9786055134549
384180
https://www.turkishbooks.com/books/fedai-hepimizin-bir-nedeni-var-yanlis-isler-yapmak-icin-p384180.html
Fedai - Hepimizin Bir Nedeni Var Yanlış İşler Yapmak İçin...
11.76
"Eskiden böyle değildi bu işler, en sağlam fedaileri mahpuslarda bulurduk. Şimdi değişti. Fedai demiyorlar, güvenlik diyorlar. Sabıkası olmayacak diyorlar. Eğitim almış olacak, sertifikası olacak diyorlar. Okumuş olacak diyorlar..."
Ankara'nın varoşunda geçen soğuk ve yaralı çocukluk yıllarının ardından tüm yüklerini geçmişte bırakan, onu eve bağlayan herhangi bir şey kalmamış, ama gidecek hiçbir yeri de olmayan, kimsesiz, tek başına bir genç adam.
İçindeki öfke ve isyan duygusuyla oralarda bir yerlerde yaşanacak bir şeylerin, belki de onu sevecek birilerinin olduğu hayaliyle adımlıyor sokakları...
O esnada Ankara'nın karanlık, soğuk ve çirkin gecesinde, "derin" gece hayatının kurallarıyla yaşayan adamların, her an ölüme hazır evden çıkan transların, zorla çalıştırılan yabancı kadınların ve esrarengiz zevkleri olan kalantor işadamlarının günü ise daha yeni başlıyor.
"Pezevenklik mi yapacağım?!"
"Ankara gecelerinde ya orospu, ya müşteri, ya pezevenk ya da hamallık var. Seçeceksin bir tanesini yakışıklı."
Bir Apaçi Masalı efsanesinin mimarı Angutyus, Fedai'de bu defa gözünü Ankara'nın görünenin ardında yaşanan hayatlarına çeviriyor; eksik hayalleri ve kırık umutlarıyla gerçek insanların gerçek hikayelerini olanca sertliğiyle, olanca çıplaklığıyla anlatıyor...
"Niye geldin buraya? Hazır altında araba vardı, atsaydın kendini bir uçurumdan aşağı?"
"Gözde Abla şaka kaldıracak halim yok.."
"Lan şaka değil, kaç git oğlum buralardan! Kaç, gelme bir daha Ankara'ya..."
Ankara'nın varoşunda geçen soğuk ve yaralı çocukluk yıllarının ardından tüm yüklerini geçmişte bırakan, onu eve bağlayan herhangi bir şey kalmamış, ama gidecek hiçbir yeri de olmayan, kimsesiz, tek başına bir genç adam.
İçindeki öfke ve isyan duygusuyla oralarda bir yerlerde yaşanacak bir şeylerin, belki de onu sevecek birilerinin olduğu hayaliyle adımlıyor sokakları...
O esnada Ankara'nın karanlık, soğuk ve çirkin gecesinde, "derin" gece hayatının kurallarıyla yaşayan adamların, her an ölüme hazır evden çıkan transların, zorla çalıştırılan yabancı kadınların ve esrarengiz zevkleri olan kalantor işadamlarının günü ise daha yeni başlıyor.
"Pezevenklik mi yapacağım?!"
"Ankara gecelerinde ya orospu, ya müşteri, ya pezevenk ya da hamallık var. Seçeceksin bir tanesini yakışıklı."
Bir Apaçi Masalı efsanesinin mimarı Angutyus, Fedai'de bu defa gözünü Ankara'nın görünenin ardında yaşanan hayatlarına çeviriyor; eksik hayalleri ve kırık umutlarıyla gerçek insanların gerçek hikayelerini olanca sertliğiyle, olanca çıplaklığıyla anlatıyor...
"Niye geldin buraya? Hazır altında araba vardı, atsaydın kendini bir uçurumdan aşağı?"
"Gözde Abla şaka kaldıracak halim yok.."
"Lan şaka değil, kaç git oğlum buralardan! Kaç, gelme bir daha Ankara'ya..."
"Eskiden böyle değildi bu işler, en sağlam fedaileri mahpuslarda bulurduk. Şimdi değişti. Fedai demiyorlar, güvenlik diyorlar. Sabıkası olmayacak diyorlar. Eğitim almış olacak, sertifikası olacak diyorlar. Okumuş olacak diyorlar..."
Ankara'nın varoşunda geçen soğuk ve yaralı çocukluk yıllarının ardından tüm yüklerini geçmişte bırakan, onu eve bağlayan herhangi bir şey kalmamış, ama gidecek hiçbir yeri de olmayan, kimsesiz, tek başına bir genç adam.
İçindeki öfke ve isyan duygusuyla oralarda bir yerlerde yaşanacak bir şeylerin, belki de onu sevecek birilerinin olduğu hayaliyle adımlıyor sokakları...
O esnada Ankara'nın karanlık, soğuk ve çirkin gecesinde, "derin" gece hayatının kurallarıyla yaşayan adamların, her an ölüme hazır evden çıkan transların, zorla çalıştırılan yabancı kadınların ve esrarengiz zevkleri olan kalantor işadamlarının günü ise daha yeni başlıyor.
"Pezevenklik mi yapacağım?!"
"Ankara gecelerinde ya orospu, ya müşteri, ya pezevenk ya da hamallık var. Seçeceksin bir tanesini yakışıklı."
Bir Apaçi Masalı efsanesinin mimarı Angutyus, Fedai'de bu defa gözünü Ankara'nın görünenin ardında yaşanan hayatlarına çeviriyor; eksik hayalleri ve kırık umutlarıyla gerçek insanların gerçek hikayelerini olanca sertliğiyle, olanca çıplaklığıyla anlatıyor...
"Niye geldin buraya? Hazır altında araba vardı, atsaydın kendini bir uçurumdan aşağı?"
"Gözde Abla şaka kaldıracak halim yok.."
"Lan şaka değil, kaç git oğlum buralardan! Kaç, gelme bir daha Ankara'ya..."
Ankara'nın varoşunda geçen soğuk ve yaralı çocukluk yıllarının ardından tüm yüklerini geçmişte bırakan, onu eve bağlayan herhangi bir şey kalmamış, ama gidecek hiçbir yeri de olmayan, kimsesiz, tek başına bir genç adam.
İçindeki öfke ve isyan duygusuyla oralarda bir yerlerde yaşanacak bir şeylerin, belki de onu sevecek birilerinin olduğu hayaliyle adımlıyor sokakları...
O esnada Ankara'nın karanlık, soğuk ve çirkin gecesinde, "derin" gece hayatının kurallarıyla yaşayan adamların, her an ölüme hazır evden çıkan transların, zorla çalıştırılan yabancı kadınların ve esrarengiz zevkleri olan kalantor işadamlarının günü ise daha yeni başlıyor.
"Pezevenklik mi yapacağım?!"
"Ankara gecelerinde ya orospu, ya müşteri, ya pezevenk ya da hamallık var. Seçeceksin bir tanesini yakışıklı."
Bir Apaçi Masalı efsanesinin mimarı Angutyus, Fedai'de bu defa gözünü Ankara'nın görünenin ardında yaşanan hayatlarına çeviriyor; eksik hayalleri ve kırık umutlarıyla gerçek insanların gerçek hikayelerini olanca sertliğiyle, olanca çıplaklığıyla anlatıyor...
"Niye geldin buraya? Hazır altında araba vardı, atsaydın kendini bir uçurumdan aşağı?"
"Gözde Abla şaka kaldıracak halim yok.."
"Lan şaka değil, kaç git oğlum buralardan! Kaç, gelme bir daha Ankara'ya..."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.