9786051704456
517469
https://www.turkishbooks.com/books/egitim-hukuku-p517469.html
Eğitim Hukuku Herkese Nitelikli Eğitim
20.4
Evrensel nitelikteki doğal hukuk; doğal, doğuştan gelen, insanın özünde olan ve devredilmez olan hakları korumak için vardır. Pozitif hukuk ise aralarında var olan pek çok benzerliğe rağmen, bir toplumdan diğerine ve zamana göre değişen ama aslında o toplumda uygulanan hukuktur. Elinizdeki kitapta uluslararası insan hakları sözleşmelerinde yer alan eğitimle ilgili evrensel normlar listesi hazırlamayı amaçladığımız için kitabın içeriğini daha çok doğal hukuka göre düzenledik. Farklı bir ifade ile Türkiye'de yürürlükte olan mevzuatı tam olarak vermek yerine, mevzuata göndermeler yaptık; açıklamalarımızı uluslararası sözleşmelere göre yapmayı tercih ettik. Maalesef Türkiye'de uluslararası sözleşmelerde geçen eğitim hukuku kurallarının çoğu, doğal hukuk düzeyinde kalmaktadır.
Bu kurallar hukuk mevzuatımızda yer almamakta ya da uygulanmamaktadır. Düşündük ki olması gereken normları (doğal hukuk) bilen okuyucu, Türkiye'deki durumu kendisi araştırabilir. Bu yönüyle, aynı zamanda kitabın bir mevzuat kitabı olmasını önleyerek, kavramsal ve uygulamaya dönük bir eğitim hukuku kitabı olmasını da sağlamaya çalıştık. Okuyucular, artık bilişim çağında eğitim hukuku mevzuatına internetten kolayca ulaşabilirler.
Kitabı okuyan eğitimci okuyuculardan beklentimiz, eğitim uygulamalarına yol gösteren evrensel insan hakları normlarını içselleştirmeleri ve uygulamalarında bu normları dikkate almalarıdır. Örneğin, beşinci sınıfta uygulaması yapılan yabancı dil ağırlıklı sınıfa, sadece velisi okula belli miktarda bağış yapan öğrencileri alan okul müdürünün yaptığı yanlışlığı fark etmesidir. Ya da sınıfındaki kaynaştırma öğrencisinin kendisinden alınmasını isteyen, sınıfındaki farklı etnik kimliğe, farklı mezhep ve inanca sahip öğrencilere ayrımcılık yapan öğretmenin bu davranışının insan haklarına aykırı olduğunun bilincine varmasıdır.
Eğitimci olmayan okuyuculardan beklentimiz ise politikacılardan ve eğitimcilerden, eğitime ilişkin olarak evrensel insan hakları normlarına uygun beklentiler geliştirmeleri, beklentilerini ifade etmeleri ve normlara aykırı uygulamaları fark edip gerektiğinde demokratik tepkilerini göstermeleridir. Örneğin, Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı'nın azınlık olan fen lisesi öğrencilerinin akademik başarısını görüp büyük çoğunluğun başarısızlığını gizlemeye çalışırken, gerçekte başarısızlığını gizlediğinin farkına varmasıdır. Örneğin, kırmızı ışıkta durduğunda arabasının camını silen çocuğun o anda niçin okulda olmadığını ya da merdiven altı veya resmi eğitim kurumlarında çocukların kafası bilimsel bilgi yerine hurafelerle doldurulurken devletin neden bu kurumları yeterince denetlemediğini yüksek sesle sorgulamasıdır.
Bu kurallar hukuk mevzuatımızda yer almamakta ya da uygulanmamaktadır. Düşündük ki olması gereken normları (doğal hukuk) bilen okuyucu, Türkiye'deki durumu kendisi araştırabilir. Bu yönüyle, aynı zamanda kitabın bir mevzuat kitabı olmasını önleyerek, kavramsal ve uygulamaya dönük bir eğitim hukuku kitabı olmasını da sağlamaya çalıştık. Okuyucular, artık bilişim çağında eğitim hukuku mevzuatına internetten kolayca ulaşabilirler.
Kitabı okuyan eğitimci okuyuculardan beklentimiz, eğitim uygulamalarına yol gösteren evrensel insan hakları normlarını içselleştirmeleri ve uygulamalarında bu normları dikkate almalarıdır. Örneğin, beşinci sınıfta uygulaması yapılan yabancı dil ağırlıklı sınıfa, sadece velisi okula belli miktarda bağış yapan öğrencileri alan okul müdürünün yaptığı yanlışlığı fark etmesidir. Ya da sınıfındaki kaynaştırma öğrencisinin kendisinden alınmasını isteyen, sınıfındaki farklı etnik kimliğe, farklı mezhep ve inanca sahip öğrencilere ayrımcılık yapan öğretmenin bu davranışının insan haklarına aykırı olduğunun bilincine varmasıdır.
Eğitimci olmayan okuyuculardan beklentimiz ise politikacılardan ve eğitimcilerden, eğitime ilişkin olarak evrensel insan hakları normlarına uygun beklentiler geliştirmeleri, beklentilerini ifade etmeleri ve normlara aykırı uygulamaları fark edip gerektiğinde demokratik tepkilerini göstermeleridir. Örneğin, Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı'nın azınlık olan fen lisesi öğrencilerinin akademik başarısını görüp büyük çoğunluğun başarısızlığını gizlemeye çalışırken, gerçekte başarısızlığını gizlediğinin farkına varmasıdır. Örneğin, kırmızı ışıkta durduğunda arabasının camını silen çocuğun o anda niçin okulda olmadığını ya da merdiven altı veya resmi eğitim kurumlarında çocukların kafası bilimsel bilgi yerine hurafelerle doldurulurken devletin neden bu kurumları yeterince denetlemediğini yüksek sesle sorgulamasıdır.
Evrensel nitelikteki doğal hukuk; doğal, doğuştan gelen, insanın özünde olan ve devredilmez olan hakları korumak için vardır. Pozitif hukuk ise aralarında var olan pek çok benzerliğe rağmen, bir toplumdan diğerine ve zamana göre değişen ama aslında o toplumda uygulanan hukuktur. Elinizdeki kitapta uluslararası insan hakları sözleşmelerinde yer alan eğitimle ilgili evrensel normlar listesi hazırlamayı amaçladığımız için kitabın içeriğini daha çok doğal hukuka göre düzenledik. Farklı bir ifade ile Türkiye'de yürürlükte olan mevzuatı tam olarak vermek yerine, mevzuata göndermeler yaptık; açıklamalarımızı uluslararası sözleşmelere göre yapmayı tercih ettik. Maalesef Türkiye'de uluslararası sözleşmelerde geçen eğitim hukuku kurallarının çoğu, doğal hukuk düzeyinde kalmaktadır.
Bu kurallar hukuk mevzuatımızda yer almamakta ya da uygulanmamaktadır. Düşündük ki olması gereken normları (doğal hukuk) bilen okuyucu, Türkiye'deki durumu kendisi araştırabilir. Bu yönüyle, aynı zamanda kitabın bir mevzuat kitabı olmasını önleyerek, kavramsal ve uygulamaya dönük bir eğitim hukuku kitabı olmasını da sağlamaya çalıştık. Okuyucular, artık bilişim çağında eğitim hukuku mevzuatına internetten kolayca ulaşabilirler.
Kitabı okuyan eğitimci okuyuculardan beklentimiz, eğitim uygulamalarına yol gösteren evrensel insan hakları normlarını içselleştirmeleri ve uygulamalarında bu normları dikkate almalarıdır. Örneğin, beşinci sınıfta uygulaması yapılan yabancı dil ağırlıklı sınıfa, sadece velisi okula belli miktarda bağış yapan öğrencileri alan okul müdürünün yaptığı yanlışlığı fark etmesidir. Ya da sınıfındaki kaynaştırma öğrencisinin kendisinden alınmasını isteyen, sınıfındaki farklı etnik kimliğe, farklı mezhep ve inanca sahip öğrencilere ayrımcılık yapan öğretmenin bu davranışının insan haklarına aykırı olduğunun bilincine varmasıdır.
Eğitimci olmayan okuyuculardan beklentimiz ise politikacılardan ve eğitimcilerden, eğitime ilişkin olarak evrensel insan hakları normlarına uygun beklentiler geliştirmeleri, beklentilerini ifade etmeleri ve normlara aykırı uygulamaları fark edip gerektiğinde demokratik tepkilerini göstermeleridir. Örneğin, Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı'nın azınlık olan fen lisesi öğrencilerinin akademik başarısını görüp büyük çoğunluğun başarısızlığını gizlemeye çalışırken, gerçekte başarısızlığını gizlediğinin farkına varmasıdır. Örneğin, kırmızı ışıkta durduğunda arabasının camını silen çocuğun o anda niçin okulda olmadığını ya da merdiven altı veya resmi eğitim kurumlarında çocukların kafası bilimsel bilgi yerine hurafelerle doldurulurken devletin neden bu kurumları yeterince denetlemediğini yüksek sesle sorgulamasıdır.
Bu kurallar hukuk mevzuatımızda yer almamakta ya da uygulanmamaktadır. Düşündük ki olması gereken normları (doğal hukuk) bilen okuyucu, Türkiye'deki durumu kendisi araştırabilir. Bu yönüyle, aynı zamanda kitabın bir mevzuat kitabı olmasını önleyerek, kavramsal ve uygulamaya dönük bir eğitim hukuku kitabı olmasını da sağlamaya çalıştık. Okuyucular, artık bilişim çağında eğitim hukuku mevzuatına internetten kolayca ulaşabilirler.
Kitabı okuyan eğitimci okuyuculardan beklentimiz, eğitim uygulamalarına yol gösteren evrensel insan hakları normlarını içselleştirmeleri ve uygulamalarında bu normları dikkate almalarıdır. Örneğin, beşinci sınıfta uygulaması yapılan yabancı dil ağırlıklı sınıfa, sadece velisi okula belli miktarda bağış yapan öğrencileri alan okul müdürünün yaptığı yanlışlığı fark etmesidir. Ya da sınıfındaki kaynaştırma öğrencisinin kendisinden alınmasını isteyen, sınıfındaki farklı etnik kimliğe, farklı mezhep ve inanca sahip öğrencilere ayrımcılık yapan öğretmenin bu davranışının insan haklarına aykırı olduğunun bilincine varmasıdır.
Eğitimci olmayan okuyuculardan beklentimiz ise politikacılardan ve eğitimcilerden, eğitime ilişkin olarak evrensel insan hakları normlarına uygun beklentiler geliştirmeleri, beklentilerini ifade etmeleri ve normlara aykırı uygulamaları fark edip gerektiğinde demokratik tepkilerini göstermeleridir. Örneğin, Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı'nın azınlık olan fen lisesi öğrencilerinin akademik başarısını görüp büyük çoğunluğun başarısızlığını gizlemeye çalışırken, gerçekte başarısızlığını gizlediğinin farkına varmasıdır. Örneğin, kırmızı ışıkta durduğunda arabasının camını silen çocuğun o anda niçin okulda olmadığını ya da merdiven altı veya resmi eğitim kurumlarında çocukların kafası bilimsel bilgi yerine hurafelerle doldurulurken devletin neden bu kurumları yeterince denetlemediğini yüksek sesle sorgulamasıdır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.