9786050832006
483960
https://www.turkishbooks.com/books/enformatik-cehalet-p483960.html
Enformatik Cehalet
9
Enformatik Cehalet'in ilk baskısı ile bu yeni baskısı arasında, 'twitter'ları,
'Facebook'ları, 'instagram'ları ve benzerleri/benzemezleri ile durmadan yayılan,
yayıldıkça sığlaşan, sığlaştıkça yayılan uçsuz bucaksız bir sanal âlem uzanıyor.
Her gün, her saat, her dakika daha da hızlanarak yayılan bu sığlık, gündelik hayatın
bütün bileşenlerine, eski dünyanın bütün referans çerçevelerine, insanoğlunun içine
doğduğu dünyayı anlamlandırmasını, o dünyada kendini şöyle ya da böyle emniyette
hissetmesini sağlayan bütün tutamaklara, sığınaklara, korunaklara bulaşıyor.
Bulaşmakla da kalmıyor; bulaştığı herşeyi ve her yeri ifsad ediyor.
Berdyaev'in Enformatik Cehalet'in ilk baskı Sunuş'unda yer alan uyarısı, bugün maalesef çok daha yakıcı bir çığlığa dönüşmüş durumda: "Ütopyalar şimdi eskiden
sanıldığından daha çok gerçekleşebilir görünüyor. Biz ise, bugün insanı bambaşka
kaygılara düşüren bir sorunla karşı karşıyayız: Bu ütopyaların kesin olarak
gerçekleşmesini nasıl önleyebiliriz? Ütopyalar gerçekleşebilir şeylerdir. Belki de yeni
bir çağın; aydınların ve bilgelerin 'ütopyaları nasıl önleyebiliriz; ütopik olmayan,
daha az mükemmel, ama daha özgür bir topluma nasıl geri dönebiliriz' diye
düşünmeye başlayacakları bir çağın başındayız bugün..."
Şu anda bu kitabı elinde tutan okuyucular, Gutenberg Galaksisi'nin belki de son
sâkinleri, Cesur Yeni Dünya'nın Shakespeare okuyan Vahşi'sinin akrabaları, şimdi
tıpkı Berdyaev gibi, o Galaksi'de hepimizin aklını kurcalayan o kaçınılmaz soruyu
soracaklardır: "Ütopik olmayan, daha az mükemmel, ama daha özgür bir
toplum mümkün müdür?"
'Facebook'ları, 'instagram'ları ve benzerleri/benzemezleri ile durmadan yayılan,
yayıldıkça sığlaşan, sığlaştıkça yayılan uçsuz bucaksız bir sanal âlem uzanıyor.
Her gün, her saat, her dakika daha da hızlanarak yayılan bu sığlık, gündelik hayatın
bütün bileşenlerine, eski dünyanın bütün referans çerçevelerine, insanoğlunun içine
doğduğu dünyayı anlamlandırmasını, o dünyada kendini şöyle ya da böyle emniyette
hissetmesini sağlayan bütün tutamaklara, sığınaklara, korunaklara bulaşıyor.
Bulaşmakla da kalmıyor; bulaştığı herşeyi ve her yeri ifsad ediyor.
Berdyaev'in Enformatik Cehalet'in ilk baskı Sunuş'unda yer alan uyarısı, bugün maalesef çok daha yakıcı bir çığlığa dönüşmüş durumda: "Ütopyalar şimdi eskiden
sanıldığından daha çok gerçekleşebilir görünüyor. Biz ise, bugün insanı bambaşka
kaygılara düşüren bir sorunla karşı karşıyayız: Bu ütopyaların kesin olarak
gerçekleşmesini nasıl önleyebiliriz? Ütopyalar gerçekleşebilir şeylerdir. Belki de yeni
bir çağın; aydınların ve bilgelerin 'ütopyaları nasıl önleyebiliriz; ütopik olmayan,
daha az mükemmel, ama daha özgür bir topluma nasıl geri dönebiliriz' diye
düşünmeye başlayacakları bir çağın başındayız bugün..."
Şu anda bu kitabı elinde tutan okuyucular, Gutenberg Galaksisi'nin belki de son
sâkinleri, Cesur Yeni Dünya'nın Shakespeare okuyan Vahşi'sinin akrabaları, şimdi
tıpkı Berdyaev gibi, o Galaksi'de hepimizin aklını kurcalayan o kaçınılmaz soruyu
soracaklardır: "Ütopik olmayan, daha az mükemmel, ama daha özgür bir
toplum mümkün müdür?"
