9789754311310
35208
https://www.turkishbooks.com/books/dogu-karadenizde-resmi-ideolojiler-kusatmasi-p35208.html
Doğu Karadeniz'de Resmi İdeolojiler Kuşatması
1.554
Mustafa Kemal, 1 Mayıs 1920´de Meclis´te yaptığı konuşmada "İslâm Milleti"ne vurgu yapıyor ve şunları söylüyor: ... Burada maksut olan ve meclis-i alinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir. Yalnız Çerkeş değildir.Yalnız Kürt değildir. Yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslâmiyedir, samimi bir mecmumadır. Binaenaleyh bu heyet-i aliyenin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiği emeller, yalnızca bir unsur-u İslama münhasır değildir. Anasır-ı İslâmiyeden mürekkep bir kitleye aittir." Ancak "Yeni dönem"le birlikte, "CHP´nin tek parti yönetimi", "tek ulus", "tek dil" anlayışıyla "yeni düzenlemelere gitti.
"CHP´nin tek parti yönetimi", günlük hayatı sürdürmeye yönelik "nafaka ekonomisi ilişkilerinin hâkim olduğu bölgelerde de "ulusal sanayi"nin "kapitalist üretim ilişkilerini ve kurumları"m geliştiremedi. "Yerel üretim ilişkileri"ni tasfiye edemedi. Bu sebeple de dilsel ve kültürel farklılıkları "doğal" bir "yok oluş süreci"ne sürükleyemedi. Bunun yerine "yerel üretim ilişkileri"ni değil ; ama, dilsel ve kültürel farklılıkları "doğal olmayan bir yol´la, yani resmî ideoloji ve resmî tarih tezleriyle ortadan kaldırmaya çalıştı.
"Soğuk Savaş yılları"nda yayınlanan "etnik köken"e ilişki "eserler" de, "CHP ´nin tek parti yönetimi"nin şekillendirmeye çalıştığı resmî tarih tezlerine dayanır.
Günümüzde, "yorgun demokrat" veya onların "çömez"i hüviyetli "postmodern" mikro-milliyetçiler, "dayatılan alan"da "dayatılan kavramlar"la "etnisite" bezirgânlığı yapmaktadır. Yeni resmî ideolojiler ve yeni resmî tarih tezleri yaratılmaya çalışılmakta , "kimliğimi ifade ediyorum´un adına insanların kafası bulandırmakta ve insanlara "kimlik" dayatılmaya çalışılmaktadır.
Ülkenin somut gerçekliğinden hareketle politikalar üretecek politik iradenin bulunmamasının, meydanın boş kalmasının ana sebebi olduğuna kuşku yoktur.
Mustafa Kemal, 1 Mayıs 1920´de Meclis´te yaptığı konuşmada "İslâm Milleti"ne vurgu yapıyor ve şunları söylüyor: ... Burada maksut olan ve meclis-i alinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir. Yalnız Çerkeş değildir.Yalnız Kürt değildir. Yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı İslâmiyedir, samimi bir mecmumadır. Binaenaleyh bu heyet-i aliyenin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiği emeller, yalnızca bir unsur-u İslama münhasır değildir. Anasır-ı İslâmiyeden mürekkep bir kitleye aittir." Ancak "Yeni dönem"le birlikte, "CHP´nin tek parti yönetimi", "tek ulus", "tek dil" anlayışıyla "yeni düzenlemelere gitti.
"CHP´nin tek parti yönetimi", günlük hayatı sürdürmeye yönelik "nafaka ekonomisi ilişkilerinin hâkim olduğu bölgelerde de "ulusal sanayi"nin "kapitalist üretim ilişkilerini ve kurumları"m geliştiremedi. "Yerel üretim ilişkileri"ni tasfiye edemedi. Bu sebeple de dilsel ve kültürel farklılıkları "doğal" bir "yok oluş süreci"ne sürükleyemedi. Bunun yerine "yerel üretim ilişkileri"ni değil ; ama, dilsel ve kültürel farklılıkları "doğal olmayan bir yol´la, yani resmî ideoloji ve resmî tarih tezleriyle ortadan kaldırmaya çalıştı.
"Soğuk Savaş yılları"nda yayınlanan "etnik köken"e ilişki "eserler" de, "CHP ´nin tek parti yönetimi"nin şekillendirmeye çalıştığı resmî tarih tezlerine dayanır.
Günümüzde, "yorgun demokrat" veya onların "çömez"i hüviyetli "postmodern" mikro-milliyetçiler, "dayatılan alan"da "dayatılan kavramlar"la "etnisite" bezirgânlığı yapmaktadır. Yeni resmî ideolojiler ve yeni resmî tarih tezleri yaratılmaya çalışılmakta , "kimliğimi ifade ediyorum´un adına insanların kafası bulandırmakta ve insanlara "kimlik" dayatılmaya çalışılmaktadır.
Ülkenin somut gerçekliğinden hareketle politikalar üretecek politik iradenin bulunmamasının, meydanın boş kalmasının ana sebebi olduğuna kuşku yoktur.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.