9786057685063
484380
https://www.turkishbooks.com/books/dijital-ruh-insan-ve-teknoloji-arasindaki-yaratici-ortaklik-p484380.html
Dijital Ruh: İnsan Ve Teknoloji Arasındaki Yaratıcı Ortaklık
9.12
Teknoloji geliştikçe insanların ona dair fikirleri de çeşitleniyor. Kimi
algoritmaların her şeye hâkim olduğu bir gelecekten korkuyor,
kimiyse o geleceğe olağanüstü bir coşkuyla yaklaşıyor ve fiziksel
dünyadaki her şeyin aslında tamamen dijital bir hesaplama
olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. Peki, gerçekte nedir
teknoloji? Zaten var olan şeylerin keşfedilmesinden ibaret midir,
yoksa buluşmalar mı var eder onu? Ne yöne doğru ve nasıl bir hızla
ilerliyor? Mevcut hızıyla zaman içinde insana üstün gelebilir mi?
Dijital Ruh işte bu sorular etrafında inşa ediliyor. Yazar Edward
Ashford Lee önce Platon'un felsefesine kadar geri gidiyor,
teknolojinin insanlar tarafından keşfedilen Platonik İdeallerden
oluştuğu düşüncesi ile yaratıcı bir süreç olduğu düşüncesini karşı
karşıya getiriyor. Daha sonra insanlar ve makineler arasındaki
rekabete odaklanıyor ve aslında böyle bir rekabet olmadığını, evrim
sürecinden birlikte geçtiklerini iddia ediyor. Bir yin ve yang
dengesiyle teknoloji tarihinin en alt basamağından en üst
basamağına doğru tırmanarak okura adeta bir teknoloji felsefesi
sunuyor.
algoritmaların her şeye hâkim olduğu bir gelecekten korkuyor,
kimiyse o geleceğe olağanüstü bir coşkuyla yaklaşıyor ve fiziksel
dünyadaki her şeyin aslında tamamen dijital bir hesaplama
olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. Peki, gerçekte nedir
teknoloji? Zaten var olan şeylerin keşfedilmesinden ibaret midir,
yoksa buluşmalar mı var eder onu? Ne yöne doğru ve nasıl bir hızla
ilerliyor? Mevcut hızıyla zaman içinde insana üstün gelebilir mi?
Dijital Ruh işte bu sorular etrafında inşa ediliyor. Yazar Edward
Ashford Lee önce Platon'un felsefesine kadar geri gidiyor,
teknolojinin insanlar tarafından keşfedilen Platonik İdeallerden
oluştuğu düşüncesi ile yaratıcı bir süreç olduğu düşüncesini karşı
karşıya getiriyor. Daha sonra insanlar ve makineler arasındaki
rekabete odaklanıyor ve aslında böyle bir rekabet olmadığını, evrim
sürecinden birlikte geçtiklerini iddia ediyor. Bir yin ve yang
dengesiyle teknoloji tarihinin en alt basamağından en üst
basamağına doğru tırmanarak okura adeta bir teknoloji felsefesi
sunuyor.
Teknoloji geliştikçe insanların ona dair fikirleri de çeşitleniyor. Kimi
algoritmaların her şeye hâkim olduğu bir gelecekten korkuyor,
kimiyse o geleceğe olağanüstü bir coşkuyla yaklaşıyor ve fiziksel
dünyadaki her şeyin aslında tamamen dijital bir hesaplama
olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. Peki, gerçekte nedir
teknoloji? Zaten var olan şeylerin keşfedilmesinden ibaret midir,
yoksa buluşmalar mı var eder onu? Ne yöne doğru ve nasıl bir hızla
ilerliyor? Mevcut hızıyla zaman içinde insana üstün gelebilir mi?
Dijital Ruh işte bu sorular etrafında inşa ediliyor. Yazar Edward
Ashford Lee önce Platon'un felsefesine kadar geri gidiyor,
teknolojinin insanlar tarafından keşfedilen Platonik İdeallerden
oluştuğu düşüncesi ile yaratıcı bir süreç olduğu düşüncesini karşı
karşıya getiriyor. Daha sonra insanlar ve makineler arasındaki
rekabete odaklanıyor ve aslında böyle bir rekabet olmadığını, evrim
sürecinden birlikte geçtiklerini iddia ediyor. Bir yin ve yang
dengesiyle teknoloji tarihinin en alt basamağından en üst
basamağına doğru tırmanarak okura adeta bir teknoloji felsefesi
sunuyor.
algoritmaların her şeye hâkim olduğu bir gelecekten korkuyor,
kimiyse o geleceğe olağanüstü bir coşkuyla yaklaşıyor ve fiziksel
dünyadaki her şeyin aslında tamamen dijital bir hesaplama
olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. Peki, gerçekte nedir
teknoloji? Zaten var olan şeylerin keşfedilmesinden ibaret midir,
yoksa buluşmalar mı var eder onu? Ne yöne doğru ve nasıl bir hızla
ilerliyor? Mevcut hızıyla zaman içinde insana üstün gelebilir mi?
Dijital Ruh işte bu sorular etrafında inşa ediliyor. Yazar Edward
Ashford Lee önce Platon'un felsefesine kadar geri gidiyor,
teknolojinin insanlar tarafından keşfedilen Platonik İdeallerden
oluştuğu düşüncesi ile yaratıcı bir süreç olduğu düşüncesini karşı
karşıya getiriyor. Daha sonra insanlar ve makineler arasındaki
rekabete odaklanıyor ve aslında böyle bir rekabet olmadığını, evrim
sürecinden birlikte geçtiklerini iddia ediyor. Bir yin ve yang
dengesiyle teknoloji tarihinin en alt basamağından en üst
basamağına doğru tırmanarak okura adeta bir teknoloji felsefesi
sunuyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.