9789757763101
115860
https://www.turkishbooks.com/books/f-a-hayekte-iktisadi-dusunce-p115860.html
F. A. Hayek'te İktisadi Düşünce Hayek ve Keynes / Keynesciler Tartışması
2.223
Karl Popper üç dünya tanımlar. Bunlardan ilki, birey olarak bizim dışımızdaki insanlardan ve fiziki dünyadan oluşur. İkinci dün ya, bizim kendi dünyamızı, yalnızca yakın dostlarımızın bildiği birey sel düşüncelerimizi ifade eder. Üçüncü dünya ise, bizim ikinci dün yamızın, düşüncelerimizin, kitap gibi, film-resim gibi belge haline gelmiş şekilleridir. Düşüncelerimiz, yazılı belge halinde kamuoyuna sunulduklarında, artık subjektif kişisel dünyamızdan çıkar, objektif dünyanın bir parçası olurlar. Bu kitap, benim okuyucuya sunduğum ilk kitap olduğundan, onun sübjektif dünyamdan objektif dünyaya geçiş sürecini okuyucu ile paylaşmak istiyorum. Bu kitabın temeli, 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Entitüsüne sunduğum doktora tezime dayanmaktadır. Doktora tezi yazmaya girişmemin, iktisat disiplinine olan ilgi min artmasının ve giderek akademik kariyere yönelişimin ardında da, 1980-1982 döneminde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'n deki İktisat Yüksek lisans ve doktora programlarını yürüten hocala rımın büyük etkisi vardır. Burada değerli hocalarım, Sencer Divitçioğlu, Asaf Savaş Akat, Seyfettin Gürsel, Sungur Savran, Ahmed Gü ner Sayar, Ahmet Kalın ve Ayşe Buğra'ya teşekkürlerimi sunuyorum. Onların akademik heyecanları ve titizlikleri, sanıyorum, aynı sınıftaki ona yakın öğrencilerinin akademik kariyere atılmasında önemli rol oynamıştır. 1983 yılında doktora-yeterlik sınavı sonrasında kendime doktora konusu araştırırken, iktisat literatürünün gündemine kriz tartış maları hakimdi. Bir yanda 1973 Petrol Krizi ve stagflasyon tartışma ları, diğer yanda bize derslerde öğretilen keynesci iktisadın artık ge çersiz olduğu, buna alternatif olarak monetarizmin öne sürüldüğü tartışmaları, öte yanda Marxist ve. Cambridge Okulu'nun neoklasik iktisada getirdiği eleştiriler bende şu düşünceyi oluşturdu: Seçeceğim tez konusu, hem beni teorik olarak geliştirmeli hem de bana farklı iktisadi yaklaşımları bilimsel olarak karşılaştırmama yardımcı olacak bir çerçeve sağlamalıydı. Önceleri keynes versus keynesians tartışmaları üzerine çalıŞ ıayabaşlamışken, Hayek'in iktisadi düşüncelerine yönelmemde iki hocamın etkisi oldu: Bunlardan ilki, benim iktisadı sevmemde en büyük rolü olan değerli hocam Prof. Dr. Asaf Savaş Akat'tır. O'nun (ki o zaman üniversiteden ayrılmıştı) bir gazetedeki "aydınların Hayek'le hesaplaşması gerektiği" sözleri, daha önce adını duymadığım Hayek'e karşı ilgimi artırdı. Diğeri ise, Popper'in adını duy amamda ve İktisat metodolojisi alanını keşfetmemde katkısı olan Prof Dr. Ahmed Güner Sayardır.
Çalışmamın özellikle, farklı teorik çerçeveler nasıl karşılaştırılabilir' Neoklasik ve Keynesci iktisada karşı geliştirilebilecek alter natif çerçevenin ipuçları neler olabilir' soruları üzerinde düşünenle re ilginç geleceğini umuyorum.
