9786051483979
167136
https://www.turkishbooks.com/books/genc-bir-ogretmenin-anilari-1-p167136.html
Genç Bir Öğretmenin Anıları 1
6
Sevgili genç öğretmen arkadaşlarım. Bir 24 Kasım öğretmenler gününde, ikinci kitabım olan: "GENÇ BİR ÖĞRETMENİN ANILARI" isimli romanımı baskıya verebilmenin mutluluğuyla yaşıyorum.
Bu kitabı neden yazdığıma gelince; mesleğe başlayacağım ilk gün ki korkularım, taptaze anılarımdadır. Sudan çıkmış bir balık gibiydim gerçekten. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı, öğrencilerimle ve köylülerle nasıl iletişim kuracağımı bilmiyordum. Henüz 17 yaşında bile değildim. Ama çocuk değil, "büyük olduğuma" önce kendim inanmalı ve özgüvenimi kazanmalıydım. İlk görev yerim olan Taşköprü ilçesine bağlı: Çakırçay Köyünde çok şey öğrendim... O yıllar benim "çıraklık" yıllarımda. HAMDIM...
Hanönü Nahiyesinde, rahmetli Cihat ARIKAN ağabeyimden "pembe dizileri" değil, anlamlı, hayatı anlatan kitapları okumayı öğrendim.
Kornapa Köyünde yine merhum: Kemal Göktürk ağabeyimden; kendimi kadın gibi değil de erkeklere denk görerek yılmamayı, haklı olduğum konularda susmamayı, gerçeklerden korkmamayı öğrendim. PİŞMEYE ÇALIŞTIM.
Bursa ve Sinop illerindeki çalışmalarımda da değerli arkadaşlarımdan, hatta öğrencilerimden bile pek çok şeyler öğrenmeye devam ettim. 30 yıl hizmetten sonra emekli oldum. Övünmek gibi olması iyi bir öğretmendim...
Çok güzel öğrenciler yetiştirdim. Öğrencilerim üzerinde iz bırakmış olmalıyım ki, ilk öğretmenlik yaptığım: Çakırçay köyündeki öğrencim: Fatma DERELİOĞLU'ndan son görev yerim olan Sinop Cumhuriyet İlkokulundaki öğrencilerim: Ertan KARAOĞLU, İrem DERİCİ, Volkan AKDEMİR, Nazlı... Reyhan... Seher... Çetin... saymakla bitmeyen öğrencilerimle hala bir arkadaş, bir dost, bir anne gibi aranıyor ve dertleşebiliyor, sırlarımızı paylaşabiliyorsak...
Yaş 63... Ben hala pişmeye devam ediyor yeni yeni şeyler öğreniyor, öğrendiklerimi sevdiklerimle paylaşıyorum.
Siz sevgili "OKURLARIM, ÖĞRENCİLERİM, GENÇ ÖĞRETMEN-LERİM" sizleri de çok seviyorum. Deneyimlerimi roman tadında sizlerle paylaşmak istedim.
Sağlıklı, başarılı, huzurlu, mutlu, sevgi dolu günler yaşamınızı diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Bu kitabı neden yazdığıma gelince; mesleğe başlayacağım ilk gün ki korkularım, taptaze anılarımdadır. Sudan çıkmış bir balık gibiydim gerçekten. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı, öğrencilerimle ve köylülerle nasıl iletişim kuracağımı bilmiyordum. Henüz 17 yaşında bile değildim. Ama çocuk değil, "büyük olduğuma" önce kendim inanmalı ve özgüvenimi kazanmalıydım. İlk görev yerim olan Taşköprü ilçesine bağlı: Çakırçay Köyünde çok şey öğrendim... O yıllar benim "çıraklık" yıllarımda. HAMDIM...
Hanönü Nahiyesinde, rahmetli Cihat ARIKAN ağabeyimden "pembe dizileri" değil, anlamlı, hayatı anlatan kitapları okumayı öğrendim.
Kornapa Köyünde yine merhum: Kemal Göktürk ağabeyimden; kendimi kadın gibi değil de erkeklere denk görerek yılmamayı, haklı olduğum konularda susmamayı, gerçeklerden korkmamayı öğrendim. PİŞMEYE ÇALIŞTIM.
Bursa ve Sinop illerindeki çalışmalarımda da değerli arkadaşlarımdan, hatta öğrencilerimden bile pek çok şeyler öğrenmeye devam ettim. 30 yıl hizmetten sonra emekli oldum. Övünmek gibi olması iyi bir öğretmendim...
Çok güzel öğrenciler yetiştirdim. Öğrencilerim üzerinde iz bırakmış olmalıyım ki, ilk öğretmenlik yaptığım: Çakırçay köyündeki öğrencim: Fatma DERELİOĞLU'ndan son görev yerim olan Sinop Cumhuriyet İlkokulundaki öğrencilerim: Ertan KARAOĞLU, İrem DERİCİ, Volkan AKDEMİR, Nazlı... Reyhan... Seher... Çetin... saymakla bitmeyen öğrencilerimle hala bir arkadaş, bir dost, bir anne gibi aranıyor ve dertleşebiliyor, sırlarımızı paylaşabiliyorsak...
Yaş 63... Ben hala pişmeye devam ediyor yeni yeni şeyler öğreniyor, öğrendiklerimi sevdiklerimle paylaşıyorum.
Siz sevgili "OKURLARIM, ÖĞRENCİLERİM, GENÇ ÖĞRETMEN-LERİM" sizleri de çok seviyorum. Deneyimlerimi roman tadında sizlerle paylaşmak istedim.
