9786051461260
537231
https://www.turkishbooks.com/books/gayrimenkul-davalari-3-cilt-p537231.html
Gayrimenkul Davaları 3 Cilt Teori - Açıklamalar - Kararlar
109.998
Kitabın 2007 yılında yapılan 4. baskısı da değerli hukukçu, hakim ve avukatlarımızın teveccühüne mazhar olmuş ve kısa sürede bitmekle ve bu arada kitapta yer alan bazı özel kanunlarda örneğin Belediye ve İskan Kanunu, Vakıflar ve Vatandaşlık Kanunlarında yapılan değişiklikler keza uygulamada emsal teşkil edebilecek yeni Yüksek Yargı Kararları eklemek suretiyle beşinci baskısı hizmetinize sunulmaktadır.
Kadastro Davaları isimli eserimin önsözünde belirttiğim gibi hukukçunun görevi kanun koyucunun ardından değil, önünden gitmektir. Gerçek bir hakim, hukukun donmuş bir kurallar yığını değil, yaşayan bir bilim olduğunu ve iyi bir hakimin en temel görevlerinden birinin hukuku yaratmak olduğunu bilir; yasaları çağdaş yorumlarla güncelleştirip yaratıcı bir biçimde uygulayabilecek ve hukuk üretebilecek hakimlere sahip olmak bir zorunluluktur.
Hakimin mesleğinin uzmanı olması adaletin sağlanmasının ana koşuludur. Uzmanlık bir mesleğin gerektirdiği bilgilerle donatılmış, bu bilgileri yerinde kullanabilme yeteneğidir. Doğru hüküm için, akıl ve mantık yeterli bir rehber değildir. Uzmanlık derecesinde ilim ve bilgiye dayanmayan hükmün adalete uygun olmaması ihtimal dahilindedir.
Değerli hukukçu merhum Yargıtay Üyesi Sayın Ümran Öktem'in belirttiği gibi -Yargıç olsun, avukat olsun, hukuki bir olay, bir ihtilaf karşısında kalan hukukçu önce o olayı yoğurup şekillendirme, açık çizgilerini meydana çıkarmak ve bu şekle ve bu çizgilere uygun hukuk kalıbını, yani hukuk müessesesini bulmak ve sonra bu müesseseye ait kanun hükmüne ve hukuk kaidesine göre ihtilafı çözmek mecburiyetindedir. Hiçbir hukuk olayı şekillenmiş ve açık çizgilerle karşımıza gelmez. O daima bulanık, silik ve birçok olaylarla ihtilat yapmış bir külçe halindedir. Hukukçu onu tetkik eder, lüzumsuz olan taraflarını atar, lüzumlu çizgileri derinleştirir, üzerinde işler ve hukuk kalıplarına uyacak bir şekle getirir. Bundan sonra hukuk kalıplarını yani hukuki müesseseleri gözden geçirir. Eldeki olaya en uygun olanını bulur. Bu kalıp ile ihtilafı çözmeye çalışır. Hukuk san'atı budur. Hukuk kalıplarını iyi kullanabilmek için bu kalıpların özelliklerini, ayırıcı vasıflarını bilmek zaruridir-.
Taşınmaz mal hukuku memleketimizde en çok uygulama yeri olan bir hukuk dalıdır. Türkiye genelinde konusu taşınmaz olan uyuşmazlıklar büyük boyutlara varmaktadır. Özellikle yurt düzeyinde kadastro ve tapulama işlemlerinin henüz tamamlanmamış olması çekişmelerin artma nedenidir.
Taşınmaz hükümlerinin ne kadar girift ve karmaşık hal aldıkları herkesin malumudur. Adalet dağıtmak ile görevli hakimlerin, hakkın tecellisine yardımcı avukatların faydalanabilecekleri, öğretiye de yer veren bir tatbikat kitabına ihtiyaç olduğu açıktır. 1980 yılından 1992 yılma kadar konuyu tetkik hakimi ve daha sonraki yıllarda Yargıtay üyesi olarak görev yapmanın verdiği tecrübeye dayanarak bu eseri hukuk literatürüne kazandırma cesaretini kendimde buldum. Eksiklerimin bu arada rastlanabilecek hata ve kusurlarımızın bağışlanmasını; bu kabilden eserlerin müteakip baskılarında daha çok tekamüle ulaşacağının tabii olduğunu bu arada mevcut haliyle tüm hukukçu meslektaşlarıma yardımcı olacağı ve katkı sağlayacağı umudunu taşıyorum.
