9789755392455
39656
https://www.turkishbooks.com/books/edepsizlik-anarsi-ve-gerceklik-p39656.html
Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik
5.28
Platon´dan beri felsefe, hakikati gerçeklik yerine kavramlarda armayı seçmiş; kavramlar dünyasınınn o tasarlanmış cazibesi karşısında dünyevi olandaima yetersiz görülmüştür. Sonuç: kendi bedeninden, duygularından kamaya, arınmaya çalışanve durmaksızın kavramların saf, renksiz, kokusuz, ideal güzelliğine erişmek için didinen modern insandır. Sartwell, Edepsizlik, anarşi ve Gerçeklik´te felsefenin soyut, steril dünyasından, açıldığınızda nelerin olacağını gösteriyor bize. Alışık olmadığımız kişisel bir dille şenlik ve aşka elbette nefret ve ölüme, kısaca hayata çağırıyor bizi, hemde üniversite kürsüsünden, felsefenin sayfaları arasından... Sartwell tezlerin edepsizliği İnetzsche, Havel, Hedidegger veBataille´ın görüşleriyle harmanlıyor. Amerikan yerlileri ve Uzakdoğu´nun geleneklerine kualk veriyor.Ona göre, tüm ahlaki değerler olmasıgerekenianlatır; olanın eksik var olduğunu söyler, gerçekliği inkar eder. İhlal ise yaşamaya "evet" demektir. Çünkü yaşadığımızı gühanhlarımızla,suçlarımızla, korkularımızla, acılarımızla anlarız. dünya erdem ve güzellik kadar sidik, bok venerfetle birlikte vardır. Aşk kadar nefret de yahatın gerçeğidir;olduğugibilumlanmaya vesonuan kadar yaşanmaya layıktır.
SArweell edepsizliği savunuyor. Ona göre, her edepsiz söz ya da fiil bedeni çağrıştırır. Oysa uygarlık adına beden men edilmiş, bastırılmıştır; doğal kokuları parfümlere boğulmuş, faaliyeti kapalı odalara hapsedilmiştir. ´´Uygar insan´´ sınırlığını inkar ederek, ölümünden, duygularından, kısacası kendinden utanan insana dönüşmüştür.
Hayatımızı böylesine ´´kitleyen´´ araçlardan biri olan devlet ise yalan hem de yalancıdır. Gücün ve ölümün örgütlenmiş çetesidir. Devletin yasa ve kurumları gırtlağımıza dayanmış postalları gizlemek için incelikle işlenmiş göz bağlarıdır. Artık post-totaliter sistemlerde temel çatışma ezen-eilen arasında değildir. Tek tek her insan hem ezen hem de ezilendir; kişi ´´ sistemin hem kurbanı hem de payandası´´ olmuştur. İktidar tek tek herkesin içinden geçerek örülmüş, kişi kendisi tarafından ezilmeye başlanmıştır...
Sartwell kavramlara ve ciddiyete saldırdığı bu povokatif kitabında bizi edepsizliğe ve oyuna yani hayata çağırıyor...
´´Cehenneme Övgü´ den ötesine geçmek isteyenlere...
Platon´dan beri felsefe, hakikati gerçeklik yerine kavramlarda armayı seçmiş; kavramlar dünyasınınn o tasarlanmış cazibesi karşısında dünyevi olandaima yetersiz görülmüştür. Sonuç: kendi bedeninden, duygularından kamaya, arınmaya çalışanve durmaksızın kavramların saf, renksiz, kokusuz, ideal güzelliğine erişmek için didinen modern insandır. Sartwell, Edepsizlik, anarşi ve Gerçeklik´te felsefenin soyut, steril dünyasından, açıldığınızda nelerin olacağını gösteriyor bize. Alışık olmadığımız kişisel bir dille şenlik ve aşka elbette nefret ve ölüme, kısaca hayata çağırıyor bizi, hemde üniversite kürsüsünden, felsefenin sayfaları arasından... Sartwell tezlerin edepsizliği İnetzsche, Havel, Hedidegger veBataille´ın görüşleriyle harmanlıyor. Amerikan yerlileri ve Uzakdoğu´nun geleneklerine kualk veriyor.Ona göre, tüm ahlaki değerler olmasıgerekenianlatır; olanın eksik var olduğunu söyler, gerçekliği inkar eder. İhlal ise yaşamaya "evet" demektir. Çünkü yaşadığımızı gühanhlarımızla,suçlarımızla, korkularımızla, acılarımızla anlarız. dünya erdem ve güzellik kadar sidik, bok venerfetle birlikte vardır. Aşk kadar nefret de yahatın gerçeğidir;olduğugibilumlanmaya vesonuan kadar yaşanmaya layıktır.
SArweell edepsizliği savunuyor. Ona göre, her edepsiz söz ya da fiil bedeni çağrıştırır. Oysa uygarlık adına beden men edilmiş, bastırılmıştır; doğal kokuları parfümlere boğulmuş, faaliyeti kapalı odalara hapsedilmiştir. ´´Uygar insan´´ sınırlığını inkar ederek, ölümünden, duygularından, kısacası kendinden utanan insana dönüşmüştür.
Hayatımızı böylesine ´´kitleyen´´ araçlardan biri olan devlet ise yalan hem de yalancıdır. Gücün ve ölümün örgütlenmiş çetesidir. Devletin yasa ve kurumları gırtlağımıza dayanmış postalları gizlemek için incelikle işlenmiş göz bağlarıdır. Artık post-totaliter sistemlerde temel çatışma ezen-eilen arasında değildir. Tek tek her insan hem ezen hem de ezilendir; kişi ´´ sistemin hem kurbanı hem de payandası´´ olmuştur. İktidar tek tek herkesin içinden geçerek örülmüş, kişi kendisi tarafından ezilmeye başlanmıştır...
Sartwell kavramlara ve ciddiyete saldırdığı bu povokatif kitabında bizi edepsizliğe ve oyuna yani hayata çağırıyor...
´´Cehenneme Övgü´ den ötesine geçmek isteyenlere...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.