Hazermşahlar ve Celaleddin Hazermşah

Stok Kodu:
9786052019931
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
208
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
7.50
6.00
9786052019931
503114
Hazermşahlar ve Celaleddin Hazermşah
Hazermşahlar ve Celaleddin Hazermşah
6
Harezm Devleti'nin ve devletin son sultanı Celâleddin Harezmşah'ın Türk tarihinde
ayrı bir yeri vardır.
Harezm, Aral Gölü'nün güneyinde Ceyhun (Amuderya) nehrinin Aral'a döküldüğü
deltanın çevresinde yer alan ve Harezmşahlar adıyla anılan devletin kurulduğu bölgedir.
Urgenç ve Hive gibi şehirleriyle tanınmıştır.
İbn-i Batuta, Harezm'de konuşulan Türkçe ile ilgili bilgiler vererek Harezm'i
dünyanın en zengin memleketi olarak nitelendirir.
İslâmiyetten sonra da bu bölge sultanlarına "Harezmşah" denilmiştir.
Selçuklu zamanında da valiler tarafından yönetilen Harezm, Sultan Sancar'ın
ölümünden sonra bağımsız olmuştur.
Harezmşahlar sülalesi Oğuzların Beydili boyundan Anuş Tegin ile başlar.
Harezmlilerin son sultanı Celâleddin Harezmşah'tır.
Celâleddin Harezmşah Moğollara, Gürcülere ve Anadolu Selçuklularına karşı
mücadele vermiştir.
Harezm sahası 12 yüzyılda kültür merkezi hâline gelmiştir. Kimi araştırıcılar
Harezm'i Kaşgar'ın yanında ikinci bir edebiyat merkezi olarak tanımlamışlardır. İlk
Kur'ân tercümeleri, ilk sözlükler de Harezm sahasında ortaya konmuştur.
Harezmlilerin son sultanı Celâleddin'in hayatı ve şahsiyeti üzerine edebî eserler de
yazılmıştır. Dönemin eserlerinde Celâleddin için "Ulu Sultan" denmiştir.
Namık Kemal, "Celâleddin Harezmşah" tiyatro eserini, döneminde Celâleddin
Harezmşah üzerine kaleme alınmış eserleri incelmeyerek yazmış, Celâleddin'i bir Türk-
İslâm kahramanı olarak canlandırmıştır. Harezmliler, Moğolların ağır baskılarıyla diğer
Türk topluluklarını da beraberlerinde Anadolu'ya taşınmışlar.
Selçukluların hizmetine giren bazı Harezmli emir ve idarecilerinin yanında, bilhassa
Kıpçak ve Kanglı Türklerinin göçleriyle birlikte birtakım derviş zümrelerinin, âlimlerin,
varlıklı ve şehirli unsurların küçük gruplar hâlinde Anadolu'ya gelerek Selçukluların,
Eyyubîlerin ve Memlûkların hizmetine girmişler, önemli roller üstlenmişler ve "hicret"in
manasına uygun, diyebiliriz ki, Türk dünyasına yeni kapılar açmışlardır. Haçlıların Kudüs'ten sürülmesinde, Celâleddin Harezmşah'tan sonra Eyyubîlerle iş
birliğine giren, daha açık ifadeyle, sığınacak yer, tutunacak dal arayan Harezmlilerin
büyük rolü olmuştur.
Harezimliler Selçuklularla giriştikler üstünlük mücadelesi de, Türk tarihi için, ibret
alınacak sahnelerle doludur.
Kitabımızda, Harezmliler nezdinde, Türklerin geleceği için çıkarılacak dersler
olduğunu göreceğiz.
Harezm Devleti'nin ve devletin son sultanı Celâleddin Harezmşah'ın Türk tarihinde
ayrı bir yeri vardır.
Harezm, Aral Gölü'nün güneyinde Ceyhun (Amuderya) nehrinin Aral'a döküldüğü
deltanın çevresinde yer alan ve Harezmşahlar adıyla anılan devletin kurulduğu bölgedir.
Urgenç ve Hive gibi şehirleriyle tanınmıştır.
İbn-i Batuta, Harezm'de konuşulan Türkçe ile ilgili bilgiler vererek Harezm'i
dünyanın en zengin memleketi olarak nitelendirir.
İslâmiyetten sonra da bu bölge sultanlarına "Harezmşah" denilmiştir.
Selçuklu zamanında da valiler tarafından yönetilen Harezm, Sultan Sancar'ın
ölümünden sonra bağımsız olmuştur.
Harezmşahlar sülalesi Oğuzların Beydili boyundan Anuş Tegin ile başlar.
Harezmlilerin son sultanı Celâleddin Harezmşah'tır.
Celâleddin Harezmşah Moğollara, Gürcülere ve Anadolu Selçuklularına karşı
mücadele vermiştir.
Harezm sahası 12 yüzyılda kültür merkezi hâline gelmiştir. Kimi araştırıcılar
Harezm'i Kaşgar'ın yanında ikinci bir edebiyat merkezi olarak tanımlamışlardır. İlk
Kur'ân tercümeleri, ilk sözlükler de Harezm sahasında ortaya konmuştur.
Harezmlilerin son sultanı Celâleddin'in hayatı ve şahsiyeti üzerine edebî eserler de
yazılmıştır. Dönemin eserlerinde Celâleddin için "Ulu Sultan" denmiştir.
Namık Kemal, "Celâleddin Harezmşah" tiyatro eserini, döneminde Celâleddin
Harezmşah üzerine kaleme alınmış eserleri incelmeyerek yazmış, Celâleddin'i bir Türk-
İslâm kahramanı olarak canlandırmıştır. Harezmliler, Moğolların ağır baskılarıyla diğer
Türk topluluklarını da beraberlerinde Anadolu'ya taşınmışlar.
Selçukluların hizmetine giren bazı Harezmli emir ve idarecilerinin yanında, bilhassa
Kıpçak ve Kanglı Türklerinin göçleriyle birlikte birtakım derviş zümrelerinin, âlimlerin,
varlıklı ve şehirli unsurların küçük gruplar hâlinde Anadolu'ya gelerek Selçukluların,
Eyyubîlerin ve Memlûkların hizmetine girmişler, önemli roller üstlenmişler ve "hicret"in
manasına uygun, diyebiliriz ki, Türk dünyasına yeni kapılar açmışlardır. Haçlıların Kudüs'ten sürülmesinde, Celâleddin Harezmşah'tan sonra Eyyubîlerle iş
birliğine giren, daha açık ifadeyle, sığınacak yer, tutunacak dal arayan Harezmlilerin
büyük rolü olmuştur.
Harezimliler Selçuklularla giriştikler üstünlük mücadelesi de, Türk tarihi için, ibret
alınacak sahnelerle doludur.
Kitabımızda, Harezmliler nezdinde, Türklerin geleceği için çıkarılacak dersler
olduğunu göreceğiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat