9786257002943
483876
https://www.turkishbooks.com/books/gorunmez-adam-p483876.html
Görünmez Adam
4.788
Yabancı bir adam, Şubat ayının başlarında şehre geldi. Karlı bir gündü, ısıran bir soğuk vardı ve
kar şiddetliydi. Yılın son karıydı bu. Adam Bramblehurst Tren İstasyonundan, kalın bir eldiven
taktığı elinde tuttuğu küçük bir bavulla yürüyordu. Adam kendini baştan ayağa sarmıştı ve
yumuşak keçeden yapılmış şapkasının ucu, parlak burnu dışında tüm yüzünü gizliyordu. Yağan
kar, kendini adamın omuzlarına ve göğsüne bırakmıştı böylece taşıdığı yüke beyaz bir tepe
oluşturmuştu. Yorgun argın ve sendeleyerek Coach and Horses'a girdi. Bavulunu yere
fırlatıverdi. "Ateş" diye haykırdı. "Şükürler olsun! Sıcak bir oda!". Barın içinde ayağını hızlıca
yere vurarak ve sallanarak üstündeki kardan kurtuldu. Daha sonra pazarlığına başlamak için
Bayan Hall'un arkasından misafir odasına doğru yöneldi. Ve bu kadar bir tanışmadan sonra,
misafirhanedeki odasına yerleşti.
Bayan Hall ise, adamı orada bırakıp ona kendi elleriyle bir yemek hazırlamak üzere mutfağa
yöneldi. Kış zamanında yolu Ipıng'e düşmüş bir ziyaretçi zor bulunan bir şanstı. Ayrıca sıkı bir
pazarlıkçı bile değildi bu adam. Bayan Hall kendini bu şansa layık kılmak için uğraşacaktı.
Pastırma olmak üzereyken Millie, Bayan Hall'un uyuşuk hizmetçisi, birkaç ustaca seçilmiş
aşağılamadan sonra daha sıkı çalışmayı deneyerek masa örtüsünü, tabakları ve bardakları
misafirhaneye taşıdı ve onları son derece dikkatli biçimde masaya yerleştirmeye başladı.
kar şiddetliydi. Yılın son karıydı bu. Adam Bramblehurst Tren İstasyonundan, kalın bir eldiven
taktığı elinde tuttuğu küçük bir bavulla yürüyordu. Adam kendini baştan ayağa sarmıştı ve
yumuşak keçeden yapılmış şapkasının ucu, parlak burnu dışında tüm yüzünü gizliyordu. Yağan
kar, kendini adamın omuzlarına ve göğsüne bırakmıştı böylece taşıdığı yüke beyaz bir tepe
oluşturmuştu. Yorgun argın ve sendeleyerek Coach and Horses'a girdi. Bavulunu yere
fırlatıverdi. "Ateş" diye haykırdı. "Şükürler olsun! Sıcak bir oda!". Barın içinde ayağını hızlıca
yere vurarak ve sallanarak üstündeki kardan kurtuldu. Daha sonra pazarlığına başlamak için
Bayan Hall'un arkasından misafir odasına doğru yöneldi. Ve bu kadar bir tanışmadan sonra,
misafirhanedeki odasına yerleşti.
Bayan Hall ise, adamı orada bırakıp ona kendi elleriyle bir yemek hazırlamak üzere mutfağa
yöneldi. Kış zamanında yolu Ipıng'e düşmüş bir ziyaretçi zor bulunan bir şanstı. Ayrıca sıkı bir
pazarlıkçı bile değildi bu adam. Bayan Hall kendini bu şansa layık kılmak için uğraşacaktı.
Pastırma olmak üzereyken Millie, Bayan Hall'un uyuşuk hizmetçisi, birkaç ustaca seçilmiş
aşağılamadan sonra daha sıkı çalışmayı deneyerek masa örtüsünü, tabakları ve bardakları
misafirhaneye taşıdı ve onları son derece dikkatli biçimde masaya yerleştirmeye başladı.
