9789752473553
466105
https://www.turkishbooks.com/books/dunyanin-basladigi-pencere-p466105.html
Dünyanın Başladığı Pencere Spinoza'nın Bilinmeyen Öyküsü
6.72
Freud'un Kız Kardeşi kitabının yazarından...
"Gunter Grass ve Jose Saramago'nun izinde, genç bir yetenek. Goce Smilevski, nadir rastlanan türde yepyeni bir şey koyuyor önümüze. Çağdaş edebiyatın Avrupalı sesi, geçmişten bize kalmış bir mirası işleyerek hayal gücüyle zenginleştiriyor ve mesajını geleceğe taşımaya kararlı."
- Joshua Cohen
"Goce Smilevski'nin cümleleri, Tolstoy'un metinlerinden aldığım tadı hatırlatıyor bana. Kelime seçimlerindeki sadelik ve o sade kelimelerden oluşan cümlelerin anlamsal derinliği... Smilevski, sadeliği devleştirme ve oradan güçlü duygular, imge ve düşünceler yaratma konusunda oldukça başarılı."
- Nicholas Meyer
Evimizin çatı katında iki oda vardı. O odaların birinde babamın dükkânında sattığı şaraplar dururdu; ötekindeyse biz çocuklar uyurduk. İşte bu odanın penceresinde başladı çocukluğum ve dünya. Pencereden görünen manzara; bir parça gökyüzü, bir sokak, bir sıra harnup ağacı, bir kanal ve sinagogla okul da dahil, kanalın öte yanında görünen binalardan oluşuyordu. Babam beni sinagogda görmek için her şeyini verirdi belki de. Din adamı olmamı istiyordu.
Erkek kardeşim Gabriel, ben altı yaşındayken doğdu. Babamın sürekli hasta bir kadın olarak andığı annem, doğumdan sonra daha da hastalandı ve yalnızca beş ay içinde, 5 Kasım 1638'de öldü. O günden sonra, dünyanın başladığı pencerenin yanına oturmayı alışkanlık haline getirdim. Ve sorguladım. Durmadan sorguladım...
Kahkahanın ve insancıl bakışın filozofu, döneminin radikal ve yalnız düşünürü Spinoza, ardında kişisel yaşamına dair pek az şey bırakmıştır. Bu kitap düşüncelerine verilen kıymetle ters orantılı şekilde göz ardı edilen, bilinmeyen o adamın benliğini betimlemeye dair iyi niyetli ve cesur bir girişim. Aforoz edilmiş, kovulmuş, önemsenmemiş fakat en büyük derdi her zaman insanın mutluluğa erişmesi olarak kalmış bu filozofa kendi ağzından yazılmış bir ağıt...
"Gunter Grass ve Jose Saramago'nun izinde, genç bir yetenek. Goce Smilevski, nadir rastlanan türde yepyeni bir şey koyuyor önümüze. Çağdaş edebiyatın Avrupalı sesi, geçmişten bize kalmış bir mirası işleyerek hayal gücüyle zenginleştiriyor ve mesajını geleceğe taşımaya kararlı."
- Joshua Cohen
"Goce Smilevski'nin cümleleri, Tolstoy'un metinlerinden aldığım tadı hatırlatıyor bana. Kelime seçimlerindeki sadelik ve o sade kelimelerden oluşan cümlelerin anlamsal derinliği... Smilevski, sadeliği devleştirme ve oradan güçlü duygular, imge ve düşünceler yaratma konusunda oldukça başarılı."
- Nicholas Meyer
Evimizin çatı katında iki oda vardı. O odaların birinde babamın dükkânında sattığı şaraplar dururdu; ötekindeyse biz çocuklar uyurduk. İşte bu odanın penceresinde başladı çocukluğum ve dünya. Pencereden görünen manzara; bir parça gökyüzü, bir sokak, bir sıra harnup ağacı, bir kanal ve sinagogla okul da dahil, kanalın öte yanında görünen binalardan oluşuyordu. Babam beni sinagogda görmek için her şeyini verirdi belki de. Din adamı olmamı istiyordu.
Erkek kardeşim Gabriel, ben altı yaşındayken doğdu. Babamın sürekli hasta bir kadın olarak andığı annem, doğumdan sonra daha da hastalandı ve yalnızca beş ay içinde, 5 Kasım 1638'de öldü. O günden sonra, dünyanın başladığı pencerenin yanına oturmayı alışkanlık haline getirdim. Ve sorguladım. Durmadan sorguladım...
Kahkahanın ve insancıl bakışın filozofu, döneminin radikal ve yalnız düşünürü Spinoza, ardında kişisel yaşamına dair pek az şey bırakmıştır. Bu kitap düşüncelerine verilen kıymetle ters orantılı şekilde göz ardı edilen, bilinmeyen o adamın benliğini betimlemeye dair iyi niyetli ve cesur bir girişim. Aforoz edilmiş, kovulmuş, önemsenmemiş fakat en büyük derdi her zaman insanın mutluluğa erişmesi olarak kalmış bu filozofa kendi ağzından yazılmış bir ağıt...
