9786257884501
502033
https://www.turkishbooks.com/books/derin-dusunceler-p502033.html
Derin Düşünceler
4.536
MARCUS AURELIUS ANTONINUS, 26 Nisan, M.S. 121'de doğdu. Gerçek adı M. Annius
Verus'du ve Roma'nın ikinci Kralı Numa'nın soyundan olduğunu iddia eden asil bir aileden
geliyordu. Başka bir anlamda imparatorların en dindarının, ilk zamanlardaki kralların en dini bütün
olanının kanını taşıyordu. Babası Annius Verus, Roma'da yüksek rütbelere gelmiş ve aynı adı
taşıyan büyükbabası üç kez Konsül olmuştu. Her iki ebeveyni de genç yaşta öldü, ancak Marcus
onları hep sevgiyle anardı. Babasının ölümü üzerine Marcus, büyükbabası konsolosluk görevlisi
Annius Verus tarafından evlat edinildi ve bu ikisinin arasında derin bir sevgi bağı vardı. Kitabının
ilk sayfasında Marcus, büyükbabasından nasıl nazik ve uysal olmayı ve her tür öfkeden ve tutkudan
kaçınmayı öğrendiğini minnet duyarak vurgular. İmparator Hadrian, daha önceleri Verus değil de
kendi isminden daha Doğrucu anlamına gelen Verissimus olarak çağırdığı delikanlının güzel
karakterini böldü. Marcus'a altı yaşındayken at binmeyi öğretti ve sekiz yaşındayken onu antik
Salian rahipliğine üye yaptı. Çocuğun teyzesi Annia Galeria Faustina, daha sonra imparator olan
Antoninus Pius ile evlendi. Böylece oğlu olmayan Antoninus, Marcus'u evlat edindi, ona bilinen
adını vererek kızı Faustina ile nişanladı. Eğitimini itina ile tamamladı. En hünerli öğretmenler onun
için seferber oldu ve en büyük zevki olan Stoacı felsefenin katı doktrininde eğitim gördü. Tüm sevecen tavırlardan ve lüksten kaçınmak için gösterişsiz giyinmesi ve basitçe yaşaması öğretildi.
Vücudu güreş, avcılık ve açık hava oyunları ile uyumlu olması için eğitildi ve bünyesi zayıf
olmasına rağmen, en vahşi domuzlarla karşılaşmak için büyük kişisel cesaret gösterirdi. Aynı
zamanda, günlük savurganlıklardan da kaçındı. Roma'daki büyük heyecan, sirkteki adlarıyla
Çeteler'in çatışmasıydı. Yarışmacı sürücüler dört renkten birini (kırmızı, mavi, beyaz veya yeşil)
seçerdi ve yandaşları onları büyük bir coşkuyla desteklerlerdi. İsyan ve yolsuzluk yarış arabalarının
tekerlerinde kaybolurdu ve Marcus bütün bunlardan hep uzak dururdu.
Verus'du ve Roma'nın ikinci Kralı Numa'nın soyundan olduğunu iddia eden asil bir aileden
geliyordu. Başka bir anlamda imparatorların en dindarının, ilk zamanlardaki kralların en dini bütün
olanının kanını taşıyordu. Babası Annius Verus, Roma'da yüksek rütbelere gelmiş ve aynı adı
taşıyan büyükbabası üç kez Konsül olmuştu. Her iki ebeveyni de genç yaşta öldü, ancak Marcus
onları hep sevgiyle anardı. Babasının ölümü üzerine Marcus, büyükbabası konsolosluk görevlisi
Annius Verus tarafından evlat edinildi ve bu ikisinin arasında derin bir sevgi bağı vardı. Kitabının
ilk sayfasında Marcus, büyükbabasından nasıl nazik ve uysal olmayı ve her tür öfkeden ve tutkudan
kaçınmayı öğrendiğini minnet duyarak vurgular. İmparator Hadrian, daha önceleri Verus değil de
kendi isminden daha Doğrucu anlamına gelen Verissimus olarak çağırdığı delikanlının güzel
karakterini böldü. Marcus'a altı yaşındayken at binmeyi öğretti ve sekiz yaşındayken onu antik
Salian rahipliğine üye yaptı. Çocuğun teyzesi Annia Galeria Faustina, daha sonra imparator olan
Antoninus Pius ile evlendi. Böylece oğlu olmayan Antoninus, Marcus'u evlat edindi, ona bilinen
adını vererek kızı Faustina ile nişanladı. Eğitimini itina ile tamamladı. En hünerli öğretmenler onun
için seferber oldu ve en büyük zevki olan Stoacı felsefenin katı doktrininde eğitim gördü. Tüm sevecen tavırlardan ve lüksten kaçınmak için gösterişsiz giyinmesi ve basitçe yaşaması öğretildi.
Vücudu güreş, avcılık ve açık hava oyunları ile uyumlu olması için eğitildi ve bünyesi zayıf
olmasına rağmen, en vahşi domuzlarla karşılaşmak için büyük kişisel cesaret gösterirdi. Aynı
zamanda, günlük savurganlıklardan da kaçındı. Roma'daki büyük heyecan, sirkteki adlarıyla
Çeteler'in çatışmasıydı. Yarışmacı sürücüler dört renkten birini (kırmızı, mavi, beyaz veya yeşil)
seçerdi ve yandaşları onları büyük bir coşkuyla desteklerlerdi. İsyan ve yolsuzluk yarış arabalarının
tekerlerinde kaybolurdu ve Marcus bütün bunlardan hep uzak dururdu.
