9786059825849
525620
https://www.turkishbooks.com/books/gecmis-zamanin-ardindan-p525620.html
Geçmiş Zamanın Ardından Elif Şafak'ın Romanlarında Tasavvuf ve Klasik Dönem Türk Kültürü Unsurları
6.672
1956 yılında Ceyhan'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çukurova Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde yüksek lisansını tamamladı. Ankara yıllarında Oluşum dergisinde çalıştı; kısa metin, kitap tanıtımı, hikâye, şiir yayımladı. Doğu-Batı (7 sayı) dergisini arkadaşlarıyla çıkardı; Argos, Varlık, Gösteri, ile gibi dergilerde eleştiri yazıları yazdı. ?..." İle Okumak adlı bir roman inceleme kitabı var.
Elif Şafak, Türk edebiyatının son on yılında, Orhan Pamuk ve İhsan Oktay Anar gibi, varlığını kuvvetle hissettiren bir romancı oldu. Romanları giderek çok satar hale geldi; birçok dile çevriliyor ve bir bölük okuyucu tarafından ilgiyle okunuyor. Ancak tuhaftır, bir grup okuyucu tarafından da o oranda giderek sevilmeyen, görülmek istenmeyen bir yazara dönüştüğü gözlemleniyor. Gazeteler, onun TÜYAP kitap fuarında dört saat kitap imzalamaktan bileklerinin yorulduğunu yazınca Ertuğrul Özkök, ?Islak imza makinesi lazım" (Hürriyet, 3 Kasım 2009) diye yazarken, Semih Gümüş, ?Edebiyatın Dünü ve Yarını" altbaşlıklı Modernizm ve Postmodernizm kitabında Elif Şafak'ın adını bile anmıyor. Taraf gazetesinde ?Telesiyej" köşesinde, ?Elif Şafak insanı şaşırtıyor hep. Bu kadar da homo-populikus olunur mu yavu?" (16 Haziran 2010) diye yazılıyor. Elif Şafak, açıktır ki bir fenomene dönüşmüştür. Seveni kadar sevmeyeni vardır. Sevmek de sevmemek da bir ilgi biçimi olduğuna göre, bu ilginin nedenlerini araştırmak, nedenleri araştırırken bilimsel bir tutumla romanları incelemek ve elde edilen bulguları yorumlayarak bir hükme varmak araştırmacıların görevidir.
Elif Şafak, Türk edebiyatının son on yılında, Orhan Pamuk ve İhsan Oktay Anar gibi, varlığını kuvvetle hissettiren bir romancı oldu. Romanları giderek çok satar hale geldi; birçok dile çevriliyor ve bir bölük okuyucu tarafından ilgiyle okunuyor. Ancak tuhaftır, bir grup okuyucu tarafından da o oranda giderek sevilmeyen, görülmek istenmeyen bir yazara dönüştüğü gözlemleniyor. Gazeteler, onun TÜYAP kitap fuarında dört saat kitap imzalamaktan bileklerinin yorulduğunu yazınca Ertuğrul Özkök, ?Islak imza makinesi lazım" (Hürriyet, 3 Kasım 2009) diye yazarken, Semih Gümüş, ?Edebiyatın Dünü ve Yarını" altbaşlıklı Modernizm ve Postmodernizm kitabında Elif Şafak'ın adını bile anmıyor. Taraf gazetesinde ?Telesiyej" köşesinde, ?Elif Şafak insanı şaşırtıyor hep. Bu kadar da homo-populikus olunur mu yavu?" (16 Haziran 2010) diye yazılıyor. Elif Şafak, açıktır ki bir fenomene dönüşmüştür. Seveni kadar sevmeyeni vardır. Sevmek de sevmemek da bir ilgi biçimi olduğuna göre, bu ilginin nedenlerini araştırmak, nedenleri araştırırken bilimsel bir tutumla romanları incelemek ve elde edilen bulguları yorumlayarak bir hükme varmak araştırmacıların görevidir.
1956 yılında Ceyhan'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çukurova Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde yüksek lisansını tamamladı. Ankara yıllarında Oluşum dergisinde çalıştı; kısa metin, kitap tanıtımı, hikâye, şiir yayımladı. Doğu-Batı (7 sayı) dergisini arkadaşlarıyla çıkardı; Argos, Varlık, Gösteri, ile gibi dergilerde eleştiri yazıları yazdı. ?..." İle Okumak adlı bir roman inceleme kitabı var.
Elif Şafak, Türk edebiyatının son on yılında, Orhan Pamuk ve İhsan Oktay Anar gibi, varlığını kuvvetle hissettiren bir romancı oldu. Romanları giderek çok satar hale geldi; birçok dile çevriliyor ve bir bölük okuyucu tarafından ilgiyle okunuyor. Ancak tuhaftır, bir grup okuyucu tarafından da o oranda giderek sevilmeyen, görülmek istenmeyen bir yazara dönüştüğü gözlemleniyor. Gazeteler, onun TÜYAP kitap fuarında dört saat kitap imzalamaktan bileklerinin yorulduğunu yazınca Ertuğrul Özkök, ?Islak imza makinesi lazım" (Hürriyet, 3 Kasım 2009) diye yazarken, Semih Gümüş, ?Edebiyatın Dünü ve Yarını" altbaşlıklı Modernizm ve Postmodernizm kitabında Elif Şafak'ın adını bile anmıyor. Taraf gazetesinde ?Telesiyej" köşesinde, ?Elif Şafak insanı şaşırtıyor hep. Bu kadar da homo-populikus olunur mu yavu?" (16 Haziran 2010) diye yazılıyor. Elif Şafak, açıktır ki bir fenomene dönüşmüştür. Seveni kadar sevmeyeni vardır. Sevmek de sevmemek da bir ilgi biçimi olduğuna göre, bu ilginin nedenlerini araştırmak, nedenleri araştırırken bilimsel bir tutumla romanları incelemek ve elde edilen bulguları yorumlayarak bir hükme varmak araştırmacıların görevidir.
Elif Şafak, Türk edebiyatının son on yılında, Orhan Pamuk ve İhsan Oktay Anar gibi, varlığını kuvvetle hissettiren bir romancı oldu. Romanları giderek çok satar hale geldi; birçok dile çevriliyor ve bir bölük okuyucu tarafından ilgiyle okunuyor. Ancak tuhaftır, bir grup okuyucu tarafından da o oranda giderek sevilmeyen, görülmek istenmeyen bir yazara dönüştüğü gözlemleniyor. Gazeteler, onun TÜYAP kitap fuarında dört saat kitap imzalamaktan bileklerinin yorulduğunu yazınca Ertuğrul Özkök, ?Islak imza makinesi lazım" (Hürriyet, 3 Kasım 2009) diye yazarken, Semih Gümüş, ?Edebiyatın Dünü ve Yarını" altbaşlıklı Modernizm ve Postmodernizm kitabında Elif Şafak'ın adını bile anmıyor. Taraf gazetesinde ?Telesiyej" köşesinde, ?Elif Şafak insanı şaşırtıyor hep. Bu kadar da homo-populikus olunur mu yavu?" (16 Haziran 2010) diye yazılıyor. Elif Şafak, açıktır ki bir fenomene dönüşmüştür. Seveni kadar sevmeyeni vardır. Sevmek de sevmemek da bir ilgi biçimi olduğuna göre, bu ilginin nedenlerini araştırmak, nedenleri araştırırken bilimsel bir tutumla romanları incelemek ve elde edilen bulguları yorumlayarak bir hükme varmak araştırmacıların görevidir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.