Eşzamanlılık _{Bilim, Mit ve Hilekar}

İnsanoğlunu binlerce yıldan beri şaşırtan, artık kanıtlanmış duyular dışı algılamalardan daha gizemli bir olgu vardır. Bu, bizlere hem imkansız görünen ama aynı zamanda anlamlı gelen birbirleriyle bağlantısız iki sonucun görünüşteki tesadüfi buluşmasıdır. Ünlü psikolog Jung, zaman ve sebep - sonuç zincirlerine ait geleneksel determinist fikirlerin açıklayamadığı bu anlamlı rastlantılar için "eşzamanlılık" terimini ortaya koymuştur. Tesadüf diye bir şey yoktur. Bu, temelde insanoğlunun açıklamakta aciz ve güçsüz kaldığı olaylar ve tezahürler için uydurmuş olduğu bir kelimedir. Dünyada ve evrende var olan her şey, birbirleriyle çok derin boyutlarda bağlantılıdır ve daima birbirleriyle etkileşim halindedir. Kendi kendini yöneten ve organize eden bir evrende bundan daha doğal bir nitelik de olamaz zaten. Mikrokozmosla makrokozmos arasında görünmeyen bir geri besleme sistemi ve koordinasyon vardır. Görünenler ile görünmeyenlerin yaratmış olduğu varoluş düzenleri daima kozmik yasalar dahilinde oluşumlarını sürdürür. Varlıkların istek ve ihtiyaçlarının belli noktalarda birbirleriyle kesişmesi daima bir olasılık içindedir. Evrende "olamaz" diye bir şey yoktur çünkü bu bir sınırlı düşüncenin ifadesidir. Evren "olabilir" özelliğine sahip bir sistemler ve varlıklar düzeneğidir. Eşzamanlılık, "tesadüf" kelimesinden daha insaflı bir terim olup, varlıklar arasındaki kopukluğun değil, bütünlüğün o sevinç veren atmosferini yansıtmaktadır. Kitap, günlük yaşamımızda çok ayrıntılı örnekleri bilimsel ve psikolojik teorilerle desteklemekte ve zihinsel esnekliğimize katkıda bulunmaktadır.