Freud'un Kız Kardeşi kitabının yazarından...
"Gunter Grass ve Jose Saramago'nun izinde, genç bir yetenek. Goce Smilevski, nadir rastlanan türde yepyeni bir şey koyuyor önümüze. Çağdaş edebiyatın Avrupalı sesi, geçmişten bize kalmış bir mirası işleyerek hayal gücüyle zenginleştiriyor ve mesajını geleceğe taşımaya kararlı."
- Joshua Cohen
"Goce Smilevski'nin cümleleri, Tolstoy'un metinlerinden aldığım tadı hatırlatıyor bana. Kelime seçimlerindeki sadelik ve o sade kelimelerden oluşan cümlelerin anlamsal derinliği... Smilevski, sadeliği devleştirme ve oradan güçlü duygular, imge ve düşünceler yaratma konusunda oldukça başarılı."
- Nicholas Meyer
Evimizin çatı katında iki oda vardı. O odaların birinde babamın dükkânında sattığı şaraplar dururdu; ötekindeyse biz çocuklar uyurduk. İşte bu odanın penceresinde başladı çocukluğum ve dünya. Pencereden görünen manzara; bir parça gökyüzü, bir sokak, bir sıra harnup ağacı, bir kanal ve sinagogla okul da dahil, kanalın öte yanında görünen binalardan oluşuyordu. Babam beni sinagogda görmek için her şeyini verirdi belki de. Din adamı olmamı istiyordu.
Erkek kardeşim Gabriel, ben altı yaşındayken doğdu. Babamın sürekli hasta bir kadın olarak andığı annem, doğumdan sonra daha da hastalandı ve yalnızca beş ay içinde, 5 Kasım 1638'de öldü. O günden sonra, dünyanın başladığı pencerenin yanına oturmayı alışkanlık haline getirdim. Ve sorguladım. Durmadan sorguladım...
Kahkahanın ve insancıl bakışın filozofu, döneminin radikal ve yalnız düşünürü Spinoza, ardında kişisel yaşamına dair pek az şey bırakmıştır. Bu kitap düşüncelerine verilen kıymetle ters orantılı şekilde göz ardı edilen, bilinmeyen o adamın benliğini betimlemeye dair iyi niyetli ve cesur bir girişim. Aforoz edilmiş, kovulmuş, önemsenmemiş fakat en büyük derdi her zaman insanın mutluluğa erişmesi olarak kalmış bu filozofa kendi ağzından yazılmış bir ağıt...
"Gunter Grass ve Jose Saramago'nun izinde, genç bir yetenek. Goce Smilevski, nadir rastlanan türde yepyeni bir şey koyuyor önümüze. Çağdaş edebiyatın Avrupalı sesi, geçmişten bize kalmış bir mirası işleyerek hayal gücüyle zenginleştiriyor ve mesajını geleceğe taşımaya kararlı."
- Joshua Cohen
"Goce Smilevski'nin cümleleri, Tolstoy'un metinlerinden aldığım tadı hatırlatıyor bana. Kelime seçimlerindeki sadelik ve o sade kelimelerden oluşan cümlelerin anlamsal derinliği... Smilevski, sadeliği devleştirme ve oradan güçlü duygular, imge ve düşünceler yaratma konusunda oldukça başarılı."
- Nicholas Meyer
Evimizin çatı katında iki oda vardı. O odaların birinde babamın dükkânında sattığı şaraplar dururdu; ötekindeyse biz çocuklar uyurduk. İşte bu odanın penceresinde başladı çocukluğum ve dünya. Pencereden görünen manzara; bir parça gökyüzü, bir sokak, bir sıra harnup ağacı, bir kanal ve sinagogla okul da dahil, kanalın öte yanında görünen binalardan oluşuyordu. Babam beni sinagogda görmek için her şeyini verirdi belki de. Din adamı olmamı istiyordu.
Erkek kardeşim Gabriel, ben altı yaşındayken doğdu. Babamın sürekli hasta bir kadın olarak andığı annem, doğumdan sonra daha da hastalandı ve yalnızca beş ay içinde, 5 Kasım 1638'de öldü. O günden sonra, dünyanın başladığı pencerenin yanına oturmayı alışkanlık haline getirdim. Ve sorguladım. Durmadan sorguladım...
Kahkahanın ve insancıl bakışın filozofu, döneminin radikal ve yalnız düşünürü Spinoza, ardında kişisel yaşamına dair pek az şey bırakmıştır. Bu kitap düşüncelerine verilen kıymetle ters orantılı şekilde göz ardı edilen, bilinmeyen o adamın benliğini betimlemeye dair iyi niyetli ve cesur bir girişim. Aforoz edilmiş, kovulmuş, önemsenmemiş fakat en büyük derdi her zaman insanın mutluluğa erişmesi olarak kalmış bu filozofa kendi ağzından yazılmış bir ağıt...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.