9786051964621
504999
https://www.turkishbooks.com/books/epistemolojik-bir-tartisma-p504999.html
Epistemolojik Bir Tartışma Pozitivist Olmak ya da Olmamak Hasan-Âli Yücel ve Nusret Hızır'ın Epistemolojik Düşünceleri
6.72
Bilimi önceleme ve bilgi bağlamında üstünlük atfı, epistemolojik çerçevede pozitivist olmanın yeter koşulu değildir,
ancak 'dışarıdan' ya da 'uzaktan' pozitivist olarak görülür; yani bilimle kurulan ilişkinin gerçekliği ve imajı ayrışır. Bu
bağlamda ve daha geniş bir yayılımda bilimsel düşünce (düşünme) temelinde politikalar üretmek olanaklıysa,
'gerçeklik' ve 'imaj' ayrımı hayati hale gelir. Pozitivist bilgi kuramsal modelleme evrensel olarak bir temel oluşturma
iddiasındayken, 19 yüzyılın ikinci yarısında ve 20 yüzyılda epistemolojik anlamda ciddi bir tartışma zemini fiilen
doğmuştu. Hem bilgi kuramının içsel tarihi hem de mevcut dışsal koşullar bağlamında alternatif bilgi kuramları (yeni
çözüm önerileri olarak) açığa çıktıkça, temel kabuller baki kalmak üzere yeni bir soru gündeme gelmiştir: Hangi bilgi
kuramsal (geniş anlamıyla epistemolojik) temelden yola çıkacağız? Bu soru gerçek bir probleme gönderme
yapmaktadır, çünkü her bir bilgi kuramı bilimi 'gerçek haliyle' modelleme iddiasındadır. Bu kitabın temel sorusu işte
bu 'gerçek problem'le ilişkilidir ve kitapta buna ilişkin bir çerçeve kurulmaktadır. "Hangi bilgi kuramsal temelden yola
çıkacağız?" sorusuyla, "hangi bilgi kuramsal temelden yola çıktılar?" sorusu problemin iki yüzüdür. Bu,
pozitivistleştirme tezlerinin yeterince eğilmediği bilgi kuramsal tartışmanın da giriş kapısıdır.
ancak 'dışarıdan' ya da 'uzaktan' pozitivist olarak görülür; yani bilimle kurulan ilişkinin gerçekliği ve imajı ayrışır. Bu
bağlamda ve daha geniş bir yayılımda bilimsel düşünce (düşünme) temelinde politikalar üretmek olanaklıysa,
'gerçeklik' ve 'imaj' ayrımı hayati hale gelir. Pozitivist bilgi kuramsal modelleme evrensel olarak bir temel oluşturma
iddiasındayken, 19 yüzyılın ikinci yarısında ve 20 yüzyılda epistemolojik anlamda ciddi bir tartışma zemini fiilen
doğmuştu. Hem bilgi kuramının içsel tarihi hem de mevcut dışsal koşullar bağlamında alternatif bilgi kuramları (yeni
çözüm önerileri olarak) açığa çıktıkça, temel kabuller baki kalmak üzere yeni bir soru gündeme gelmiştir: Hangi bilgi
kuramsal (geniş anlamıyla epistemolojik) temelden yola çıkacağız? Bu soru gerçek bir probleme gönderme
yapmaktadır, çünkü her bir bilgi kuramı bilimi 'gerçek haliyle' modelleme iddiasındadır. Bu kitabın temel sorusu işte
bu 'gerçek problem'le ilişkilidir ve kitapta buna ilişkin bir çerçeve kurulmaktadır. "Hangi bilgi kuramsal temelden yola
çıkacağız?" sorusuyla, "hangi bilgi kuramsal temelden yola çıktılar?" sorusu problemin iki yüzüdür. Bu,
pozitivistleştirme tezlerinin yeterince eğilmediği bilgi kuramsal tartışmanın da giriş kapısıdır.
Bilimi önceleme ve bilgi bağlamında üstünlük atfı, epistemolojik çerçevede pozitivist olmanın yeter koşulu değildir,
ancak 'dışarıdan' ya da 'uzaktan' pozitivist olarak görülür; yani bilimle kurulan ilişkinin gerçekliği ve imajı ayrışır. Bu
bağlamda ve daha geniş bir yayılımda bilimsel düşünce (düşünme) temelinde politikalar üretmek olanaklıysa,
'gerçeklik' ve 'imaj' ayrımı hayati hale gelir. Pozitivist bilgi kuramsal modelleme evrensel olarak bir temel oluşturma
iddiasındayken, 19 yüzyılın ikinci yarısında ve 20 yüzyılda epistemolojik anlamda ciddi bir tartışma zemini fiilen
doğmuştu. Hem bilgi kuramının içsel tarihi hem de mevcut dışsal koşullar bağlamında alternatif bilgi kuramları (yeni
çözüm önerileri olarak) açığa çıktıkça, temel kabuller baki kalmak üzere yeni bir soru gündeme gelmiştir: Hangi bilgi
kuramsal (geniş anlamıyla epistemolojik) temelden yola çıkacağız? Bu soru gerçek bir probleme gönderme
yapmaktadır, çünkü her bir bilgi kuramı bilimi 'gerçek haliyle' modelleme iddiasındadır. Bu kitabın temel sorusu işte
bu 'gerçek problem'le ilişkilidir ve kitapta buna ilişkin bir çerçeve kurulmaktadır. "Hangi bilgi kuramsal temelden yola
çıkacağız?" sorusuyla, "hangi bilgi kuramsal temelden yola çıktılar?" sorusu problemin iki yüzüdür. Bu,
pozitivistleştirme tezlerinin yeterince eğilmediği bilgi kuramsal tartışmanın da giriş kapısıdır.
ancak 'dışarıdan' ya da 'uzaktan' pozitivist olarak görülür; yani bilimle kurulan ilişkinin gerçekliği ve imajı ayrışır. Bu
bağlamda ve daha geniş bir yayılımda bilimsel düşünce (düşünme) temelinde politikalar üretmek olanaklıysa,
'gerçeklik' ve 'imaj' ayrımı hayati hale gelir. Pozitivist bilgi kuramsal modelleme evrensel olarak bir temel oluşturma
iddiasındayken, 19 yüzyılın ikinci yarısında ve 20 yüzyılda epistemolojik anlamda ciddi bir tartışma zemini fiilen
doğmuştu. Hem bilgi kuramının içsel tarihi hem de mevcut dışsal koşullar bağlamında alternatif bilgi kuramları (yeni
çözüm önerileri olarak) açığa çıktıkça, temel kabuller baki kalmak üzere yeni bir soru gündeme gelmiştir: Hangi bilgi
kuramsal (geniş anlamıyla epistemolojik) temelden yola çıkacağız? Bu soru gerçek bir probleme gönderme
yapmaktadır, çünkü her bir bilgi kuramı bilimi 'gerçek haliyle' modelleme iddiasındadır. Bu kitabın temel sorusu işte
bu 'gerçek problem'le ilişkilidir ve kitapta buna ilişkin bir çerçeve kurulmaktadır. "Hangi bilgi kuramsal temelden yola
çıkacağız?" sorusuyla, "hangi bilgi kuramsal temelden yola çıktılar?" sorusu problemin iki yüzüdür. Bu,
pozitivistleştirme tezlerinin yeterince eğilmediği bilgi kuramsal tartışmanın da giriş kapısıdır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.