9786254080791
594331
https://www.turkishbooks.com/books/dogu-ve-bati-arasinda-bir-tatar-mollasi-p594331.html
Doğu Ve Batı Arasında Bir Tatar Mollası
12
Bu kitap, modern Tatar edebiyatının öncülerinden -meşhur din âlimi Musa Carullah'ın ağabeyi- Zâhir Bigi'nin (1870-1902) Türkistan seyahatnamesi ile iki romanını içermektedir. Kitabı yayına hazırlayan Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere, romancının hayatına dair yeni bilgiler içeren ayrıntılı bir giriş yazısından sonra, yazarın üç eserini Türkiye Türkçesine aktarmış, arkasından bunların özgün metinlerini Arap harflerinden Latin harflerine çevirmiştir. Zâhir Bigi, devrin telakkilerine göre bir mollanın (imamın) yapması düşünülemeyecek bir işe -roman yazmaya- girişmiş, toplumsal bozulmaları ve sorunları tasvir etmek suretiyle halkın gözünü açmayı gaye edinmiştir. Romanı bu gaye için en uygun bir araç olarak gören yazarımızın Güzel Kız Hatice (1887) adlı eseri Tatar hayatındaki değişimleri yansıtması bakımından tarihî bir öneme sahiptir. Günah-ı Kebair (1890) ise, yazarın Kazan medreselerine ve Tatar hayatına dair kişisel gözlemlerine dayanmaktadır. Romancı, Türkistan'daki dindaşlarının hayatını yerinde görmek ve orada bir gazete çıkararak onları aydınlatmak düşüncesiyle 1893 yılında Astrahan, Derbent, Bakü ve Krasnovodsk üzerinden Buhara Hanlığı'na seyahat etmiştir. Mâveraünnehir'de Seyahat adındaki gezi günlüğü, yolda ziyaret ettiği şehirlerdeki ve özellikle Buhara ve Semerkant'taki dinî ve toplumsal hayat, medreselerdeki eğitim tarzı ile ulema ve küberânın zihin dünyası hakkında ilginç gözlemler içermekte olup on dokuzuncu yüzyılın sonunda Türkistanlıların durumunu merak eden herkes tarafından okunmayı hak etmektedir.
Bu kitap, modern Tatar edebiyatının öncülerinden -meşhur din âlimi Musa Carullah'ın ağabeyi- Zâhir Bigi'nin (1870-1902) Türkistan seyahatnamesi ile iki romanını içermektedir. Kitabı yayına hazırlayan Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere, romancının hayatına dair yeni bilgiler içeren ayrıntılı bir giriş yazısından sonra, yazarın üç eserini Türkiye Türkçesine aktarmış, arkasından bunların özgün metinlerini Arap harflerinden Latin harflerine çevirmiştir. Zâhir Bigi, devrin telakkilerine göre bir mollanın (imamın) yapması düşünülemeyecek bir işe -roman yazmaya- girişmiş, toplumsal bozulmaları ve sorunları tasvir etmek suretiyle halkın gözünü açmayı gaye edinmiştir. Romanı bu gaye için en uygun bir araç olarak gören yazarımızın Güzel Kız Hatice (1887) adlı eseri Tatar hayatındaki değişimleri yansıtması bakımından tarihî bir öneme sahiptir. Günah-ı Kebair (1890) ise, yazarın Kazan medreselerine ve Tatar hayatına dair kişisel gözlemlerine dayanmaktadır. Romancı, Türkistan'daki dindaşlarının hayatını yerinde görmek ve orada bir gazete çıkararak onları aydınlatmak düşüncesiyle 1893 yılında Astrahan, Derbent, Bakü ve Krasnovodsk üzerinden Buhara Hanlığı'na seyahat etmiştir. Mâveraünnehir'de Seyahat adındaki gezi günlüğü, yolda ziyaret ettiği şehirlerdeki ve özellikle Buhara ve Semerkant'taki dinî ve toplumsal hayat, medreselerdeki eğitim tarzı ile ulema ve küberânın zihin dünyası hakkında ilginç gözlemler içermekte olup on dokuzuncu yüzyılın sonunda Türkistanlıların durumunu merak eden herkes tarafından okunmayı hak etmektedir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.