9789750824821
533914
https://www.turkishbooks.com/books/ekmegimiz-p533914.html
Ekmeğimiz
3.333
Predrag Matvejevic, Ekmeğimiz kitabında buğdayın muhteşem gezintisini, nesilden nesle aktarılan bilgileri derlemekle kalmıyor; ekmeğin bilgelik, şiir, sanat ve inanca dair tarihini de yazıyor. Yazar, ekmeğin destanını anlatırken Tanrı'dan ve insanlardan, tarihten ve antropolojiden, açlıktan ve zenginlikten, savaştan ve barıştan, şiddetten ve aşktan da söz ediyor. Bu sayfalarda, herkes, kendi içindeki açlığa hitap eden ekmeği bulacaktır.
"Evren ekmekle başlar." Bunlar, Pythagoras'ın, bilge Laertioslu Diogenes tarafından, sonraki nesillere aktarılmış sözleridir.
Ekmek doğanın ve kültürün ürünüdür. Barış şartı ve savaş nedeni, umut göstergesi ve umutsuzluk sebebi olmuştur. Dinler onu kutsamıştır. Halk onun üzerine yeminler etmiştir. Herkese yetecek kadar ekmeği olmayan ülkeler bahtsızdır. Öte yandan, sadece ekmeği olan ülkeler de mesut değildir.
Asırlar boyunca "sadece ekmekle yaşanmaz" sözü yinelenmiştir.
Buğday ve ekmekle ilgili bilgiler nesilden nesle aktarılmıştır. Atalar, miras olarak, görünüş ve kullanım bakımından birbirine benzeyen, birbirine yakın araç ve aletler bırakmışlardır: Ekmek teknesinde un yoğrulur ve bu tekne, bebek sallanılan beşiğe, yatılan yatağa, ölümden sonra girilen tabuta, bir kıyıdan diğerine geçmeye yarayan kayığa benzer.
"Evren ekmekle başlar." Bunlar, Pythagoras'ın, bilge Laertioslu Diogenes tarafından, sonraki nesillere aktarılmış sözleridir.
Ekmek doğanın ve kültürün ürünüdür. Barış şartı ve savaş nedeni, umut göstergesi ve umutsuzluk sebebi olmuştur. Dinler onu kutsamıştır. Halk onun üzerine yeminler etmiştir. Herkese yetecek kadar ekmeği olmayan ülkeler bahtsızdır. Öte yandan, sadece ekmeği olan ülkeler de mesut değildir.
Asırlar boyunca "sadece ekmekle yaşanmaz" sözü yinelenmiştir.
Buğday ve ekmekle ilgili bilgiler nesilden nesle aktarılmıştır. Atalar, miras olarak, görünüş ve kullanım bakımından birbirine benzeyen, birbirine yakın araç ve aletler bırakmışlardır: Ekmek teknesinde un yoğrulur ve bu tekne, bebek sallanılan beşiğe, yatılan yatağa, ölümden sonra girilen tabuta, bir kıyıdan diğerine geçmeye yarayan kayığa benzer.
Predrag Matvejevic, Ekmeğimiz kitabında buğdayın muhteşem gezintisini, nesilden nesle aktarılan bilgileri derlemekle kalmıyor; ekmeğin bilgelik, şiir, sanat ve inanca dair tarihini de yazıyor. Yazar, ekmeğin destanını anlatırken Tanrı'dan ve insanlardan, tarihten ve antropolojiden, açlıktan ve zenginlikten, savaştan ve barıştan, şiddetten ve aşktan da söz ediyor. Bu sayfalarda, herkes, kendi içindeki açlığa hitap eden ekmeği bulacaktır.
"Evren ekmekle başlar." Bunlar, Pythagoras'ın, bilge Laertioslu Diogenes tarafından, sonraki nesillere aktarılmış sözleridir.
Ekmek doğanın ve kültürün ürünüdür. Barış şartı ve savaş nedeni, umut göstergesi ve umutsuzluk sebebi olmuştur. Dinler onu kutsamıştır. Halk onun üzerine yeminler etmiştir. Herkese yetecek kadar ekmeği olmayan ülkeler bahtsızdır. Öte yandan, sadece ekmeği olan ülkeler de mesut değildir.
Asırlar boyunca "sadece ekmekle yaşanmaz" sözü yinelenmiştir.
Buğday ve ekmekle ilgili bilgiler nesilden nesle aktarılmıştır. Atalar, miras olarak, görünüş ve kullanım bakımından birbirine benzeyen, birbirine yakın araç ve aletler bırakmışlardır: Ekmek teknesinde un yoğrulur ve bu tekne, bebek sallanılan beşiğe, yatılan yatağa, ölümden sonra girilen tabuta, bir kıyıdan diğerine geçmeye yarayan kayığa benzer.
"Evren ekmekle başlar." Bunlar, Pythagoras'ın, bilge Laertioslu Diogenes tarafından, sonraki nesillere aktarılmış sözleridir.
Ekmek doğanın ve kültürün ürünüdür. Barış şartı ve savaş nedeni, umut göstergesi ve umutsuzluk sebebi olmuştur. Dinler onu kutsamıştır. Halk onun üzerine yeminler etmiştir. Herkese yetecek kadar ekmeği olmayan ülkeler bahtsızdır. Öte yandan, sadece ekmeği olan ülkeler de mesut değildir.
Asırlar boyunca "sadece ekmekle yaşanmaz" sözü yinelenmiştir.
Buğday ve ekmekle ilgili bilgiler nesilden nesle aktarılmıştır. Atalar, miras olarak, görünüş ve kullanım bakımından birbirine benzeyen, birbirine yakın araç ve aletler bırakmışlardır: Ekmek teknesinde un yoğrulur ve bu tekne, bebek sallanılan beşiğe, yatılan yatağa, ölümden sonra girilen tabuta, bir kıyıdan diğerine geçmeye yarayan kayığa benzer.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.