9789758312740
545652
https://www.turkishbooks.com/books/gobekli-tepe-p545652.html
Göbekli Tepe Anadolu'da Keşfedilen Dünya'nın İlk Mabedi
11.52
İlk olarak 1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müze Müdürlüğü' nün ortak çalışmalarıyla kazıya başlanmış ve hâlen de devam etmektedir.
Göbekli Tepe bizlerden çok daha ileri düzeydeki bir uygarlığın mirasıdır. Ve o miras Anadolumuz'un Urfa Kenti'nde yavaş yavaş günışığına çıkmaktadır.
Bu uygarlığın kökeni tufan öncesine aittir. Bunun en önemli kanıtı "Göbekli Tepe"de bulunan mabet kalıntılarının 12.000 yıl öncesine ait olmasıdır. Bu Atlantis'in batış tarihiyle örtüşen bir tarihtir.
Hz. Muhammed ile irtibatlı olan Sabiiler'in ilk yerleşim birimleri, sözünü ettiğimiz mabetlerin bulunduğu Urfa'nın Harran bölgesidir. Hz. Muhammed'in vazifesi sırasında Mekke yakınlarına gitmişler ve sonra yeniden Harran'a geri dönmüşlerdir.
Nasıl ki, Hz. İsa'ya Esseni rahipleri çeşitli alanda yardımcı olmuşlarsa, Harranlı Sabiiler de benzer bir şekilde Hz. Muhammed'in gerçekleştirdiği peygamberlik vazifesinde O'nun yanında oldukları ve O'na destek verdikleri bilinmektedir.
Sabiiler'in ezoterik bilgileriyle Kur'an-ı Kerim'de geçen bazı bilgilerin büyük bir paralellik göstermesi de konunun bir diğer üzerinde durulması gereken yönüdür.
Konunun bir diğer ilginç yönü de, bu gizemli toplumdan Kur'an-ı Kerim'in de bahsetmiş olmasıdır.
Sizlerle buluşturduğumuz bu kitapta ortaya konulan bulguların, hem arkeolojik, hem tarihsel, hem de dinler tarihi ile ilgili çok önemli değeri vardır.
Geniş bir alana yayılan mabetlerin, yine bu mabetleri yapanlar tarafından toprakla üstünün örtüldüğü anlaşılmaktadır. Belli ki 12.000 yıl öncesinden geleceğe iletilmek istenen çok büyük bir mesaj vardı.
Mabetleri oluşturan taşların üzerlerine işlenmiş bu mesaj, ezoterik sembollerle binlerce yıl öncesinden kutsal bir metni günümüze taşımaktadır.
Göbekli Tepe bizlerden çok daha ileri düzeydeki bir uygarlığın mirasıdır. Ve o miras Anadolumuz'un Urfa Kenti'nde yavaş yavaş günışığına çıkmaktadır.
Bu uygarlığın kökeni tufan öncesine aittir. Bunun en önemli kanıtı "Göbekli Tepe"de bulunan mabet kalıntılarının 12.000 yıl öncesine ait olmasıdır. Bu Atlantis'in batış tarihiyle örtüşen bir tarihtir.
Hz. Muhammed ile irtibatlı olan Sabiiler'in ilk yerleşim birimleri, sözünü ettiğimiz mabetlerin bulunduğu Urfa'nın Harran bölgesidir. Hz. Muhammed'in vazifesi sırasında Mekke yakınlarına gitmişler ve sonra yeniden Harran'a geri dönmüşlerdir.
Nasıl ki, Hz. İsa'ya Esseni rahipleri çeşitli alanda yardımcı olmuşlarsa, Harranlı Sabiiler de benzer bir şekilde Hz. Muhammed'in gerçekleştirdiği peygamberlik vazifesinde O'nun yanında oldukları ve O'na destek verdikleri bilinmektedir.
Sabiiler'in ezoterik bilgileriyle Kur'an-ı Kerim'de geçen bazı bilgilerin büyük bir paralellik göstermesi de konunun bir diğer üzerinde durulması gereken yönüdür.
Konunun bir diğer ilginç yönü de, bu gizemli toplumdan Kur'an-ı Kerim'in de bahsetmiş olmasıdır.
Sizlerle buluşturduğumuz bu kitapta ortaya konulan bulguların, hem arkeolojik, hem tarihsel, hem de dinler tarihi ile ilgili çok önemli değeri vardır.
Geniş bir alana yayılan mabetlerin, yine bu mabetleri yapanlar tarafından toprakla üstünün örtüldüğü anlaşılmaktadır. Belli ki 12.000 yıl öncesinden geleceğe iletilmek istenen çok büyük bir mesaj vardı.
