9789756447228
550536
https://www.turkishbooks.com/books/dunya-ekonomisinin-yeni-aktorleri-bric-p550536.html
Dünya Ekonomisinin Yeni Aktörleri BRIC Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin
2.223
21. yüzyıl dünya ekonomisinde birçok yeniliğin, farklı oluşumların yaşanacağının izlerini taşımaktadır. Yeni yüzyılla beraber, siyasi alanda yaşanan gelişmelerin yanı sıra (soğuk savaşın bitmesi gibi), üretimin yapısı, organizasyonu ve dağılımı gibi unsurlarda da önemli değişimler yaşanmaktadır. Global dünya'da
zorlu rekabet ortamında ortaya çıkabilecek sorunları gidermek ve çıkarlarını korumak adına dünya ekonomisine yön veren ülkeler, yeni gruplar ve organizasyonlar kurarak ya da var olanlar arasına entegre olarak, değişen koşullara uyum sağlamaya çabalamaktadırlar. 2000'li yıllarda ekonomisi hızla büyüyen, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) önemli bir kısmını çeken ve dünya ekonomisini etkileme gücü hızla yükselen ekonomiler farklı gruplar içinde kategorize edilmeye başlamıştır. Bu farklı oluşumların içerisinde, düşük emek ve üretim maliyeti nedeniyle üreticiler açısından büyüme fırsatı yaratan, doğrudan yabancı yatırımları (DYY) çekebilen ve ihracatlarını hızla artıran, döviz rezervlerini ve milli gelirini hızla artıran, yaşanan krizlere rağmen nispeten daha az etkilen dört ülke dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu dört ülke BRIC Ülkeleri (veya kısaca BRICs) olarak bilinmektedir. Bu ülkelerin temel karakteristik özellikleri, nüfuslarının fazla oluşu, doğal kaynaklar açısından zengin oluşları, gelişme düzeyi açısından 2.aşamada yer alan ülkeler arasında (Hindistan 1. aşamada) olmaları, hızla artan gelir ve tüketici sayısıdır. Bu ekonomilerin büyüme dinamikleri genel itibariyle benzerlikler göstermektedir.
BRIC ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in ekonomilerini ifade etmek üzere geliştirilmiş bir kısaltmadır. Bu kısaltma ilk olarak Goldman Sachs'ın ekonomi uzmanı Jim O'Neill tarafından 2001 yılında kullanılmıştır. Goldman Sachs'a göre bu dört ülke hızlı gelişmeleri sayesinde 2050 yılına kadar dünyanın en zengin ülkeleri olacaklardır1. BRIC tezine göre, bu ülkelerden sanayi ürünlerinin önemli üreticisi olan Çin ve Hindistan, hammadde ve enerji tedarikçisi durumunda olan Rusya ve Brezilya'nın güçlerini birleştirmeleri durumunda güçlü bir ekonomik blok oluşturarak dünya ekonomisinin önemli aktörleri haline gelebilecekleri iddia edilmektedir2. Bu gün, ekonomileri hızla büyüyen ilk 5 ülke arasında yer alan, dünya ticaretine hâkim konuma gelen bu ülkeler, yüzölçümü olarak dünyanın %28,7'sine, dünya nüfusunun %40'ına ve GSYİH'nın %25'ine sahip bulunmaktadırlar. Bu dört ülkenin liderleri ilk toplantılarını 16 Haziran 2009 tarihinde Yekaterinburg'da yapmışlar ve bu ilk zirvede ortak çıkarlar doğrultusunda belli dönemlerde bir araya gelerek, ortak davranabileceklerinin ilk sinyallerini vermişlerdir. Bu dört ülke, dünyada en büyük ve gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı büyüyen ülkelerdir. 2001 yılında yapılan ilk tahminlerin ardından, 2010 yılında yine Goldman Sachs tarafından yapılan değerlendirmelerde, Çin'in en gelişmiş altı ülke içerisinde ABD dışında diğer ülkeleri bugün bile yakalayıp geçtiği tespit edilmiştir. Aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi tahminler Çin'in 2027 yılında ABD'yi yakalayacağı yönündedir.
zorlu rekabet ortamında ortaya çıkabilecek sorunları gidermek ve çıkarlarını korumak adına dünya ekonomisine yön veren ülkeler, yeni gruplar ve organizasyonlar kurarak ya da var olanlar arasına entegre olarak, değişen koşullara uyum sağlamaya çabalamaktadırlar. 2000'li yıllarda ekonomisi hızla büyüyen, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) önemli bir kısmını çeken ve dünya ekonomisini etkileme gücü hızla yükselen ekonomiler farklı gruplar içinde kategorize edilmeye başlamıştır. Bu farklı oluşumların içerisinde, düşük emek ve üretim maliyeti nedeniyle üreticiler açısından büyüme fırsatı yaratan, doğrudan yabancı yatırımları (DYY) çekebilen ve ihracatlarını hızla artıran, döviz rezervlerini ve milli gelirini hızla artıran, yaşanan krizlere rağmen nispeten daha az etkilen dört ülke dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu dört ülke BRIC Ülkeleri (veya kısaca BRICs) olarak bilinmektedir. Bu ülkelerin temel karakteristik özellikleri, nüfuslarının fazla oluşu, doğal kaynaklar açısından zengin oluşları, gelişme düzeyi açısından 2.aşamada yer alan ülkeler arasında (Hindistan 1. aşamada) olmaları, hızla artan gelir ve tüketici sayısıdır. Bu ekonomilerin büyüme dinamikleri genel itibariyle benzerlikler göstermektedir.