Eserde Medeni Kanunun sistemine sadık kalınarak önce Konunun açıklanmasına yer verilerek bir çerçeve içinde incelenmesi sağlanmış takiben varsa İBK. , emsal HGK. ve daire kararları orijinal halleriyle konulmuştur. Karar seçiminde uygulamada kararlılık kazananlar titizlikle seçilmiştir. Seçilen kararların özetleri çıkarılmış ve ilgili olduğu maddeler gösterilmiştir.
Bilindiği gibi, hakimleri, avukatları olaylar yetiştirir, deneyimli hale getirir. Aktardığımız tam metin Yargıtay kararlarının bu amaca hizmet ettiği inancındayım. Yargıtay kararlarında daire veya genel kurul kararı yanında aykırı düşüncelere de yer verilerek en doğru görüşün belirlenmesine yardımcı olunmak istenmiştir.
Bir konu hakkında bilgi alınmak istendiğinde, kitabın başında yer alan için dekiler kısmına, İçtihadı Birleştirme Kararlarının özetine bakılmak istendiğinde kitabın son cildinin sonundaki İBK. fihristine kavram olarak bir konu aranıyorsa yine son cildin arkasında yer alan kavram fihristine ve kanun maddesi hakkında arama yapmak için yine kitabın arkasında yer alan maddelere göre fihrist kısmına bakılmalıdır. Böylece zaman kaybına yer bırakılmamıştır.
Kadastro Davaları isimli eserimin önsözünde belirttiğim gibi hukukçunun görevi kanun koyucunun ardından değil, önünden gitmektir. Gerçek bir hakim, hukukun donmuş bir kurallar yığını değil, yaşayan bir bilim olduğunu ve iyi bir hakimin en temel görevlerinden birinin hukuku yaratmak olduğunu bilir; yasaları çağdaş yorumlarla güncelleştirip yaratıcı bir biçimde uygulayabilecek ve hukuk üretebilecek hakimlere sahip olmak bir zorunluluktur.
Hakimin mesleğinin uzmanı olması adaletin sağlanmasının ana koşuludur. Uzmanlık bir mesleğin gerektirdiği bilgilerle donatılmış, bu bilgileri yerinde kullanabilme yeteneğidir. Doğru hüküm için, akıl ve mantık yeterli bir rehber değildir. Uzmanlık derecesinde ilim ve bilgiye dayanmayan hükmün adalete uygun olmaması ihtimal dahilindedir.
Değerli hukukçu merhum Yargıtay Üyesi Sayın Ümran Öktem'in belirttiği gibi -Yargıç olsun, avukat olsun, hukuki bir olay, bir ihtilaf karşısında kalan hukukçu önce o olayı yoğurup şekillendirme, açık çizgilerini meydana çıkarmak ve bu şekle ve bu çizgilere uygun hukuk kalıbını, yani hukuk müessesesini bulmak ve sonra bu müesseseye ait kanun hükmüne ve hukuk kaidesine göre ihtilafı çözmek mecburiyetindedir. Hiçbir hukuk olayı şekillenmiş ve açık çizgilerle karşımıza gelmez. O daima bulanık, silik ve birçok olaylarla ihtilat yapmış bir külçe halindedir. Hukukçu onu tetkik eder, lüzumsuz olan taraflarını atar, lüzumlu çizgileri derinleştirir, üzerinde işler ve hukuk kalıplarına uyacak bir şekle getirir. Bundan sonra hukuk kalıplarını yani hukuki müesseseleri gözden geçirir. Eldeki olaya en uygun olanını bulur. Bu kalıp ile ihtilafı çözmeye çalışır. Hukuk san'atı budur. Hukuk kalıplarını iyi kullanabilmek için bu kalıpların özelliklerini, ayırıcı vasıflarını bilmek zaruridir-.
Taşınmaz mal hukuku memleketimizde en çok uygulama yeri olan bir hukuk dalıdır. Türkiye genelinde konusu taşınmaz olan uyuşmazlıklar büyük boyutlara varmaktadır. Özellikle yurt düzeyinde kadastro ve tapulama işlemlerinin henüz tamamlanmamış olması çekişmelerin artma nedenidir.
