Gölge Işıksız Ülkede Yaşamaz

Stok Kodu:
9786057697530
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
120
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
6.60
5.28
9786057697530
500223
Gölge Işıksız Ülkede Yaşamaz
Gölge Işıksız Ülkede Yaşamaz
5.28
Şair bu şiirleriyle sürgün etmediği ama içinin ta derinliklerinde yığdığı güzellikleri dışa vuruyor.
Vurdukça da bunların azalmadığını görüyor. Güzelliğin işlevi sahibine kattığı haz yanında insani ve evrensel
bir onarımın da ihyasıdır gerçekte. Sarf edildikçe tükenmeyen şeydir güzelliğin, sanatın paylaşımı. İçeride
kalan duyguların zamanla katılaşıp fosilleşmesine karşılık onun insanlık kanalına sürülmesi varlığın işletilmesi
ve güzelleştirilmesidir.
İşte çağımız insanının kendisini çağdaş kaderin önüne atması ve bilinç akışına teslim etmesi hiç akla
gelmeyecek olan bu ilişkileri kurdurabiliyor. Mısralar arası insicama gerek yoktur bu anlayışta. Şair hayatına
sığdırdığı ve depoladığı iç yükünde âdeta bir duyuşlar ve duygular sörfü yapıyor.
Diğer yandan şiirleri şehrin ya da medeni dünyanın edip eylediklerinden kendisini kurtaracak bir "iman
nüvesi"ni içinde taşıyor. Şair duvar dibinde sıkışıp kalmıyor çünkü kendi maverasından vazgeçmiyor. Pergelin
sabit ucu onu "bunalım coğrafyasının albastıları"ndan koruyor. İmanı, çekim ve toparlama gücü oluyor.
Dönüyor, çarpıyor, korku sınırlarında uçuyor ama sabiti, savrulmasını engelliyor. Onun şehri sırtlaması
asrısaadet nostaljisi ile kanarak şehir aleyhtarlığı yapan "pasivistler"e karşı da bir " inanç aktivistliği"ni
Şairin içinden ne geliyorsa onu titiz prizmalardan fazla değiştirmeden olduğu gibi geçiriyor. Dolayısıyla
onun şiirlerindeki musiki ormandan duyulan çok farklı seslerin kulağa gelmesi gibidir. Çünkü şairin bu seslere
akort verme zamanı yoktur.
Bir insanın yazdığı şiirine dönüp bakma zamanını bulamaması yitirilen zamanların öcüdür. Öyle
hissediyorum ki şair de bu öcün kıskacındadır. Maratonu yüz metreci gibi koşmaya başlaması da bundandır.
Böyle bir şiirde durup da tezyin çalışması elbette beklenemez. Hız derin, ayrıntılı ve farklı nitelikleri yok eder,
çıplak varlığı ve hareketi önceler. Bunun için şairin şiirlerinde sıfat az, hareket çoktur. Aşağı yukarı bütün
şiirlerinde görülür bu üslup.
Şair bu şiirleriyle sürgün etmediği ama içinin ta derinliklerinde yığdığı güzellikleri dışa vuruyor.
Vurdukça da bunların azalmadığını görüyor. Güzelliğin işlevi sahibine kattığı haz yanında insani ve evrensel
bir onarımın da ihyasıdır gerçekte. Sarf edildikçe tükenmeyen şeydir güzelliğin, sanatın paylaşımı. İçeride
kalan duyguların zamanla katılaşıp fosilleşmesine karşılık onun insanlık kanalına sürülmesi varlığın işletilmesi
ve güzelleştirilmesidir.
İşte çağımız insanının kendisini çağdaş kaderin önüne atması ve bilinç akışına teslim etmesi hiç akla
gelmeyecek olan bu ilişkileri kurdurabiliyor. Mısralar arası insicama gerek yoktur bu anlayışta. Şair hayatına
sığdırdığı ve depoladığı iç yükünde âdeta bir duyuşlar ve duygular sörfü yapıyor.
Diğer yandan şiirleri şehrin ya da medeni dünyanın edip eylediklerinden kendisini kurtaracak bir "iman
nüvesi"ni içinde taşıyor. Şair duvar dibinde sıkışıp kalmıyor çünkü kendi maverasından vazgeçmiyor. Pergelin
sabit ucu onu "bunalım coğrafyasının albastıları"ndan koruyor. İmanı, çekim ve toparlama gücü oluyor.
Dönüyor, çarpıyor, korku sınırlarında uçuyor ama sabiti, savrulmasını engelliyor. Onun şehri sırtlaması
asrısaadet nostaljisi ile kanarak şehir aleyhtarlığı yapan "pasivistler"e karşı da bir " inanç aktivistliği"ni
Şairin içinden ne geliyorsa onu titiz prizmalardan fazla değiştirmeden olduğu gibi geçiriyor. Dolayısıyla
onun şiirlerindeki musiki ormandan duyulan çok farklı seslerin kulağa gelmesi gibidir. Çünkü şairin bu seslere
akort verme zamanı yoktur.
Bir insanın yazdığı şiirine dönüp bakma zamanını bulamaması yitirilen zamanların öcüdür. Öyle
hissediyorum ki şair de bu öcün kıskacındadır. Maratonu yüz metreci gibi koşmaya başlaması da bundandır.
Böyle bir şiirde durup da tezyin çalışması elbette beklenemez. Hız derin, ayrıntılı ve farklı nitelikleri yok eder,
çıplak varlığı ve hareketi önceler. Bunun için şairin şiirlerinde sıfat az, hareket çoktur. Aşağı yukarı bütün
şiirlerinde görülür bu üslup.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat