9786053992905
540460
https://www.turkishbooks.com/books/dunya-edebiyati-nedir-p540460.html
Dünya Edebiyatı Nedir?
8.889
Dünya edebiyatı dendiğinde, akla Batı başyapıtları gelse de yeni bir küresel anlayışla, bu görüş sorgulanmaya başladı. Dünya Edebiyatı Nedir? yazın kültüründe, dünya edebiyatının ve bu kavramın önemini irdeliyor.
Damroscha göre, dünya edebiyatı, Batıdan dünyaya yayılan başyapıtlardan oluşmuyor. Damrosch bu kitabında, dünya edebiyatını, çeviriyle değer kazanan eserlerin dolaşımı olarak yorumluyor. Bu eserler, doğru sunumla, kaynak ve hedef kültürler arasında, ikisinden de etkilenen bir alana yerleşir. Kabul görmüş klasikler kadar, yeni keşifler de kendilerine yer edinebilirler.
Sümer ve Aztek edebî geleneğinden ve eserlerinden olduğu kadar, yakın tarihte Rigorberta Menchú gibi isimlerle ortaya çıkan tanıklık edebiyatından da örnekler vererek yaptığı incelemelerinde David Damrosch, eserlerin doğdukları topraklardan ayrılıp, çeviri yoluyla dolaşıma girerken hangi yollarla değiştiğini sorguluyor. Dünya edebiyatı eserlerinin çeviriyle değer kazandığını öne sürerken, çevirinin önemine vurgu yaparak, Gılgamış Destanı ve Rigoberta Menchú örnekleri üzerinden, eserlerin editörler ve çevirmenler tarafından kolaylıkla manipüle edilebileceğini öne sürüyor.
İnce detaylarla yazılmış, tüm tartışmaların örnekler üzerinden yürütüldüğü bu kitap, dünya edebiyatı çalışmalarında bir öncü olma niteliği taşıyor.
YAZAR HAKKINDA: David Damrosch Mainede doğdu ve daha sonra New Yorka yerleşti. Yale Üniversitesinde eğitimini tamamladıktan sonra, burada antik ve modern diller ve edebiyatlar üzerine çalışmalar yürüttü. 2009da Harvard Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün başkanlığını yapmaya başlamadan önce, otuz yıl boyunca Columbia Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Damrosch, American Comparative Literature Association [Amerikan Karşılaştırmalı Edebiyat Derneği]ın eski başkanıdır. Karşılaştırmalı edebiyat ve dünya edebiyatı üzerine bir çok makalesi ve kitabı yayınlandı ve bunlar Çince, Estonca, Macarca, Türkçe ve Vietnamca da dahil olmak üzere bir çok dile çevrildi.
Damroscha göre, dünya edebiyatı, Batıdan dünyaya yayılan başyapıtlardan oluşmuyor. Damrosch bu kitabında, dünya edebiyatını, çeviriyle değer kazanan eserlerin dolaşımı olarak yorumluyor. Bu eserler, doğru sunumla, kaynak ve hedef kültürler arasında, ikisinden de etkilenen bir alana yerleşir. Kabul görmüş klasikler kadar, yeni keşifler de kendilerine yer edinebilirler.
Sümer ve Aztek edebî geleneğinden ve eserlerinden olduğu kadar, yakın tarihte Rigorberta Menchú gibi isimlerle ortaya çıkan tanıklık edebiyatından da örnekler vererek yaptığı incelemelerinde David Damrosch, eserlerin doğdukları topraklardan ayrılıp, çeviri yoluyla dolaşıma girerken hangi yollarla değiştiğini sorguluyor. Dünya edebiyatı eserlerinin çeviriyle değer kazandığını öne sürerken, çevirinin önemine vurgu yaparak, Gılgamış Destanı ve Rigoberta Menchú örnekleri üzerinden, eserlerin editörler ve çevirmenler tarafından kolaylıkla manipüle edilebileceğini öne sürüyor.
İnce detaylarla yazılmış, tüm tartışmaların örnekler üzerinden yürütüldüğü bu kitap, dünya edebiyatı çalışmalarında bir öncü olma niteliği taşıyor.
YAZAR HAKKINDA: David Damrosch Mainede doğdu ve daha sonra New Yorka yerleşti. Yale Üniversitesinde eğitimini tamamladıktan sonra, burada antik ve modern diller ve edebiyatlar üzerine çalışmalar yürüttü. 2009da Harvard Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün başkanlığını yapmaya başlamadan önce, otuz yıl boyunca Columbia Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Damrosch, American Comparative Literature Association [Amerikan Karşılaştırmalı Edebiyat Derneği]ın eski başkanıdır. Karşılaştırmalı edebiyat ve dünya edebiyatı üzerine bir çok makalesi ve kitabı yayınlandı ve bunlar Çince, Estonca, Macarca, Türkçe ve Vietnamca da dahil olmak üzere bir çok dile çevrildi.
Dünya edebiyatı dendiğinde, akla Batı başyapıtları gelse de yeni bir küresel anlayışla, bu görüş sorgulanmaya başladı. Dünya Edebiyatı Nedir? yazın kültüründe, dünya edebiyatının ve bu kavramın önemini irdeliyor.
Damroscha göre, dünya edebiyatı, Batıdan dünyaya yayılan başyapıtlardan oluşmuyor. Damrosch bu kitabında, dünya edebiyatını, çeviriyle değer kazanan eserlerin dolaşımı olarak yorumluyor. Bu eserler, doğru sunumla, kaynak ve hedef kültürler arasında, ikisinden de etkilenen bir alana yerleşir. Kabul görmüş klasikler kadar, yeni keşifler de kendilerine yer edinebilirler.
Sümer ve Aztek edebî geleneğinden ve eserlerinden olduğu kadar, yakın tarihte Rigorberta Menchú gibi isimlerle ortaya çıkan tanıklık edebiyatından da örnekler vererek yaptığı incelemelerinde David Damrosch, eserlerin doğdukları topraklardan ayrılıp, çeviri yoluyla dolaşıma girerken hangi yollarla değiştiğini sorguluyor. Dünya edebiyatı eserlerinin çeviriyle değer kazandığını öne sürerken, çevirinin önemine vurgu yaparak, Gılgamış Destanı ve Rigoberta Menchú örnekleri üzerinden, eserlerin editörler ve çevirmenler tarafından kolaylıkla manipüle edilebileceğini öne sürüyor.
İnce detaylarla yazılmış, tüm tartışmaların örnekler üzerinden yürütüldüğü bu kitap, dünya edebiyatı çalışmalarında bir öncü olma niteliği taşıyor.
YAZAR HAKKINDA: David Damrosch Mainede doğdu ve daha sonra New Yorka yerleşti. Yale Üniversitesinde eğitimini tamamladıktan sonra, burada antik ve modern diller ve edebiyatlar üzerine çalışmalar yürüttü. 2009da Harvard Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün başkanlığını yapmaya başlamadan önce, otuz yıl boyunca Columbia Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Damrosch, American Comparative Literature Association [Amerikan Karşılaştırmalı Edebiyat Derneği]ın eski başkanıdır. Karşılaştırmalı edebiyat ve dünya edebiyatı üzerine bir çok makalesi ve kitabı yayınlandı ve bunlar Çince, Estonca, Macarca, Türkçe ve Vietnamca da dahil olmak üzere bir çok dile çevrildi.
Damroscha göre, dünya edebiyatı, Batıdan dünyaya yayılan başyapıtlardan oluşmuyor. Damrosch bu kitabında, dünya edebiyatını, çeviriyle değer kazanan eserlerin dolaşımı olarak yorumluyor. Bu eserler, doğru sunumla, kaynak ve hedef kültürler arasında, ikisinden de etkilenen bir alana yerleşir. Kabul görmüş klasikler kadar, yeni keşifler de kendilerine yer edinebilirler.
Sümer ve Aztek edebî geleneğinden ve eserlerinden olduğu kadar, yakın tarihte Rigorberta Menchú gibi isimlerle ortaya çıkan tanıklık edebiyatından da örnekler vererek yaptığı incelemelerinde David Damrosch, eserlerin doğdukları topraklardan ayrılıp, çeviri yoluyla dolaşıma girerken hangi yollarla değiştiğini sorguluyor. Dünya edebiyatı eserlerinin çeviriyle değer kazandığını öne sürerken, çevirinin önemine vurgu yaparak, Gılgamış Destanı ve Rigoberta Menchú örnekleri üzerinden, eserlerin editörler ve çevirmenler tarafından kolaylıkla manipüle edilebileceğini öne sürüyor.
İnce detaylarla yazılmış, tüm tartışmaların örnekler üzerinden yürütüldüğü bu kitap, dünya edebiyatı çalışmalarında bir öncü olma niteliği taşıyor.
YAZAR HAKKINDA: David Damrosch Mainede doğdu ve daha sonra New Yorka yerleşti. Yale Üniversitesinde eğitimini tamamladıktan sonra, burada antik ve modern diller ve edebiyatlar üzerine çalışmalar yürüttü. 2009da Harvard Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün başkanlığını yapmaya başlamadan önce, otuz yıl boyunca Columbia Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Damrosch, American Comparative Literature Association [Amerikan Karşılaştırmalı Edebiyat Derneği]ın eski başkanıdır. Karşılaştırmalı edebiyat ve dünya edebiyatı üzerine bir çok makalesi ve kitabı yayınlandı ve bunlar Çince, Estonca, Macarca, Türkçe ve Vietnamca da dahil olmak üzere bir çok dile çevrildi.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.