Taşınmaz hükümlerinin ne kadar girift ve karmaşık hal aldıkları herkesin malumudur. Adalet dağıtmak ile görevli hakimlerin, hakkın tecellisine yardımcı avukatların faydalanabilecekleri, öğretiye de yer veren bir tatbikat kitabına ihtiyaç olduğu açıktır. 1980 yılından 1992 yılma kadar konuyu tetkik hakimi ve daha sonraki yıllarda Yargıtay üyesi olarak görev yapmanın verdiği tecrübeye dayanarak bu eseri hukuk literatürüne kazandırma cesaretini kendimde buldum. Eksiklerimin bu arada rastlanabilecek hata ve kusurlarımızın bağışlanmasını; bu kabilden eserlerin müteakip baskılarında daha çok tekamüle ulaşacağının tabii olduğunu bu arada mevcut haliyle tüm hukukçu meslektaşlarıma yardımcı olacağı ve katkı sağlayacağı umudunu taşıyorum.
Eserde Medeni Kanunun sistemine sadık kalınarak önce Konunun açıklanmasına yer verilerek bir çerçeve içinde incelenmesi sağlanmış takiben varsa İBK. , emsal HGK. ve daire kararları orijinal halleriyle konulmuştur. Karar seçiminde uygulamada kararlılık kazananlar titizlikle seçilmiştir. Seçilen kararların özetleri çıkarılmış ve ilgili olduğu maddeler gösterilmiştir.
Bilindiği gibi, hakimleri, avukatları olaylar yetiştirir, deneyimli hale getirir. Aktardığımız tam metin Yargıtay kararlarının bu amaca hizmet ettiği inancındayım. Yargıtay kararlarında daire veya genel kurul kararı yanında aykırı düşüncelere de yer verilerek en doğru görüşün belirlenmesine yardımcı olunmak istenmiştir.
Bir konu hakkında bilgi alınmak istendiğinde, kitabın başında yer alan için dekiler kısmına, İçtihadı Birleştirme Kararlarının özetine bakılmak istendiğinde kitabın son cildinin sonundaki İBK. fihristine kavram olarak bir konu aranıyorsa yine son cildin arkasında yer alan kavram fihristine ve kanun maddesi hakkında arama yapmak için yine kitabın arkasında yer alan maddelere göre fihrist kısmına bakılmalıdır. Böylece zaman kaybına yer bırakılmamıştır.
Kitabın 2007 yılında yapılan 4. baskısı da değerli hukukçu, hakim ve avukatlarımızın teveccühüne mazhar olmuş ve kısa sürede bitmekle ve bu arada kitapta yer alan bazı özel kanunlarda örneğin Belediye ve İskan Kanunu, Vakıflar ve Vatandaşlık Kanunlarında yapılan değişiklikler keza uygulamada emsal teşkil edebilecek yeni Yüksek Yargı Kararları eklemek suretiyle beşinci baskısı hizmetinize sunulmaktadır.
Kadastro Davaları isimli eserimin önsözünde belirttiğim gibi hukukçunun görevi kanun koyucunun ardından değil, önünden gitmektir. Gerçek bir hakim, hukukun donmuş bir kurallar yığını değil, yaşayan bir bilim olduğunu ve iyi bir hakimin en temel görevlerinden birinin hukuku yaratmak olduğunu bilir; yasaları çağdaş yorumlarla güncelleştirip yaratıcı bir biçimde uygulayabilecek ve hukuk üretebilecek hakimlere sahip olmak bir zorunluluktur.
Hakimin mesleğinin uzmanı olması adaletin sağlanmasının ana koşuludur. Uzmanlık bir mesleğin gerektirdiği bilgilerle donatılmış, bu bilgileri yerinde kullanabilme yeteneğidir. Doğru hüküm için, akıl ve mantık yeterli bir rehber değildir. Uzmanlık derecesinde ilim ve bilgiye dayanmayan hükmün adalete uygun olmaması ihtimal dahilindedir.