Çalışmamın her aşamasında temel kaygım akademik ve bilimsellik normlarına bağlı kalmak oldu. Kitabımı okuyucuya sunar ken ki umut ve dileğim, ikibinli yıllarda daha demokratik, daha çağ daş, her türlü düşüncenin özgürce savunulduğu, savunulan düşünce lerin gerektiği gibi düşünüldüğü, farklı düşüncelerin anlaşılmaya ça lışıldığı, kendi değerlerini bilen ama çağdaş dünyanın değerlerine de kapılarını kapamayan bir Türkiye'dir. (Önsözden)
Karl Popper üç dünya tanımlar. Bunlardan ilki, birey olarak bizim dışımızdaki insanlardan ve fiziki dünyadan oluşur. İkinci dün ya, bizim kendi dünyamızı, yalnızca yakın dostlarımızın bildiği birey sel düşüncelerimizi ifade eder. Üçüncü dünya ise, bizim ikinci dün yamızın, düşüncelerimizin, kitap gibi, film-resim gibi belge haline gelmiş şekilleridir. Düşüncelerimiz, yazılı belge halinde kamuoyuna sunulduklarında, artık subjektif kişisel dünyamızdan çıkar, objektif dünyanın bir parçası olurlar. Bu kitap, benim okuyucuya sunduğum ilk kitap olduğundan, onun sübjektif dünyamdan objektif dünyaya geçiş sürecini okuyucu ile paylaşmak istiyorum. Bu kitabın temeli, 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Entitüsüne sunduğum doktora tezime dayanmaktadır. Doktora tezi yazmaya girişmemin, iktisat disiplinine olan ilgi min artmasının ve giderek akademik kariyere yönelişimin ardında da, 1980-1982 döneminde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'n deki İktisat Yüksek lisans ve doktora programlarını yürüten hocala rımın büyük etkisi vardır. Burada değerli hocalarım, Sencer Divitçioğlu, Asaf Savaş Akat, Seyfettin Gürsel, Sungur Savran, Ahmed Gü ner Sayar, Ahmet Kalın ve Ayşe Buğra'ya teşekkürlerimi sunuyorum. Onların akademik heyecanları ve titizlikleri, sanıyorum, aynı sınıftaki ona yakın öğrencilerinin akademik kariyere atılmasında önemli rol oynamıştır. 1983 yılında doktora-yeterlik sınavı sonrasında kendime doktora konusu araştırırken, iktisat literatürünün gündemine kriz tartış maları hakimdi. Bir yanda 1973 Petrol Krizi ve stagflasyon tartışma ları, diğer yanda bize derslerde öğretilen keynesci iktisadın artık ge çersiz olduğu, buna alternatif olarak monetarizmin öne sürüldüğü tartışmaları, öte yanda Marxist ve. Cambridge Okulu'nun neoklasik iktisada getirdiği eleştiriler bende şu düşünceyi oluşturdu: Seçeceğim tez konusu, hem beni teorik olarak geliştirmeli hem de bana farklı iktisadi yaklaşımları bilimsel olarak karşılaştırmama yardımcı olacak bir çerçeve sağlamalıydı. Önceleri keynes versus keynesians tartışmaları üzerine çalıŞ ıayabaşlamışken, Hayek'in iktisadi düşüncelerine yönelmemde iki hocamın etkisi oldu: Bunlardan ilki, benim iktisadı sevmemde en büyük rolü olan değerli hocam Prof. Dr. Asaf Savaş Akat'tır. O'nun (ki o zaman üniversiteden ayrılmıştı) bir gazetedeki "aydınların Hayek'le hesaplaşması gerektiği" sözleri, daha önce adını duymadığım Hayek'e karşı ilgimi artırdı. Diğeri ise, Popper'in adını duy amamda ve İktisat metodolojisi alanını keşfetmemde katkısı olan Prof Dr. Ahmed Güner Sayardır.
Çalışmamın özellikle, farklı teorik çerçeveler nasıl karşılaştırılabilir' Neoklasik ve Keynesci iktisada karşı geliştirilebilecek alter natif çerçevenin ipuçları neler olabilir' soruları üzerinde düşünenle re ilginç geleceğini umuyorum.
Çalışmamın her aşamasında temel kaygım akademik ve bilimsellik normlarına bağlı kalmak oldu. Kitabımı okuyucuya sunar ken ki umut ve dileğim, ikibinli yıllarda daha demokratik, daha çağ daş, her türlü düşüncenin özgürce savunulduğu, savunulan düşünce lerin gerektiği gibi düşünüldüğü, farklı düşüncelerin anlaşılmaya ça lışıldığı, kendi değerlerini bilen ama çağdaş dünyanın değerlerine de kapılarını kapamayan bir Türkiye'dir. (Önsözden)
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.