9789753080835
14498
https://www.turkishbooks.com/books/findik-sekiz-p14498.html
Fındık Sekiz
3.20
Mistik tonlamalı gündüz düşlerinin, somut bir Beyoğlu gerçeğiyle birbirine geçtiği bir 'uzam'da yaşanır Fındık Sekiz'de. Destansı / masalsı, bir o kadar da kanlı canlı / külhanca bir ortamdır bu. 'Zaman' ise, dünden bugüne, oradan da yarına akmaz metinde. "Ben, geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman kavramlarından da hoşlanmam. İstediim zamanlarda yaşarım," der Fındık Sekiz'in yazarı. Onun metinlerinde zaman tümüyle iç dünyanın, düşsel yaşamın 'özgür' zamanıdır; kurmaca dünyasının saatine ayarlıdır.
Bu 'zamansız' dünyayı, alabildiğine özgür / uçuk / alaycı / külhan ve bir o kadar da şiirsel bir imge / simge / alegori ağıyla oluşturur yazar. 'Gemi' alegorisiyle başlar anlatı. Mistik simgeler ve alegorilerle dokunmuş başlangıç tümceleri, bir yaşam yolculuğunu, toplumsal yozlaşmayı ve tüm bunların içinde kozmik bir bilincin varlığını haber verir: Gemi, yol, tan yeri, yunus, adak, 'sekiz', gönlün sezgisel terazisi, geminin gidişini engelleyen sosyolojik dalgalar, fırtına, kasırga, oyun, aşk, düş, rüya, hayal, Mısır, İnka, Harut, Marut... tümüyle metaforik bir dünya oluştururlar metnin başında: Ana anlatının imge düzlemindeki özeti gibidir bu.
"Düşle yaratılmamış, gerçeklikten devralınmış bir dil ülke. Steinbeck'in Sardalye Sokağı, Amado'nun Bahia'sı, Marguez'in Maconda'sıyla karşılaştırılabilir. "Böyle diyor eleştirmen, Ağır Roman'la ilgili olarak. Fındık Sekiz'de, Metin Kaçan'ın bir önceki romanındaki dil özellikleri sürer. Gerçekten de, içinde kanlı canlı sözcüklerin neredeyse somutlaştığı, dilden insanlar, dilden uzamlar içerir onun metinleri.
-Yıldız Ecevit-
(Arka Kapak)
Mistik tonlamalı gündüz düşlerinin, somut bir Beyoğlu gerçeğiyle birbirine geçtiği bir 'uzam'da yaşanır Fındık Sekiz'de. Destansı / masalsı, bir o kadar da kanlı canlı / külhanca bir ortamdır bu. 'Zaman' ise, dünden bugüne, oradan da yarına akmaz metinde. "Ben, geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman kavramlarından da hoşlanmam. İstediim zamanlarda yaşarım," der Fındık Sekiz'in yazarı. Onun metinlerinde zaman tümüyle iç dünyanın, düşsel yaşamın 'özgür' zamanıdır; kurmaca dünyasının saatine ayarlıdır.
Bu 'zamansız' dünyayı, alabildiğine özgür / uçuk / alaycı / külhan ve bir o kadar da şiirsel bir imge / simge / alegori ağıyla oluşturur yazar. 'Gemi' alegorisiyle başlar anlatı. Mistik simgeler ve alegorilerle dokunmuş başlangıç tümceleri, bir yaşam yolculuğunu, toplumsal yozlaşmayı ve tüm bunların içinde kozmik bir bilincin varlığını haber verir: Gemi, yol, tan yeri, yunus, adak, 'sekiz', gönlün sezgisel terazisi, geminin gidişini engelleyen sosyolojik dalgalar, fırtına, kasırga, oyun, aşk, düş, rüya, hayal, Mısır, İnka, Harut, Marut... tümüyle metaforik bir dünya oluştururlar metnin başında: Ana anlatının imge düzlemindeki özeti gibidir bu.
"Düşle yaratılmamış, gerçeklikten devralınmış bir dil ülke. Steinbeck'in Sardalye Sokağı, Amado'nun Bahia'sı, Marguez'in Maconda'sıyla karşılaştırılabilir. "Böyle diyor eleştirmen, Ağır Roman'la ilgili olarak. Fındık Sekiz'de, Metin Kaçan'ın bir önceki romanındaki dil özellikleri sürer. Gerçekten de, içinde kanlı canlı sözcüklerin neredeyse somutlaştığı, dilden insanlar, dilden uzamlar içerir onun metinleri.
-Yıldız Ecevit-
(Arka Kapak)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.