9786257915687
505959
https://www.turkishbooks.com/books/endustri-4-ve-turkiye-ekonomisi-uzerine-degerlendirmeler-p505959.html
Endüstri 4 ve Türkiye Ekonomisi Üzerine Değerlendirmeler
11.76
18 yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve adına 1 Sanayi devrimi dediğimiz süreçle
birlikte gelişen teknoloji, günümüzde artık dijital teknolojiler ile tetiklenen yeni bir
dönemin başlamasına vesile olmuştur. 1970'li yıllardan sonra elektronik ve bilgi
teknolojilerinin üretimde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamasıyla devam eden bu
gelişim süreci özellikle sanayide otomasyon sistemlerinin yaygın bir şekilde
kullanılmaya başlanmasıyla farklı bir boyuta evirilmeye başlamıştır. Endüstri 4 bir
diğer ifadeyle 4 Sanayi devrimi olarak ifade edilen bu yeni süreç, siber-fiziksel
sistemler ve dinamik veri işleme ile değer zincirlerinin uçtan uca bağlandığı ve
birbiriyle entegre olduğu bir dönemi içermektedir.
Endüstri 4 ile başlayan bu yeni dönemde, üretimde hız, esneklik, kalite ve yüksek
verimlilik artışlarının, yeni teknolojilerin ve sistemlerin, sistemler arasındaki
entegrasyonun ve ülkeler arasındaki küresel rekabetin daha da önemli hale gelmeye
başladığı gözlemlenmektedir. Bu süreç aynı zamanda başta sanayileşmiş ülkeler
arasında olmak üzere küresel piyasalarda büyük bir rekabetin de ortaya çıkmasına
vesile olmuştur. Bu süreçte Türkiye'nin de küresel rekabete ayak uydurabilmesi,
Endüstri 4.0'ın uygulayıcı öncü ekonomileri arasında yer alabilmesi açısından küresel
düzeydeki gelişim ve değişim sürecini iyi takip etmesi, yeni düzene uygun politika ve
reformları hayata geçirmesi gerekmektedir. Genel kanımız o dur ki Türkiye, Endüstri
4 sürecinin gereklerini yerine getirebilecek ve belki de bu süreci bir adım öteye
taşıyabilecek fiziki ve beşeri potansiyele sahiptir.
birlikte gelişen teknoloji, günümüzde artık dijital teknolojiler ile tetiklenen yeni bir
dönemin başlamasına vesile olmuştur. 1970'li yıllardan sonra elektronik ve bilgi
teknolojilerinin üretimde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamasıyla devam eden bu
gelişim süreci özellikle sanayide otomasyon sistemlerinin yaygın bir şekilde
kullanılmaya başlanmasıyla farklı bir boyuta evirilmeye başlamıştır. Endüstri 4 bir
diğer ifadeyle 4 Sanayi devrimi olarak ifade edilen bu yeni süreç, siber-fiziksel
sistemler ve dinamik veri işleme ile değer zincirlerinin uçtan uca bağlandığı ve
birbiriyle entegre olduğu bir dönemi içermektedir.
Endüstri 4 ile başlayan bu yeni dönemde, üretimde hız, esneklik, kalite ve yüksek
verimlilik artışlarının, yeni teknolojilerin ve sistemlerin, sistemler arasındaki
entegrasyonun ve ülkeler arasındaki küresel rekabetin daha da önemli hale gelmeye
başladığı gözlemlenmektedir. Bu süreç aynı zamanda başta sanayileşmiş ülkeler
arasında olmak üzere küresel piyasalarda büyük bir rekabetin de ortaya çıkmasına
vesile olmuştur. Bu süreçte Türkiye'nin de küresel rekabete ayak uydurabilmesi,
Endüstri 4.0'ın uygulayıcı öncü ekonomileri arasında yer alabilmesi açısından küresel
düzeydeki gelişim ve değişim sürecini iyi takip etmesi, yeni düzene uygun politika ve
reformları hayata geçirmesi gerekmektedir. Genel kanımız o dur ki Türkiye, Endüstri
4 sürecinin gereklerini yerine getirebilecek ve belki de bu süreci bir adım öteye
taşıyabilecek fiziki ve beşeri potansiyele sahiptir.
18 yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve adına 1 Sanayi devrimi dediğimiz süreçle
birlikte gelişen teknoloji, günümüzde artık dijital teknolojiler ile tetiklenen yeni bir
dönemin başlamasına vesile olmuştur. 1970'li yıllardan sonra elektronik ve bilgi
teknolojilerinin üretimde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamasıyla devam eden bu
gelişim süreci özellikle sanayide otomasyon sistemlerinin yaygın bir şekilde
kullanılmaya başlanmasıyla farklı bir boyuta evirilmeye başlamıştır. Endüstri 4 bir
diğer ifadeyle 4 Sanayi devrimi olarak ifade edilen bu yeni süreç, siber-fiziksel
sistemler ve dinamik veri işleme ile değer zincirlerinin uçtan uca bağlandığı ve
birbiriyle entegre olduğu bir dönemi içermektedir.
Endüstri 4 ile başlayan bu yeni dönemde, üretimde hız, esneklik, kalite ve yüksek
verimlilik artışlarının, yeni teknolojilerin ve sistemlerin, sistemler arasındaki
entegrasyonun ve ülkeler arasındaki küresel rekabetin daha da önemli hale gelmeye
başladığı gözlemlenmektedir. Bu süreç aynı zamanda başta sanayileşmiş ülkeler
arasında olmak üzere küresel piyasalarda büyük bir rekabetin de ortaya çıkmasına
vesile olmuştur. Bu süreçte Türkiye'nin de küresel rekabete ayak uydurabilmesi,
Endüstri 4.0'ın uygulayıcı öncü ekonomileri arasında yer alabilmesi açısından küresel
düzeydeki gelişim ve değişim sürecini iyi takip etmesi, yeni düzene uygun politika ve
reformları hayata geçirmesi gerekmektedir. Genel kanımız o dur ki Türkiye, Endüstri
4 sürecinin gereklerini yerine getirebilecek ve belki de bu süreci bir adım öteye
taşıyabilecek fiziki ve beşeri potansiyele sahiptir.
birlikte gelişen teknoloji, günümüzde artık dijital teknolojiler ile tetiklenen yeni bir
dönemin başlamasına vesile olmuştur. 1970'li yıllardan sonra elektronik ve bilgi
teknolojilerinin üretimde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamasıyla devam eden bu
gelişim süreci özellikle sanayide otomasyon sistemlerinin yaygın bir şekilde
kullanılmaya başlanmasıyla farklı bir boyuta evirilmeye başlamıştır. Endüstri 4 bir
diğer ifadeyle 4 Sanayi devrimi olarak ifade edilen bu yeni süreç, siber-fiziksel
sistemler ve dinamik veri işleme ile değer zincirlerinin uçtan uca bağlandığı ve
birbiriyle entegre olduğu bir dönemi içermektedir.
Endüstri 4 ile başlayan bu yeni dönemde, üretimde hız, esneklik, kalite ve yüksek
verimlilik artışlarının, yeni teknolojilerin ve sistemlerin, sistemler arasındaki
entegrasyonun ve ülkeler arasındaki küresel rekabetin daha da önemli hale gelmeye
başladığı gözlemlenmektedir. Bu süreç aynı zamanda başta sanayileşmiş ülkeler
arasında olmak üzere küresel piyasalarda büyük bir rekabetin de ortaya çıkmasına
vesile olmuştur. Bu süreçte Türkiye'nin de küresel rekabete ayak uydurabilmesi,
Endüstri 4.0'ın uygulayıcı öncü ekonomileri arasında yer alabilmesi açısından küresel
düzeydeki gelişim ve değişim sürecini iyi takip etmesi, yeni düzene uygun politika ve
reformları hayata geçirmesi gerekmektedir. Genel kanımız o dur ki Türkiye, Endüstri
4 sürecinin gereklerini yerine getirebilecek ve belki de bu süreci bir adım öteye
taşıyabilecek fiziki ve beşeri potansiyele sahiptir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.