BRIC ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in ekonomilerini ifade etmek üzere geliştirilmiş bir kısaltmadır. Bu kısaltma ilk olarak Goldman Sachs'ın ekonomi uzmanı Jim O'Neill tarafından 2001 yılında kullanılmıştır. Goldman Sachs'a göre bu dört ülke hızlı gelişmeleri sayesinde 2050 yılına kadar dünyanın en zengin ülkeleri olacaklardır1. BRIC tezine göre, bu ülkelerden sanayi ürünlerinin önemli üreticisi olan Çin ve Hindistan, hammadde ve enerji tedarikçisi durumunda olan Rusya ve Brezilya'nın güçlerini birleştirmeleri durumunda güçlü bir ekonomik blok oluşturarak dünya ekonomisinin önemli aktörleri haline gelebilecekleri iddia edilmektedir2. Bu gün, ekonomileri hızla büyüyen ilk 5 ülke arasında yer alan, dünya ticaretine hâkim konuma gelen bu ülkeler, yüzölçümü olarak dünyanın %28,7'sine, dünya nüfusunun %40'ına ve GSYİH'nın %25'ine sahip bulunmaktadırlar. Bu dört ülkenin liderleri ilk toplantılarını 16 Haziran 2009 tarihinde Yekaterinburg'da yapmışlar ve bu ilk zirvede ortak çıkarlar doğrultusunda belli dönemlerde bir araya gelerek, ortak davranabileceklerinin ilk sinyallerini vermişlerdir. Bu dört ülke, dünyada en büyük ve gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı büyüyen ülkelerdir. 2001 yılında yapılan ilk tahminlerin ardından, 2010 yılında yine Goldman Sachs tarafından yapılan değerlendirmelerde, Çin'in en gelişmiş altı ülke içerisinde ABD dışında diğer ülkeleri bugün bile yakalayıp geçtiği tespit edilmiştir. Aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi tahminler Çin'in 2027 yılında ABD'yi yakalayacağı yönündedir.
21. yüzyıl dünya ekonomisinde birçok yeniliğin, farklı oluşumların yaşanacağının izlerini taşımaktadır. Yeni yüzyılla beraber, siyasi alanda yaşanan gelişmelerin yanı sıra (soğuk savaşın bitmesi gibi), üretimin yapısı, organizasyonu ve dağılımı gibi unsurlarda da önemli değişimler yaşanmaktadır. Global dünya'da
zorlu rekabet ortamında ortaya çıkabilecek sorunları gidermek ve çıkarlarını korumak adına dünya ekonomisine yön veren ülkeler, yeni gruplar ve organizasyonlar kurarak ya da var olanlar arasına entegre olarak, değişen koşullara uyum sağlamaya çabalamaktadırlar. 2000'li yıllarda ekonomisi hızla büyüyen, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) önemli bir kısmını çeken ve dünya ekonomisini etkileme gücü hızla yükselen ekonomiler farklı gruplar içinde kategorize edilmeye başlamıştır. Bu farklı oluşumların içerisinde, düşük emek ve üretim maliyeti nedeniyle üreticiler açısından büyüme fırsatı yaratan, doğrudan yabancı yatırımları (DYY) çekebilen ve ihracatlarını hızla artıran, döviz rezervlerini ve milli gelirini hızla artıran, yaşanan krizlere rağmen nispeten daha az etkilen dört ülke dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu dört ülke BRIC Ülkeleri (veya kısaca BRICs) olarak bilinmektedir. Bu ülkelerin temel karakteristik özellikleri, nüfuslarının fazla oluşu, doğal kaynaklar açısından zengin oluşları, gelişme düzeyi açısından 2.aşamada yer alan ülkeler arasında (Hindistan 1. aşamada) olmaları, hızla artan gelir ve tüketici sayısıdır. Bu ekonomilerin büyüme dinamikleri genel itibariyle benzerlikler göstermektedir.
