9786054487691
492793
https://www.turkishbooks.com/books/fikhi-ihtilaflar-ve-hadis-abdesti-bozup-bozmadiginda-ihtilaf-edilen-meseleler-p492793.html
Fıkhi İhtilaflar ve Hadis Abdesti Bozup Bozmadığında İhtilaf Edilen Meseleler Nevakidu'l-Vudu
4.8
Hadisin, Kur'ân ile birlikte, en önde gelen delillerden olduğu konusunda mezhepler arasında ittifâk vardır. Ancak diğer taraftan, mezhepler arasında ihtilâfa yol açan temel âmillerden biri hatta belki birincisi de yine hadistir.
Hadise bağlı bu ihtilâf sebeplerini genel olarak sübût ve delâlet gibi iki temel hususa indirgemek mümkündür. Buna göre mezheplerin hadisle amel edebilmek için aradıkları şartlar, râvîlerle ilgili tenkid noktaları, hadisin anlaşılmasını etkileyen hususlar, birbirine muhâlif gibi görünen hadisler karşısında takip ettikleri metodlar, mezhebin imâmları ve önde gelen isimlerinin herhangi bir konuda vârid olmuş hadislere vukûflarını etkileyen âmiller, mezhepler arasında hadise dayalı temel ihtilâf sebeplerindendir.
Bu temel hususlara ilâveten hadisin diğer bilgi kaynakları ile çelişmesi durumunda uygulanan çözümler; naklî delilin bulunmadığı veya bir sebeple dikkate alınmadığı durumlarda rey ve kıyâs gibi aklî çözüm yollarına mürâcaat edilmesi; lafzın sahip olduğu umûm-husus, mutlak mukayyed gibi delâlet özellikleri ile ilgili görüşlerin de mezhepler arasındaki görüş farklılıklarına sebep olduğu söylenebilir.
Hadise bağlı bu ihtilâf sebeplerini genel olarak sübût ve delâlet gibi iki temel hususa indirgemek mümkündür. Buna göre mezheplerin hadisle amel edebilmek için aradıkları şartlar, râvîlerle ilgili tenkid noktaları, hadisin anlaşılmasını etkileyen hususlar, birbirine muhâlif gibi görünen hadisler karşısında takip ettikleri metodlar, mezhebin imâmları ve önde gelen isimlerinin herhangi bir konuda vârid olmuş hadislere vukûflarını etkileyen âmiller, mezhepler arasında hadise dayalı temel ihtilâf sebeplerindendir.
Bu temel hususlara ilâveten hadisin diğer bilgi kaynakları ile çelişmesi durumunda uygulanan çözümler; naklî delilin bulunmadığı veya bir sebeple dikkate alınmadığı durumlarda rey ve kıyâs gibi aklî çözüm yollarına mürâcaat edilmesi; lafzın sahip olduğu umûm-husus, mutlak mukayyed gibi delâlet özellikleri ile ilgili görüşlerin de mezhepler arasındaki görüş farklılıklarına sebep olduğu söylenebilir.
Hadisin, Kur'ân ile birlikte, en önde gelen delillerden olduğu konusunda mezhepler arasında ittifâk vardır. Ancak diğer taraftan, mezhepler arasında ihtilâfa yol açan temel âmillerden biri hatta belki birincisi de yine hadistir.
Hadise bağlı bu ihtilâf sebeplerini genel olarak sübût ve delâlet gibi iki temel hususa indirgemek mümkündür. Buna göre mezheplerin hadisle amel edebilmek için aradıkları şartlar, râvîlerle ilgili tenkid noktaları, hadisin anlaşılmasını etkileyen hususlar, birbirine muhâlif gibi görünen hadisler karşısında takip ettikleri metodlar, mezhebin imâmları ve önde gelen isimlerinin herhangi bir konuda vârid olmuş hadislere vukûflarını etkileyen âmiller, mezhepler arasında hadise dayalı temel ihtilâf sebeplerindendir.
Bu temel hususlara ilâveten hadisin diğer bilgi kaynakları ile çelişmesi durumunda uygulanan çözümler; naklî delilin bulunmadığı veya bir sebeple dikkate alınmadığı durumlarda rey ve kıyâs gibi aklî çözüm yollarına mürâcaat edilmesi; lafzın sahip olduğu umûm-husus, mutlak mukayyed gibi delâlet özellikleri ile ilgili görüşlerin de mezhepler arasındaki görüş farklılıklarına sebep olduğu söylenebilir.
Hadise bağlı bu ihtilâf sebeplerini genel olarak sübût ve delâlet gibi iki temel hususa indirgemek mümkündür. Buna göre mezheplerin hadisle amel edebilmek için aradıkları şartlar, râvîlerle ilgili tenkid noktaları, hadisin anlaşılmasını etkileyen hususlar, birbirine muhâlif gibi görünen hadisler karşısında takip ettikleri metodlar, mezhebin imâmları ve önde gelen isimlerinin herhangi bir konuda vârid olmuş hadislere vukûflarını etkileyen âmiller, mezhepler arasında hadise dayalı temel ihtilâf sebeplerindendir.
Bu temel hususlara ilâveten hadisin diğer bilgi kaynakları ile çelişmesi durumunda uygulanan çözümler; naklî delilin bulunmadığı veya bir sebeple dikkate alınmadığı durumlarda rey ve kıyâs gibi aklî çözüm yollarına mürâcaat edilmesi; lafzın sahip olduğu umûm-husus, mutlak mukayyed gibi delâlet özellikleri ile ilgili görüşlerin de mezhepler arasındaki görüş farklılıklarına sebep olduğu söylenebilir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.