9786058234420
429464
https://www.turkishbooks.com/books/devletin-kayip-kitabi-turkiyenin-terorle-bitmeyen-sinavi-p429464.html
Devletin Kayıp Kitabı, Türkiye'nin Terörle Bitmeyen Sınavı...
3.6
"Bir mıh, bir nalı, bir nal, bir atı kurtarır." atasözünü; "Bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu da bir vatanı
kurtarır." şeklinde uzatabiliriz. Bu atasözü; aynı zamanda ülkelerin tarihlerindeki en küçük vakayı bile kurumsal ve ulusal hafızalarına
nakşetmeleri gerektiğine dair bir vecizedir.
Türkiye'nin PKK terörü ile mücadele tarihi, 1984 yılının, bir ağustos akşamı mermisi bile olmayan Jandarma Erimiz Süleyman
Aydın'ın Eruh'ta şehit edildiği o ilk günden bu yana ders alınacak binlerce vaka ile doludur.
O ilk şehitten bugüne yaşanan acı olaylar ve tecrübelerden yeterli ders alamadığımız, etkin bir strateji, kurumsal ve ulusal bir
hafıza ve siyaset oluşturamadığımız açıkça ortadadır.
Bir binbaşı olarak Eruh'ta başlayan ilk günden; İran ve Suriye ile teröre karşı işbirliği için general olarak katıldığı görevlere
kadar terörle mücadelenin birçok katmanında yer almış olan Ali İhsan Gürcihan, bu kitabı ile devletin hafızasında kaybolan bazı
gerçekleri günümüze taşımaya çalışıyor.
Kitapta; "Aklında sadece ülkesinin geleceği olan bir subayın sahadaki tecrübelerini, Şemdinli'de Özal'a yapılan sunum
sırasında koruculuk sisteminin tohumlarının nasıl atıldığını, her terör olayı sonrası; "Bölgede operasyonlara başlanmıştır."
açıklamasının ilerleyen süreçte önce "Geniş çaplı operasyonlara...", bugün ise "Bölgede hava destekli geniş çaplı operasyonlara
başlanmıştır." tarzı beylik ve ezbere cümlelere nasıl dönüştüğünü..." okuyacaksınız.
Hepsinin ötesinde 33 sene önce devletin çeşitli kademelerinde kullanılmak üzere yazılan ve PKK'nın, KDP-KYB- İKDP ile
beraber yaptığı planları açıklayan "Devletin Kayıp Kitabı"nın sayfaları arasında dolaşacak, bölgedeki gelişmelerin ve Barzani'nin ne
yapmak istediğinin, bir sır olmadığına ve bunlar gibi birçok vakaya şahit olacaksınız.
Terörle mücadelede görevli asker ve polisin de Kerkük'teki referanduma karşı politika üretmeye çalışan siyasetçinin de
destek alabileceği koca bir tarih mevcut bu devletin ve milletin hafızasında.
Yeter ki unutmayalım... Geçmişi suçlayıp yargılamak yerine, yaşananlardan ders alalım...
Bir solukta okuyacaksınız.... İyi okumalar diliyoruz...
kurtarır." şeklinde uzatabiliriz. Bu atasözü; aynı zamanda ülkelerin tarihlerindeki en küçük vakayı bile kurumsal ve ulusal hafızalarına
nakşetmeleri gerektiğine dair bir vecizedir.
Türkiye'nin PKK terörü ile mücadele tarihi, 1984 yılının, bir ağustos akşamı mermisi bile olmayan Jandarma Erimiz Süleyman
Aydın'ın Eruh'ta şehit edildiği o ilk günden bu yana ders alınacak binlerce vaka ile doludur.
O ilk şehitten bugüne yaşanan acı olaylar ve tecrübelerden yeterli ders alamadığımız, etkin bir strateji, kurumsal ve ulusal bir
hafıza ve siyaset oluşturamadığımız açıkça ortadadır.
Bir binbaşı olarak Eruh'ta başlayan ilk günden; İran ve Suriye ile teröre karşı işbirliği için general olarak katıldığı görevlere
kadar terörle mücadelenin birçok katmanında yer almış olan Ali İhsan Gürcihan, bu kitabı ile devletin hafızasında kaybolan bazı
gerçekleri günümüze taşımaya çalışıyor.
Kitapta; "Aklında sadece ülkesinin geleceği olan bir subayın sahadaki tecrübelerini, Şemdinli'de Özal'a yapılan sunum
sırasında koruculuk sisteminin tohumlarının nasıl atıldığını, her terör olayı sonrası; "Bölgede operasyonlara başlanmıştır."
açıklamasının ilerleyen süreçte önce "Geniş çaplı operasyonlara...", bugün ise "Bölgede hava destekli geniş çaplı operasyonlara
başlanmıştır." tarzı beylik ve ezbere cümlelere nasıl dönüştüğünü..." okuyacaksınız.
Hepsinin ötesinde 33 sene önce devletin çeşitli kademelerinde kullanılmak üzere yazılan ve PKK'nın, KDP-KYB- İKDP ile
beraber yaptığı planları açıklayan "Devletin Kayıp Kitabı"nın sayfaları arasında dolaşacak, bölgedeki gelişmelerin ve Barzani'nin ne
yapmak istediğinin, bir sır olmadığına ve bunlar gibi birçok vakaya şahit olacaksınız.
Terörle mücadelede görevli asker ve polisin de Kerkük'teki referanduma karşı politika üretmeye çalışan siyasetçinin de
destek alabileceği koca bir tarih mevcut bu devletin ve milletin hafızasında.
