9786051148182
142844
https://www.turkishbooks.com/books/gecenin-ikinci-ruyasi-p142844.html
Gecenin İkinci Rüyası
4.8
Leyla İpekçi, zamanın, yolcunun, yolların, ötekinin, değişimin, değişmeyeni, vicdanın hayata ve ruha izini düşüren yüzlerine bakıyor.
Erbilden, İsfahandan, Erivandan, Paris'ten, Konyadan, İskenderiyeden ve birçok farklı iklimden gündelik hayatı kıpırdatan sözlerle, bazen aynı duanın içinde, bazen aynı hikâyenin, aynı acının içinde olduğumuzu sezdiriyor Gecenin İkinci Rüyası.
Föy metni;
Leylâ İpekçinin; vaktin, yolcunun, yolların, ötekinin, değişimin, değişmeyenin, kalemin, kitabın, eşyanın, vicdanın hayata ve ruha izini düşüren yüzlerine bakmaya çalıştığı yazıları "Gecenin İkinci Yarısı"nda bir araya getirildi.
Çoğulcu bir medeniyet olabilmenin kapılarını aralama arzusuyla, birbirimizle konuştuğumuz ve sustuğumuz dillerde anlaşabilmenin üslubunu, hakkaniyetin saldırganlıktan uzak dilinin tonunu bulmayı deniyor. Mücadele ettiğimiz hakikatler adına kurduğumuz dilin bizi başkalarıyla buluşturma imkânlarını geliştirmeye çalışıyor.
Erbilden, İsfahandan, Erivandan, Paristen, Saraybosnadan, Konyadan, İskenderiyeden, Rizeden, Medineden, Mogadişudan ve daha birçok farklı iklim ve coğrafyadan gündelik hayatı kıpırdatan esintilere yer veriyor. Bazen aynı duanın içinde, bazen aynı hikâyenin, aynı acının içinde olduğumuzu sezdiriyor.
Leyla İpekçi, zamanın, yolcunun, yolların, ötekinin, değişimin, değişmeyeni, vicdanın hayata ve ruha izini düşüren yüzlerine bakıyor.
Erbilden, İsfahandan, Erivandan, Paris'ten, Konyadan, İskenderiyeden ve birçok farklı iklimden gündelik hayatı kıpırdatan sözlerle, bazen aynı duanın içinde, bazen aynı hikâyenin, aynı acının içinde olduğumuzu sezdiriyor Gecenin İkinci Rüyası.
Föy metni;
Leylâ İpekçinin; vaktin, yolcunun, yolların, ötekinin, değişimin, değişmeyenin, kalemin, kitabın, eşyanın, vicdanın hayata ve ruha izini düşüren yüzlerine bakmaya çalıştığı yazıları "Gecenin İkinci Yarısı"nda bir araya getirildi.
Çoğulcu bir medeniyet olabilmenin kapılarını aralama arzusuyla, birbirimizle konuştuğumuz ve sustuğumuz dillerde anlaşabilmenin üslubunu, hakkaniyetin saldırganlıktan uzak dilinin tonunu bulmayı deniyor. Mücadele ettiğimiz hakikatler adına kurduğumuz dilin bizi başkalarıyla buluşturma imkânlarını geliştirmeye çalışıyor.
Erbilden, İsfahandan, Erivandan, Paristen, Saraybosnadan, Konyadan, İskenderiyeden, Rizeden, Medineden, Mogadişudan ve daha birçok farklı iklim ve coğrafyadan gündelik hayatı kıpırdatan esintilere yer veriyor. Bazen aynı duanın içinde, bazen aynı hikâyenin, aynı acının içinde olduğumuzu sezdiriyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.