Sağlıklı, başarılı, huzurlu, mutlu, sevgi dolu günler yaşamınızı diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Sevgili genç öğretmen arkadaşlarım. Bir 24 Kasım öğretmenler gününde, ikinci kitabım olan: "GENÇ BİR ÖĞRETMENİN ANILARI" isimli romanımı baskıya verebilmenin mutluluğuyla yaşıyorum.
Bu kitabı neden yazdığıma gelince; mesleğe başlayacağım ilk gün ki korkularım, taptaze anılarımdadır. Sudan çıkmış bir balık gibiydim gerçekten. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı, öğrencilerimle ve köylülerle nasıl iletişim kuracağımı bilmiyordum. Henüz 17 yaşında bile değildim. Ama çocuk değil, "büyük olduğuma" önce kendim inanmalı ve özgüvenimi kazanmalıydım. İlk görev yerim olan Taşköprü ilçesine bağlı: Çakırçay Köyünde çok şey öğrendim... O yıllar benim "çıraklık" yıllarımda. HAMDIM...
Hanönü Nahiyesinde, rahmetli Cihat ARIKAN ağabeyimden "pembe dizileri" değil, anlamlı, hayatı anlatan kitapları okumayı öğrendim.
Kornapa Köyünde yine merhum: Kemal Göktürk ağabeyimden; kendimi kadın gibi değil de erkeklere denk görerek yılmamayı, haklı olduğum konularda susmamayı, gerçeklerden korkmamayı öğrendim. PİŞMEYE ÇALIŞTIM.
Bursa ve Sinop illerindeki çalışmalarımda da değerli arkadaşlarımdan, hatta öğrencilerimden bile pek çok şeyler öğrenmeye devam ettim. 30 yıl hizmetten sonra emekli oldum. Övünmek gibi olması iyi bir öğretmendim...
Çok güzel öğrenciler yetiştirdim. Öğrencilerim üzerinde iz bırakmış olmalıyım ki, ilk öğretmenlik yaptığım: Çakırçay köyündeki öğrencim: Fatma DERELİOĞLU'ndan son görev yerim olan Sinop Cumhuriyet İlkokulundaki öğrencilerim: Ertan KARAOĞLU, İrem DERİCİ, Volkan AKDEMİR, Nazlı... Reyhan... Seher... Çetin... saymakla bitmeyen öğrencilerimle hala bir arkadaş, bir dost, bir anne gibi aranıyor ve dertleşebiliyor, sırlarımızı paylaşabiliyorsak...
Yaş 63... Ben hala pişmeye devam ediyor yeni yeni şeyler öğreniyor, öğrendiklerimi sevdiklerimle paylaşıyorum.
Siz sevgili "OKURLARIM, ÖĞRENCİLERİM, GENÇ ÖĞRETMEN-LERİM" sizleri de çok seviyorum. Deneyimlerimi roman tadında sizlerle paylaşmak istedim.
Sağlıklı, başarılı, huzurlu, mutlu, sevgi dolu günler yaşamınızı diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Bu kitabı neden yazdığıma gelince; mesleğe başlayacağım ilk gün ki korkularım, taptaze anılarımdadır. Sudan çıkmış bir balık gibiydim gerçekten. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı, öğrencilerimle ve köylülerle nasıl iletişim kuracağımı bilmiyordum. Henüz 17 yaşında bile değildim. Ama çocuk değil, "büyük olduğuma" önce kendim inanmalı ve özgüvenimi kazanmalıydım. İlk görev yerim olan Taşköprü ilçesine bağlı: Çakırçay Köyünde çok şey öğrendim... O yıllar benim "çıraklık" yıllarımda. HAMDIM...
Hanönü Nahiyesinde, rahmetli Cihat ARIKAN ağabeyimden "pembe dizileri" değil, anlamlı, hayatı anlatan kitapları okumayı öğrendim.
Kornapa Köyünde yine merhum: Kemal Göktürk ağabeyimden; kendimi kadın gibi değil de erkeklere denk görerek yılmamayı, haklı olduğum konularda susmamayı, gerçeklerden korkmamayı öğrendim. PİŞMEYE ÇALIŞTIM.
Bursa ve Sinop illerindeki çalışmalarımda da değerli arkadaşlarımdan, hatta öğrencilerimden bile pek çok şeyler öğrenmeye devam ettim. 30 yıl hizmetten sonra emekli oldum. Övünmek gibi olması iyi bir öğretmendim...
Çok güzel öğrenciler yetiştirdim. Öğrencilerim üzerinde iz bırakmış olmalıyım ki, ilk öğretmenlik yaptığım: Çakırçay köyündeki öğrencim: Fatma DERELİOĞLU'ndan son görev yerim olan Sinop Cumhuriyet İlkokulundaki öğrencilerim: Ertan KARAOĞLU, İrem DERİCİ, Volkan AKDEMİR, Nazlı... Reyhan... Seher... Çetin... saymakla bitmeyen öğrencilerimle hala bir arkadaş, bir dost, bir anne gibi aranıyor ve dertleşebiliyor, sırlarımızı paylaşabiliyorsak...
Yaş 63... Ben hala pişmeye devam ediyor yeni yeni şeyler öğreniyor, öğrendiklerimi sevdiklerimle paylaşıyorum.
Siz sevgili "OKURLARIM, ÖĞRENCİLERİM, GENÇ ÖĞRETMEN-LERİM" sizleri de çok seviyorum. Deneyimlerimi roman tadında sizlerle paylaşmak istedim.
Sağlıklı, başarılı, huzurlu, mutlu, sevgi dolu günler yaşamınızı diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.