Mabetleri oluşturan taşların üzerlerine işlenmiş bu mesaj, ezoterik sembollerle binlerce yıl öncesinden kutsal bir metni günümüze taşımaktadır.
İlk olarak 1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müze Müdürlüğü' nün ortak çalışmalarıyla kazıya başlanmış ve hâlen de devam etmektedir.
Göbekli Tepe bizlerden çok daha ileri düzeydeki bir uygarlığın mirasıdır. Ve o miras Anadolumuz'un Urfa Kenti'nde yavaş yavaş günışığına çıkmaktadır.
Bu uygarlığın kökeni tufan öncesine aittir. Bunun en önemli kanıtı "Göbekli Tepe"de bulunan mabet kalıntılarının 12.000 yıl öncesine ait olmasıdır. Bu Atlantis'in batış tarihiyle örtüşen bir tarihtir.
Hz. Muhammed ile irtibatlı olan Sabiiler'in ilk yerleşim birimleri, sözünü ettiğimiz mabetlerin bulunduğu Urfa'nın Harran bölgesidir. Hz. Muhammed'in vazifesi sırasında Mekke yakınlarına gitmişler ve sonra yeniden Harran'a geri dönmüşlerdir.
Nasıl ki, Hz. İsa'ya Esseni rahipleri çeşitli alanda yardımcı olmuşlarsa, Harranlı Sabiiler de benzer bir şekilde Hz. Muhammed'in gerçekleştirdiği peygamberlik vazifesinde O'nun yanında oldukları ve O'na destek verdikleri bilinmektedir.
Sabiiler'in ezoterik bilgileriyle Kur'an-ı Kerim'de geçen bazı bilgilerin büyük bir paralellik göstermesi de konunun bir diğer üzerinde durulması gereken yönüdür.
Konunun bir diğer ilginç yönü de, bu gizemli toplumdan Kur'an-ı Kerim'in de bahsetmiş olmasıdır.
Sizlerle buluşturduğumuz bu kitapta ortaya konulan bulguların, hem arkeolojik, hem tarihsel, hem de dinler tarihi ile ilgili çok önemli değeri vardır.
Geniş bir alana yayılan mabetlerin, yine bu mabetleri yapanlar tarafından toprakla üstünün örtüldüğü anlaşılmaktadır. Belli ki 12.000 yıl öncesinden geleceğe iletilmek istenen çok büyük bir mesaj vardı.
Mabetleri oluşturan taşların üzerlerine işlenmiş bu mesaj, ezoterik sembollerle binlerce yıl öncesinden kutsal bir metni günümüze taşımaktadır.
Göbekli Tepe bizlerden çok daha ileri düzeydeki bir uygarlığın mirasıdır. Ve o miras Anadolumuz'un Urfa Kenti'nde yavaş yavaş günışığına çıkmaktadır.
Bu uygarlığın kökeni tufan öncesine aittir. Bunun en önemli kanıtı "Göbekli Tepe"de bulunan mabet kalıntılarının 12.000 yıl öncesine ait olmasıdır. Bu Atlantis'in batış tarihiyle örtüşen bir tarihtir.
Hz. Muhammed ile irtibatlı olan Sabiiler'in ilk yerleşim birimleri, sözünü ettiğimiz mabetlerin bulunduğu Urfa'nın Harran bölgesidir. Hz. Muhammed'in vazifesi sırasında Mekke yakınlarına gitmişler ve sonra yeniden Harran'a geri dönmüşlerdir.
Nasıl ki, Hz. İsa'ya Esseni rahipleri çeşitli alanda yardımcı olmuşlarsa, Harranlı Sabiiler de benzer bir şekilde Hz. Muhammed'in gerçekleştirdiği peygamberlik vazifesinde O'nun yanında oldukları ve O'na destek verdikleri bilinmektedir.
Sabiiler'in ezoterik bilgileriyle Kur'an-ı Kerim'de geçen bazı bilgilerin büyük bir paralellik göstermesi de konunun bir diğer üzerinde durulması gereken yönüdür.
Konunun bir diğer ilginç yönü de, bu gizemli toplumdan Kur'an-ı Kerim'in de bahsetmiş olmasıdır.
Sizlerle buluşturduğumuz bu kitapta ortaya konulan bulguların, hem arkeolojik, hem tarihsel, hem de dinler tarihi ile ilgili çok önemli değeri vardır.
Geniş bir alana yayılan mabetlerin, yine bu mabetleri yapanlar tarafından toprakla üstünün örtüldüğü anlaşılmaktadır. Belli ki 12.000 yıl öncesinden geleceğe iletilmek istenen çok büyük bir mesaj vardı.
Mabetleri oluşturan taşların üzerlerine işlenmiş bu mesaj, ezoterik sembollerle binlerce yıl öncesinden kutsal bir metni günümüze taşımaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.