Yeter ki unutmayalım... Geçmişi suçlayıp yargılamak yerine, yaşananlardan ders alalım...
Bir solukta okuyacaksınız.... İyi okumalar diliyoruz...
"Bir mıh, bir nalı, bir nal, bir atı kurtarır." atasözünü; "Bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu da bir vatanı
kurtarır." şeklinde uzatabiliriz. Bu atasözü; aynı zamanda ülkelerin tarihlerindeki en küçük vakayı bile kurumsal ve ulusal hafızalarına
nakşetmeleri gerektiğine dair bir vecizedir.
Türkiye'nin PKK terörü ile mücadele tarihi, 1984 yılının, bir ağustos akşamı mermisi bile olmayan Jandarma Erimiz Süleyman
Aydın'ın Eruh'ta şehit edildiği o ilk günden bu yana ders alınacak binlerce vaka ile doludur.
O ilk şehitten bugüne yaşanan acı olaylar ve tecrübelerden yeterli ders alamadığımız, etkin bir strateji, kurumsal ve ulusal bir
hafıza ve siyaset oluşturamadığımız açıkça ortadadır.
Bir binbaşı olarak Eruh'ta başlayan ilk günden; İran ve Suriye ile teröre karşı işbirliği için general olarak katıldığı görevlere
kadar terörle mücadelenin birçok katmanında yer almış olan Ali İhsan Gürcihan, bu kitabı ile devletin hafızasında kaybolan bazı
gerçekleri günümüze taşımaya çalışıyor.
Kitapta; "Aklında sadece ülkesinin geleceği olan bir subayın sahadaki tecrübelerini, Şemdinli'de Özal'a yapılan sunum
sırasında koruculuk sisteminin tohumlarının nasıl atıldığını, her terör olayı sonrası; "Bölgede operasyonlara başlanmıştır."
açıklamasının ilerleyen süreçte önce "Geniş çaplı operasyonlara...", bugün ise "Bölgede hava destekli geniş çaplı operasyonlara
başlanmıştır." tarzı beylik ve ezbere cümlelere nasıl dönüştüğünü..." okuyacaksınız.
Hepsinin ötesinde 33 sene önce devletin çeşitli kademelerinde kullanılmak üzere yazılan ve PKK'nın, KDP-KYB- İKDP ile
beraber yaptığı planları açıklayan "Devletin Kayıp Kitabı"nın sayfaları arasında dolaşacak, bölgedeki gelişmelerin ve Barzani'nin ne
yapmak istediğinin, bir sır olmadığına ve bunlar gibi birçok vakaya şahit olacaksınız.
Terörle mücadelede görevli asker ve polisin de Kerkük'teki referanduma karşı politika üretmeye çalışan siyasetçinin de
destek alabileceği koca bir tarih mevcut bu devletin ve milletin hafızasında.
Yeter ki unutmayalım... Geçmişi suçlayıp yargılamak yerine, yaşananlardan ders alalım...
Bir solukta okuyacaksınız.... İyi okumalar diliyoruz...
kurtarır." şeklinde uzatabiliriz. Bu atasözü; aynı zamanda ülkelerin tarihlerindeki en küçük vakayı bile kurumsal ve ulusal hafızalarına
nakşetmeleri gerektiğine dair bir vecizedir.
Türkiye'nin PKK terörü ile mücadele tarihi, 1984 yılının, bir ağustos akşamı mermisi bile olmayan Jandarma Erimiz Süleyman
Aydın'ın Eruh'ta şehit edildiği o ilk günden bu yana ders alınacak binlerce vaka ile doludur.
O ilk şehitten bugüne yaşanan acı olaylar ve tecrübelerden yeterli ders alamadığımız, etkin bir strateji, kurumsal ve ulusal bir
hafıza ve siyaset oluşturamadığımız açıkça ortadadır.
Bir binbaşı olarak Eruh'ta başlayan ilk günden; İran ve Suriye ile teröre karşı işbirliği için general olarak katıldığı görevlere
kadar terörle mücadelenin birçok katmanında yer almış olan Ali İhsan Gürcihan, bu kitabı ile devletin hafızasında kaybolan bazı
gerçekleri günümüze taşımaya çalışıyor.
Kitapta; "Aklında sadece ülkesinin geleceği olan bir subayın sahadaki tecrübelerini, Şemdinli'de Özal'a yapılan sunum
sırasında koruculuk sisteminin tohumlarının nasıl atıldığını, her terör olayı sonrası; "Bölgede operasyonlara başlanmıştır."
açıklamasının ilerleyen süreçte önce "Geniş çaplı operasyonlara...", bugün ise "Bölgede hava destekli geniş çaplı operasyonlara
başlanmıştır." tarzı beylik ve ezbere cümlelere nasıl dönüştüğünü..." okuyacaksınız.
Hepsinin ötesinde 33 sene önce devletin çeşitli kademelerinde kullanılmak üzere yazılan ve PKK'nın, KDP-KYB- İKDP ile
beraber yaptığı planları açıklayan "Devletin Kayıp Kitabı"nın sayfaları arasında dolaşacak, bölgedeki gelişmelerin ve Barzani'nin ne
yapmak istediğinin, bir sır olmadığına ve bunlar gibi birçok vakaya şahit olacaksınız.
Terörle mücadelede görevli asker ve polisin de Kerkük'teki referanduma karşı politika üretmeye çalışan siyasetçinin de
destek alabileceği koca bir tarih mevcut bu devletin ve milletin hafızasında.
Yeter ki unutmayalım... Geçmişi suçlayıp yargılamak yerine, yaşananlardan ders alalım...
Bir solukta okuyacaksınız.... İyi okumalar diliyoruz...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.