Değerli hukukçu merhum Yargıtay Üyesi Sayın Ümran Öktem'in belirttiği gibi -Yargıç olsun, avukat olsun, hukuki bir olay, bir ihtilaf karşısında kalan hukukçu önce o olayı yoğurup şekillendirme, açık çizgilerini meydana çıkarmak ve bu şekle ve bu çizgilere uygun hukuk kalıbını, yani hukuk müessesesini bulmak ve sonra bu müesseseye ait kanun hükmüne ve hukuk kaidesine göre ihtilafı çözmek mecburiyetindedir. Hiçbir hukuk olayı şekillenmiş ve açık çizgilerle karşımıza gelmez. O daima bulanık, silik ve birçok olaylarla ihtilat yapmış bir külçe halindedir. Hukukçu onu tetkik eder, lüzumsuz olan taraflarını atar, lüzumlu çizgileri derinleştirir, üzerinde işler ve hukuk kalıplarına uyacak bir şekle getirir. Bundan sonra hukuk kalıplarını yani hukuki müesseseleri gözden geçirir. Eldeki olaya en uygun olanını bulur. Bu kalıp ile ihtilafı çözmeye çalışır. Hukuk san'atı budur. Hukuk kalıplarını iyi kullanabilmek için bu kalıpların özelliklerini, ayırıcı vasıflarını bilmek zaruridir-.
Taşınmaz mal hukuku memleketimizde en çok uygulama yeri olan bir hukuk dalıdır. Türkiye genelinde konusu taşınmaz olan uyuşmazlıklar büyük boyutlara varmaktadır. Özellikle yurt düzeyinde kadastro ve tapulama işlemlerinin henüz tamamlanmamış olması çekişmelerin artma nedenidir.
Taşınmaz hükümlerinin ne kadar girift ve karmaşık hal aldıkları herkesin malumudur. Adalet dağıtmak ile görevli hakimlerin, hakkın tecellisine yardımcı avukatların faydalanabilecekleri, öğretiye de yer veren bir tatbikat kitabına ihtiyaç olduğu açıktır. 1980 yılından 1992 yılma kadar konuyu tetkik hakimi ve daha sonraki yıllarda Yargıtay üyesi olarak görev yapmanın verdiği tecrübeye dayanarak bu eseri hukuk literatürüne kazandırma cesaretini kendimde buldum. Eksiklerimin bu arada rastlanabilecek hata ve kusurlarımızın bağışlanmasını; bu kabilden eserlerin müteakip baskılarında daha çok tekamüle ulaşacağının tabii olduğunu bu arada mevcut haliyle tüm hukukçu meslektaşlarıma yardımcı olacağı ve katkı sağlayacağı umudunu taşıyorum.
Eserde Medeni Kanunun sistemine sadık kalınarak önce Konunun açıklanmasına yer verilerek bir çerçeve içinde incelenmesi sağlanmış takiben varsa İBK. , emsal HGK. ve daire kararları orijinal halleriyle konulmuştur. Karar seçiminde uygulamada kararlılık kazananlar titizlikle seçilmiştir. Seçilen kararların özetleri çıkarılmış ve ilgili olduğu maddeler gösterilmiştir.
Bilindiği gibi, hakimleri, avukatları olaylar yetiştirir, deneyimli hale getirir. Aktardığımız tam metin Yargıtay kararlarının bu amaca hizmet ettiği inancındayım. Yargıtay kararlarında daire veya genel kurul kararı yanında aykırı düşüncelere de yer verilerek en doğru görüşün belirlenmesine yardımcı olunmak istenmiştir.
Bir konu hakkında bilgi alınmak istendiğinde, kitabın başında yer alan için dekiler kısmına, İçtihadı Birleştirme Kararlarının özetine bakılmak istendiğinde kitabın son cildinin sonundaki İBK. fihristine kavram olarak bir konu aranıyorsa yine son cildin arkasında yer alan kavram fihristine ve kanun maddesi hakkında arama yapmak için yine kitabın arkasında yer alan maddelere göre fihrist kısmına bakılmalıdır. Böylece zaman kaybına yer bırakılmamıştır.
Kadastro Davaları isimli eserimin önsözünde belirttiğim gibi hukukçunun görevi kanun koyucunun ardından değil, önünden gitmektir. Gerçek bir hakim, hukukun donmuş bir kurallar yığını değil, yaşayan bir bilim olduğunu ve iyi bir hakimin en temel görevlerinden birinin hukuku yaratmak olduğunu bilir; yasaları çağdaş yorumlarla güncelleştirip yaratıcı bir biçimde uygulayabilecek ve hukuk üretebilecek hakimlere sahip olmak bir zorunluluktur.