Yabancı bir adam, Şubat ayının başlarında şehre geldi. Karlı bir gündü, ısıran bir soğuk vardı ve
kar şiddetliydi. Yılın son karıydı bu. Adam Bramblehurst Tren İstasyonundan, kalın bir eldiven
taktığı elinde tuttuğu küçük bir bavulla yürüyordu. Adam kendini baştan ayağa sarmıştı ve
yumuşak keçeden yapılmış şapkasının ucu, parlak burnu dışında tüm yüzünü gizliyordu. Yağan
kar, kendini adamın omuzlarına ve göğsüne bırakmıştı böylece taşıdığı yüke beyaz bir tepe
oluşturmuştu. Yorgun argın ve sendeleyerek Coach and Horses'a girdi. Bavulunu yere
fırlatıverdi. "Ateş" diye haykırdı. "Şükürler olsun! Sıcak bir oda!". Barın içinde ayağını hızlıca
yere vurarak ve sallanarak üstündeki kardan kurtuldu. Daha sonra pazarlığına başlamak için
Bayan Hall'un arkasından misafir odasına doğru yöneldi. Ve bu kadar bir tanışmadan sonra,
misafirhanedeki odasına yerleşti.
Bayan Hall ise, adamı orada bırakıp ona kendi elleriyle bir yemek hazırlamak üzere mutfağa
yöneldi. Kış zamanında yolu Ipıng'e düşmüş bir ziyaretçi zor bulunan bir şanstı. Ayrıca sıkı bir
pazarlıkçı bile değildi bu adam. Bayan Hall kendini bu şansa layık kılmak için uğraşacaktı.
Pastırma olmak üzereyken Millie, Bayan Hall'un uyuşuk hizmetçisi, birkaç ustaca seçilmiş
aşağılamadan sonra daha sıkı çalışmayı deneyerek masa örtüsünü, tabakları ve bardakları
misafirhaneye taşıdı ve onları son derece dikkatli biçimde masaya yerleştirmeye başladı.
kar şiddetliydi. Yılın son karıydı bu. Adam Bramblehurst Tren İstasyonundan, kalın bir eldiven
taktığı elinde tuttuğu küçük bir bavulla yürüyordu. Adam kendini baştan ayağa sarmıştı ve
yumuşak keçeden yapılmış şapkasının ucu, parlak burnu dışında tüm yüzünü gizliyordu. Yağan
kar, kendini adamın omuzlarına ve göğsüne bırakmıştı böylece taşıdığı yüke beyaz bir tepe
oluşturmuştu. Yorgun argın ve sendeleyerek Coach and Horses'a girdi. Bavulunu yere
fırlatıverdi. "Ateş" diye haykırdı. "Şükürler olsun! Sıcak bir oda!". Barın içinde ayağını hızlıca
yere vurarak ve sallanarak üstündeki kardan kurtuldu. Daha sonra pazarlığına başlamak için
Bayan Hall'un arkasından misafir odasına doğru yöneldi. Ve bu kadar bir tanışmadan sonra,
misafirhanedeki odasına yerleşti.
Bayan Hall ise, adamı orada bırakıp ona kendi elleriyle bir yemek hazırlamak üzere mutfağa
yöneldi. Kış zamanında yolu Ipıng'e düşmüş bir ziyaretçi zor bulunan bir şanstı. Ayrıca sıkı bir
pazarlıkçı bile değildi bu adam. Bayan Hall kendini bu şansa layık kılmak için uğraşacaktı.
Pastırma olmak üzereyken Millie, Bayan Hall'un uyuşuk hizmetçisi, birkaç ustaca seçilmiş
aşağılamadan sonra daha sıkı çalışmayı deneyerek masa örtüsünü, tabakları ve bardakları
misafirhaneye taşıdı ve onları son derece dikkatli biçimde masaya yerleştirmeye başladı.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.