BRIC ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in ekonomilerini ifade etmek üzere geliştirilmiş bir kısaltmadır. Bu kısaltma ilk olarak Goldman Sachs'ın ekonomi uzmanı Jim O'Neill tarafından 2001 yılında kullanılmıştır. Goldman Sachs'a göre bu dört ülke hızlı gelişmeleri sayesinde 2050 yılına kadar dünyanın en zengin ülkeleri olacaklardır1. BRIC tezine göre, bu ülkelerden sanayi ürünlerinin önemli üreticisi olan Çin ve Hindistan, hammadde ve enerji tedarikçisi durumunda olan Rusya ve Brezilya'nın güçlerini birleştirmeleri durumunda güçlü bir ekonomik blok oluşturarak dünya ekonomisinin önemli aktörleri haline gelebilecekleri iddia edilmektedir2. Bu gün, ekonomileri hızla büyüyen ilk 5 ülke arasında yer alan, dünya ticaretine hâkim konuma gelen bu ülkeler, yüzölçümü olarak dünyanın %28,7'sine, dünya nüfusunun %40'ına ve GSYİH'nın %25'ine sahip bulunmaktadırlar. Bu dört ülkenin liderleri ilk toplantılarını 16 Haziran 2009 tarihinde Yekaterinburg'da yapmışlar ve bu ilk zirvede ortak çıkarlar doğrultusunda belli dönemlerde bir araya gelerek, ortak davranabileceklerinin ilk sinyallerini vermişlerdir. Bu dört ülke, dünyada en büyük ve gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı büyüyen ülkelerdir. 2001 yılında yapılan ilk tahminlerin ardından, 2010 yılında yine Goldman Sachs tarafından yapılan değerlendirmelerde, Çin'in en gelişmiş altı ülke içerisinde ABD dışında diğer ülkeleri bugün bile yakalayıp geçtiği tespit edilmiştir. Aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi tahminler Çin'in 2027 yılında ABD'yi yakalayacağı yönündedir.
zorlu rekabet ortamında ortaya çıkabilecek sorunları gidermek ve çıkarlarını korumak adına dünya ekonomisine yön veren ülkeler, yeni gruplar ve organizasyonlar kurarak ya da var olanlar arasına entegre olarak, değişen koşullara uyum sağlamaya çabalamaktadırlar. 2000'li yıllarda ekonomisi hızla büyüyen, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) önemli bir kısmını çeken ve dünya ekonomisini etkileme gücü hızla yükselen ekonomiler farklı gruplar içinde kategorize edilmeye başlamıştır. Bu farklı oluşumların içerisinde, düşük emek ve üretim maliyeti nedeniyle üreticiler açısından büyüme fırsatı yaratan, doğrudan yabancı yatırımları (DYY) çekebilen ve ihracatlarını hızla artıran, döviz rezervlerini ve milli gelirini hızla artıran, yaşanan krizlere rağmen nispeten daha az etkilen dört ülke dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu dört ülke BRIC Ülkeleri (veya kısaca BRICs) olarak bilinmektedir. Bu ülkelerin temel karakteristik özellikleri, nüfuslarının fazla oluşu, doğal kaynaklar açısından zengin oluşları, gelişme düzeyi açısından 2.aşamada yer alan ülkeler arasında (Hindistan 1. aşamada) olmaları, hızla artan gelir ve tüketici sayısıdır. Bu ekonomilerin büyüme dinamikleri genel itibariyle benzerlikler göstermektedir.
BRIC ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in ekonomilerini ifade etmek üzere geliştirilmiş bir kısaltmadır. Bu kısaltma ilk olarak Goldman Sachs'ın ekonomi uzmanı Jim O'Neill tarafından 2001 yılında kullanılmıştır. Goldman Sachs'a göre bu dört ülke hızlı gelişmeleri sayesinde 2050 yılına kadar dünyanın en zengin ülkeleri olacaklardır1. BRIC tezine göre, bu ülkelerden sanayi ürünlerinin önemli üreticisi olan Çin ve Hindistan, hammadde ve enerji tedarikçisi durumunda olan Rusya ve Brezilya'nın güçlerini birleştirmeleri durumunda güçlü bir ekonomik blok oluşturarak dünya ekonomisinin önemli aktörleri haline gelebilecekleri iddia edilmektedir2. Bu gün, ekonomileri hızla büyüyen ilk 5 ülke arasında yer alan, dünya ticaretine hâkim konuma gelen bu ülkeler, yüzölçümü olarak dünyanın %28,7'sine, dünya nüfusunun %40'ına ve GSYİH'nın %25'ine sahip bulunmaktadırlar. Bu dört ülkenin liderleri ilk toplantılarını 16 Haziran 2009 tarihinde Yekaterinburg'da yapmışlar ve bu ilk zirvede ortak çıkarlar doğrultusunda belli dönemlerde bir araya gelerek, ortak davranabileceklerinin ilk sinyallerini vermişlerdir. Bu dört ülke, dünyada en büyük ve gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı büyüyen ülkelerdir. 2001 yılında yapılan ilk tahminlerin ardından, 2010 yılında yine Goldman Sachs tarafından yapılan değerlendirmelerde, Çin'in en gelişmiş altı ülke içerisinde ABD dışında diğer ülkeleri bugün bile yakalayıp geçtiği tespit edilmiştir. Aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi tahminler Çin'in 2027 yılında ABD'yi yakalayacağı yönündedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.