Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd'de Akıl

Stok Kodu:
9786052023662
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
430
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-11
Çeviren:
Erkan Kurt
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
30.00
24.00
9786052023662
512891
Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd'de Akıl
Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd'de Akıl
24
Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd'ün felsefi sistemlerinde faal akıl devasa bir rol oynar. Ortaçağ'ın
Müslüman ve Yahudi düşünürlerinin çoğu gibi üç filozof da faal aklın insan nefsini aşan ve gayr-ı
cismani hiyerarşide muayyen bir yer işgal eden gayr-ı cismani bir cevher olduğundan kuşku duymadılar.
Her birinin anlayışına göre faal akıl, insan aklını, düşünme kuvvesine sahip olduğu halden fiilen düşünür
olduğu hâle ulaştırır. Her bir filozof faal aklın bu vazifeyi nasıl ifa ettiğini kendince açıklamıştır. Yine her
biri, en azından bazı yazılarında, ay-altı âlemin tamamının yahut bazı kısımlarının varlık sebebini faal
akılda bulmuştur. Her biri, insan aklının faal akılla ittisal etmek suretiyle mesut bir hal almasının
imkânını kabul etmiş, insanın ölümsüzlüğü konusunda faal akla merkezî bir rol vermiş ve nübüvvet
olgusuna faal akıl etrafında bir izah getirmiştir. Her bir filozof, saf akıldan ibaret olan varlıklar
hiyerarşisinin faal akla ulaşıncaya değin açıldığı kevnî bir şema benimsemiştir: Bu şema içinde faal akıl
ay-altı âlemin tamamının veya bir kısmının aşkın sebebi olarak işlev görür; aşkın faal akıl insan aklını
bilfiil kılar; faal aklın insan aklıyla ilişkisi fenomenleri dînî imalarla izah eder
Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd'ün felsefi sistemlerinde faal akıl devasa bir rol oynar. Ortaçağ'ın
Müslüman ve Yahudi düşünürlerinin çoğu gibi üç filozof da faal aklın insan nefsini aşan ve gayr-ı
cismani hiyerarşide muayyen bir yer işgal eden gayr-ı cismani bir cevher olduğundan kuşku duymadılar.
Her birinin anlayışına göre faal akıl, insan aklını, düşünme kuvvesine sahip olduğu halden fiilen düşünür
olduğu hâle ulaştırır. Her bir filozof faal aklın bu vazifeyi nasıl ifa ettiğini kendince açıklamıştır. Yine her
biri, en azından bazı yazılarında, ay-altı âlemin tamamının yahut bazı kısımlarının varlık sebebini faal
akılda bulmuştur. Her biri, insan aklının faal akılla ittisal etmek suretiyle mesut bir hal almasının
imkânını kabul etmiş, insanın ölümsüzlüğü konusunda faal akla merkezî bir rol vermiş ve nübüvvet
olgusuna faal akıl etrafında bir izah getirmiştir. Her bir filozof, saf akıldan ibaret olan varlıklar
hiyerarşisinin faal akla ulaşıncaya değin açıldığı kevnî bir şema benimsemiştir: Bu şema içinde faal akıl
ay-altı âlemin tamamının veya bir kısmının aşkın sebebi olarak işlev görür; aşkın faal akıl insan aklını
bilfiil kılar; faal aklın insan aklıyla ilişkisi fenomenleri dînî imalarla izah eder
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat