9786051338590
536886
https://www.turkishbooks.com/books/ekonomik-donguler-p536886.html
Ekonomik Döngüler Krizler, Durgunluklar ve Türkiye'ye Dair Tespitler
7.2
Ekonomik faaliyet hacmindeki dalgalanmalar, iktisatçıların en az yüz yıldır tartıştıkları ve üzerine sayısız araştırmalar yaptıkları başlıca konulardan bir tanesidir. Kimilerine göre de en önemlisidir. Makro ekonomik hedeflerin başında iktisadi büyümenin sağlanması ve sürdürülmesinin geldiği düşünülürse, bu yoğun ilginin nedeni daha kolay anlaşılacaktır. Ekonomik büyümenin belirli aralıklarla sekteye uğraması, uzun bir süreçte büyüme dönemlerinin zaman zaman ekonomik daralma dönemlerince bölünmesi ve işsizlik artışları, üretim düşüşleri gibi ciddi olumsuzlukların meydana çıkması gerek iktisatçıları gerekse politikacıları düşündürmektedir. Genellikle de olumsuz etkileri nedeniyle, durgunluklar bilimsel araştırmalara daha fazla konu olmaktadır. İktisat çevreleri durgunlukların önlenemeyeceğini, ama makul bir süre öncesinde öngörülebilirlerse, alınacak tedbirlerle etkilerinin yumuşatılabileceğini kabul etmektedir. Durgunlukları meydana gelmeden kesin olarak belirlemek ise çoğu zaman mümkün olmamaktadır.
Bu çalışma, ekonomik döngüler, durgunluklar, finansal krizler ve enflasyon arasındaki karşılıklı etkileşimleri hem teorik hem de uygulamalı olarak incelemektedir. Uluslararası teorik ve deneysel çalışmaların bulgularını kapsayan geniş bir yazın taraması yapılmış, ardından Türkiye verileriyle benzer ekonometrik analizler ve kestirimler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, ilgili yazındaki bulgularla da karşılaştırılarak çeşitli tespit ve değerlendirmelere gidilmiştir. Çalışma özellikle son küresel kriz ve sonrası dönemi mercek altına almaktadır. Bununla birlikte, yer yer geçmişteki gelişmelere de değinen geri dönüşler söz konusudur. Yapılan tespit ve değerlendirmelerin, somut verilere ve özellikle deneysel bulgulara dayanmasına özel bir önem verilmiş, belki de bu kaygıyla (okurlar için sıkıcı da olsa) detaylı ekonometrik analizler yapılmıştır. Diğer yandan, bu analizlerin önemli bir bölümü ülkemizin saygın bilimsel yayın organlarında yayınlanarak bilim çevrelerinin tartışmasına açılmıştır. Böylece bilimsel bir süzgeçten geçirilerek ulaşılmış bulguların sunulmasına gayret edilmiştir.
Bu çalışma, ekonomik döngüler, durgunluklar, finansal krizler ve enflasyon arasındaki karşılıklı etkileşimleri hem teorik hem de uygulamalı olarak incelemektedir. Uluslararası teorik ve deneysel çalışmaların bulgularını kapsayan geniş bir yazın taraması yapılmış, ardından Türkiye verileriyle benzer ekonometrik analizler ve kestirimler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, ilgili yazındaki bulgularla da karşılaştırılarak çeşitli tespit ve değerlendirmelere gidilmiştir. Çalışma özellikle son küresel kriz ve sonrası dönemi mercek altına almaktadır. Bununla birlikte, yer yer geçmişteki gelişmelere de değinen geri dönüşler söz konusudur. Yapılan tespit ve değerlendirmelerin, somut verilere ve özellikle deneysel bulgulara dayanmasına özel bir önem verilmiş, belki de bu kaygıyla (okurlar için sıkıcı da olsa) detaylı ekonometrik analizler yapılmıştır. Diğer yandan, bu analizlerin önemli bir bölümü ülkemizin saygın bilimsel yayın organlarında yayınlanarak bilim çevrelerinin tartışmasına açılmıştır. Böylece bilimsel bir süzgeçten geçirilerek ulaşılmış bulguların sunulmasına gayret edilmiştir.