Enformatik Cehalet'in ilk baskısı ile bu yeni baskısı arasında, 'twitter'ları,
'Facebook'ları, 'instagram'ları ve benzerleri/benzemezleri ile durmadan yayılan,
yayıldıkça sığlaşan, sığlaştıkça yayılan uçsuz bucaksız bir sanal âlem uzanıyor.
Her gün, her saat, her dakika daha da hızlanarak yayılan bu sığlık, gündelik hayatın
bütün bileşenlerine, eski dünyanın bütün referans çerçevelerine, insanoğlunun içine
doğduğu dünyayı anlamlandırmasını, o dünyada kendini şöyle ya da böyle emniyette
hissetmesini sağlayan bütün tutamaklara, sığınaklara, korunaklara bulaşıyor.
Bulaşmakla da kalmıyor; bulaştığı herşeyi ve her yeri ifsad ediyor.
Berdyaev'in Enformatik Cehalet'in ilk baskı Sunuş'unda yer alan uyarısı, bugün maalesef çok daha yakıcı bir çığlığa dönüşmüş durumda: "Ütopyalar şimdi eskiden
sanıldığından daha çok gerçekleşebilir görünüyor. Biz ise, bugün insanı bambaşka
kaygılara düşüren bir sorunla karşı karşıyayız: Bu ütopyaların kesin olarak
gerçekleşmesini nasıl önleyebiliriz? Ütopyalar gerçekleşebilir şeylerdir. Belki de yeni
bir çağın; aydınların ve bilgelerin 'ütopyaları nasıl önleyebiliriz; ütopik olmayan,
daha az mükemmel, ama daha özgür bir topluma nasıl geri dönebiliriz' diye
düşünmeye başlayacakları bir çağın başındayız bugün..."
Şu anda bu kitabı elinde tutan okuyucular, Gutenberg Galaksisi'nin belki de son
sâkinleri, Cesur Yeni Dünya'nın Shakespeare okuyan Vahşi'sinin akrabaları, şimdi
tıpkı Berdyaev gibi, o Galaksi'de hepimizin aklını kurcalayan o kaçınılmaz soruyu
soracaklardır: "Ütopik olmayan, daha az mükemmel, ama daha özgür bir
toplum mümkün müdür?"
'Facebook'ları, 'instagram'ları ve benzerleri/benzemezleri ile durmadan yayılan,
yayıldıkça sığlaşan, sığlaştıkça yayılan uçsuz bucaksız bir sanal âlem uzanıyor.
Her gün, her saat, her dakika daha da hızlanarak yayılan bu sığlık, gündelik hayatın
bütün bileşenlerine, eski dünyanın bütün referans çerçevelerine, insanoğlunun içine
doğduğu dünyayı anlamlandırmasını, o dünyada kendini şöyle ya da böyle emniyette
hissetmesini sağlayan bütün tutamaklara, sığınaklara, korunaklara bulaşıyor.
Bulaşmakla da kalmıyor; bulaştığı herşeyi ve her yeri ifsad ediyor.
Berdyaev'in Enformatik Cehalet'in ilk baskı Sunuş'unda yer alan uyarısı, bugün maalesef çok daha yakıcı bir çığlığa dönüşmüş durumda: "Ütopyalar şimdi eskiden
sanıldığından daha çok gerçekleşebilir görünüyor. Biz ise, bugün insanı bambaşka
kaygılara düşüren bir sorunla karşı karşıyayız: Bu ütopyaların kesin olarak
gerçekleşmesini nasıl önleyebiliriz? Ütopyalar gerçekleşebilir şeylerdir. Belki de yeni
bir çağın; aydınların ve bilgelerin 'ütopyaları nasıl önleyebiliriz; ütopik olmayan,
daha az mükemmel, ama daha özgür bir topluma nasıl geri dönebiliriz' diye
düşünmeye başlayacakları bir çağın başındayız bugün..."
Şu anda bu kitabı elinde tutan okuyucular, Gutenberg Galaksisi'nin belki de son
sâkinleri, Cesur Yeni Dünya'nın Shakespeare okuyan Vahşi'sinin akrabaları, şimdi
tıpkı Berdyaev gibi, o Galaksi'de hepimizin aklını kurcalayan o kaçınılmaz soruyu
soracaklardır: "Ütopik olmayan, daha az mükemmel, ama daha özgür bir
toplum mümkün müdür?"
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.