârını,
inceliklerini ve hassâsiyetlerini değişik tarzda ve farklı
kabiliyetlere göre îzâh eder.
Nitekim Mevlânâ âşığı, mütefekkir hocamız Nurettin
TOPÇU derdi ki:
"Biz, Mevlânâ Celâleddîn'in vecdinin feryatlarını dinledik.
Daldığı huzur denizinin derinliklerini görmemize imkân yok.
Denizin tâ dibinden sıyrılıp, suyun yüzüne ne vurdu ise onu
görüyoruz.
Biz Hazret-i Mevlânâ'nın aşkını değil, sadece aşkının dile
gelen feryatlarını elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya çalıştığımız,
bütün bundan ibaret. Huzur denizine
yalnız o daldı. Bize vecdinin fırtınasından
çıkan sesler kaldı. Heyhât! Onu Mevlânâ
zannediyoruz."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.