Ekonomik faaliyet hacmindeki dalgalanmalar, iktisatçıların en az yüz yıldır tartıştıkları ve üzerine sayısız araştırmalar yaptıkları başlıca konulardan bir tanesidir. Kimilerine göre de en önemlisidir. Makro ekonomik hedeflerin başında iktisadi büyümenin sağlanması ve sürdürülmesinin geldiği düşünülürse, bu yoğun ilginin nedeni daha kolay anlaşılacaktır. Ekonomik büyümenin belirli aralıklarla sekteye uğraması, uzun bir süreçte büyüme dönemlerinin zaman zaman ekonomik daralma dönemlerince bölünmesi ve işsizlik artışları, üretim düşüşleri gibi ciddi olumsuzlukların meydana çıkması gerek iktisatçıları gerekse politikacıları düşündürmektedir. Genellikle de olumsuz etkileri nedeniyle, durgunluklar bilimsel araştırmalara daha fazla konu olmaktadır. İktisat çevreleri durgunlukların önlenemeyeceğini, ama makul bir süre öncesinde öngörülebilirlerse, alınacak tedbirlerle etkilerinin yumuşatılabileceğini kabul etmektedir. Durgunlukları meydana gelmeden kesin olarak belirlemek ise çoğu zaman mümkün olmamaktadır.
Bu çalışma, ekonomik döngüler, durgunluklar, finansal krizler ve enflasyon arasındaki karşılıklı etkileşimleri hem teorik hem de uygulamalı olarak incelemektedir. Uluslararası teorik ve deneysel çalışmaların bulgularını kapsayan geniş bir yazın taraması yapılmış, ardından Türkiye verileriyle benzer ekonometrik analizler ve kestirimler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, ilgili yazındaki bulgularla da karşılaştırılarak çeşitli tespit ve değerlendirmelere gidilmiştir. Çalışma özellikle son küresel kriz ve sonrası dönemi mercek altına almaktadır. Bununla birlikte, yer yer geçmişteki gelişmelere de değinen geri dönüşler söz konusudur. Yapılan tespit ve değerlendirmelerin, somut verilere ve özellikle deneysel bulgulara dayanmasına özel bir önem verilmiş, belki de bu kaygıyla (okurlar için sıkıcı da olsa) detaylı ekonometrik analizler yapılmıştır. Diğer yandan, bu analizlerin önemli bir bölümü ülkemizin saygın bilimsel yayın organlarında yayınlanarak bilim çevrelerinin tartışmasına açılmıştır. Böylece bilimsel bir süzgeçten geçirilerek ulaşılmış bulguların sunulmasına gayret edilmiştir.
Bu çalışma, ekonomik döngüler, durgunluklar, finansal krizler ve enflasyon arasındaki karşılıklı etkileşimleri hem teorik hem de uygulamalı olarak incelemektedir. Uluslararası teorik ve deneysel çalışmaların bulgularını kapsayan geniş bir yazın taraması yapılmış, ardından Türkiye verileriyle benzer ekonometrik analizler ve kestirimler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular, ilgili yazındaki bulgularla da karşılaştırılarak çeşitli tespit ve değerlendirmelere gidilmiştir. Çalışma özellikle son küresel kriz ve sonrası dönemi mercek altına almaktadır. Bununla birlikte, yer yer geçmişteki gelişmelere de değinen geri dönüşler söz konusudur. Yapılan tespit ve değerlendirmelerin, somut verilere ve özellikle deneysel bulgulara dayanmasına özel bir önem verilmiş, belki de bu kaygıyla (okurlar için sıkıcı da olsa) detaylı ekonometrik analizler yapılmıştır. Diğer yandan, bu analizlerin önemli bir bölümü ülkemizin saygın bilimsel yayın organlarında yayınlanarak bilim çevrelerinin tartışmasına açılmıştır. Böylece bilimsel bir süzgeçten geçirilerek ulaşılmış bulguların sunulmasına gayret edilmiştir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.