Hakimin mesleğinin uzmanı olması adaletin sağlanmasının ana koşuludur. Uzmanlık bir mesleğin gerektirdiği bilgilerle donatılmış, bu bilgileri yerinde kullanabilme yeteneğidir. Doğru hüküm için, akıl ve mantık yeterli bir rehber değildir. Uzmanlık derecesinde ilim ve bilgiye dayanmayan hükmün adalete uygun olmaması ihtimal dahilindedir.
Değerli hukukçu merhum Yargıtay Üyesi Sayın Ümran Öktem'in belirttiği gibi -Yargıç olsun, avukat olsun, hukuki bir olay, bir ihtilaf karşısında kalan hukukçu önce o olayı yoğurup şekillendirme, açık çizgilerini meydana çıkarmak ve bu şekle ve bu çizgilere uygun hukuk kalıbını, yani hukuk müessesesini bulmak ve sonra bu müesseseye ait kanun hükmüne ve hukuk kaidesine göre ihtilafı çözmek mecburiyetindedir. Hiçbir hukuk olayı şekillenmiş ve açık çizgilerle karşımıza gelmez. O daima bulanık, silik ve birçok olaylarla ihtilat yapmış bir külçe halindedir. Hukukçu onu tetkik eder, lüzumsuz olan taraflarını atar, lüzumlu çizgileri derinleştirir, üzerinde işler ve hukuk kalıplarına uyacak bir şekle getirir. Bundan sonra hukuk kalıplarını yani hukuki müesseseleri gözden geçirir. Eldeki olaya en uygun olanını bulur. Bu kalıp ile ihtilafı çözmeye çalışır. Hukuk san'atı budur. Hukuk kalıplarını iyi kullanabilmek için bu kalıpların özelliklerini, ayırıcı vasıflarını bilmek zaruridir-.
Taşınmaz mal hukuku memleketimizde en çok uygulama yeri olan bir hukuk dalıdır. Türkiye genelinde konusu taşınmaz olan uyuşmazlıklar büyük boyutlara varmaktadır. Özellikle yurt düzeyinde kadastro ve tapulama işlemlerinin henüz tamamlanmamış olması çekişmelerin artma nedenidir.
Taşınmaz hükümlerinin ne kadar girift ve karmaşık hal aldıkları herkesin malumudur. Adalet dağıtmak ile görevli hakimlerin, hakkın tecellisine yardımcı avukatların faydalanabilecekleri, öğretiye de yer veren bir tatbikat kitabına ihtiyaç olduğu açıktır. 1980 yılından 1992 yılma kadar konuyu tetkik hakimi ve daha sonraki yıllarda Yargıtay üyesi olarak görev yapmanın verdiği tecrübeye dayanarak bu eseri hukuk literatürüne kazandırma cesaretini kendimde buldum. Eksiklerimin bu arada rastlanabilecek hata ve kusurlarımızın bağışlanmasını; bu kabilden eserlerin müteakip baskılarında daha çok tekamüle ulaşacağının tabii olduğunu bu arada mevcut haliyle tüm hukukçu meslektaşlarıma yardımcı olacağı ve katkı sağlayacağı umudunu taşıyorum.
Eserde Medeni Kanunun sistemine sadık kalınarak önce Konunun açıklanmasına yer verilerek bir çerçeve içinde incelenmesi sağlanmış takiben varsa İBK. , emsal HGK. ve daire kararları orijinal halleriyle konulmuştur. Karar seçiminde uygulamada kararlılık kazananlar titizlikle seçilmiştir. Seçilen kararların özetleri çıkarılmış ve ilgili olduğu maddeler gösterilmiştir.
Bilindiği gibi, hakimleri, avukatları olaylar yetiştirir, deneyimli hale getirir. Aktardığımız tam metin Yargıtay kararlarının bu amaca hizmet ettiği inancındayım. Yargıtay kararlarında daire veya genel kurul kararı yanında aykırı düşüncelere de yer verilerek en doğru görüşün belirlenmesine yardımcı olunmak istenmiştir.
Bir konu hakkında bilgi alınmak istendiğinde, kitabın başında yer alan için dekiler kısmına, İçtihadı Birleştirme Kararlarının özetine bakılmak istendiğinde kitabın son cildinin sonundaki İBK. fihristine kavram olarak bir konu aranıyorsa yine son cildin arkasında yer alan kavram fihristine ve kanun maddesi hakkında arama yapmak için yine kitabın arkasında yer alan maddelere göre fihrist kısmına bakılmalıdır. Böylece zaman kaybına yer bırakılmamıştır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.