MARCUS AURELIUS ANTONINUS, 26 Nisan, M.S. 121'de doğdu. Gerçek adı M. Annius
Verus'du ve Roma'nın ikinci Kralı Numa'nın soyundan olduğunu iddia eden asil bir aileden
geliyordu. Başka bir anlamda imparatorların en dindarının, ilk zamanlardaki kralların en dini bütün
olanının kanını taşıyordu. Babası Annius Verus, Roma'da yüksek rütbelere gelmiş ve aynı adı
taşıyan büyükbabası üç kez Konsül olmuştu. Her iki ebeveyni de genç yaşta öldü, ancak Marcus
onları hep sevgiyle anardı. Babasının ölümü üzerine Marcus, büyükbabası konsolosluk görevlisi
Annius Verus tarafından evlat edinildi ve bu ikisinin arasında derin bir sevgi bağı vardı. Kitabının
ilk sayfasında Marcus, büyükbabasından nasıl nazik ve uysal olmayı ve her tür öfkeden ve tutkudan
kaçınmayı öğrendiğini minnet duyarak vurgular. İmparator Hadrian, daha önceleri Verus değil de
kendi isminden daha Doğrucu anlamına gelen Verissimus olarak çağırdığı delikanlının güzel
karakterini böldü. Marcus'a altı yaşındayken at binmeyi öğretti ve sekiz yaşındayken onu antik
Salian rahipliğine üye yaptı. Çocuğun teyzesi Annia Galeria Faustina, daha sonra imparator olan
Antoninus Pius ile evlendi. Böylece oğlu olmayan Antoninus, Marcus'u evlat edindi, ona bilinen
adını vererek kızı Faustina ile nişanladı. Eğitimini itina ile tamamladı. En hünerli öğretmenler onun
için seferber oldu ve en büyük zevki olan Stoacı felsefenin katı doktrininde eğitim gördü. Tüm sevecen tavırlardan ve lüksten kaçınmak için gösterişsiz giyinmesi ve basitçe yaşaması öğretildi.
Vücudu güreş, avcılık ve açık hava oyunları ile uyumlu olması için eğitildi ve bünyesi zayıf
olmasına rağmen, en vahşi domuzlarla karşılaşmak için büyük kişisel cesaret gösterirdi. Aynı
zamanda, günlük savurganlıklardan da kaçındı. Roma'daki büyük heyecan, sirkteki adlarıyla
Çeteler'in çatışmasıydı. Yarışmacı sürücüler dört renkten birini (kırmızı, mavi, beyaz veya yeşil)
seçerdi ve yandaşları onları büyük bir coşkuyla desteklerlerdi. İsyan ve yolsuzluk yarış arabalarının
tekerlerinde kaybolurdu ve Marcus bütün bunlardan hep uzak dururdu.
Verus'du ve Roma'nın ikinci Kralı Numa'nın soyundan olduğunu iddia eden asil bir aileden
geliyordu. Başka bir anlamda imparatorların en dindarının, ilk zamanlardaki kralların en dini bütün
olanının kanını taşıyordu. Babası Annius Verus, Roma'da yüksek rütbelere gelmiş ve aynı adı
taşıyan büyükbabası üç kez Konsül olmuştu. Her iki ebeveyni de genç yaşta öldü, ancak Marcus
onları hep sevgiyle anardı. Babasının ölümü üzerine Marcus, büyükbabası konsolosluk görevlisi
Annius Verus tarafından evlat edinildi ve bu ikisinin arasında derin bir sevgi bağı vardı. Kitabının
ilk sayfasında Marcus, büyükbabasından nasıl nazik ve uysal olmayı ve her tür öfkeden ve tutkudan
kaçınmayı öğrendiğini minnet duyarak vurgular. İmparator Hadrian, daha önceleri Verus değil de
kendi isminden daha Doğrucu anlamına gelen Verissimus olarak çağırdığı delikanlının güzel
karakterini böldü. Marcus'a altı yaşındayken at binmeyi öğretti ve sekiz yaşındayken onu antik
Salian rahipliğine üye yaptı. Çocuğun teyzesi Annia Galeria Faustina, daha sonra imparator olan
Antoninus Pius ile evlendi. Böylece oğlu olmayan Antoninus, Marcus'u evlat edindi, ona bilinen
adını vererek kızı Faustina ile nişanladı. Eğitimini itina ile tamamladı. En hünerli öğretmenler onun
için seferber oldu ve en büyük zevki olan Stoacı felsefenin katı doktrininde eğitim gördü. Tüm sevecen tavırlardan ve lüksten kaçınmak için gösterişsiz giyinmesi ve basitçe yaşaması öğretildi.
Vücudu güreş, avcılık ve açık hava oyunları ile uyumlu olması için eğitildi ve bünyesi zayıf
olmasına rağmen, en vahşi domuzlarla karşılaşmak için büyük kişisel cesaret gösterirdi. Aynı
zamanda, günlük savurganlıklardan da kaçındı. Roma'daki büyük heyecan, sirkteki adlarıyla
Çeteler'in çatışmasıydı. Yarışmacı sürücüler dört renkten birini (kırmızı, mavi, beyaz veya yeşil)
seçerdi ve yandaşları onları büyük bir coşkuyla desteklerlerdi. İsyan ve yolsuzluk yarış arabalarının
tekerlerinde kaybolurdu ve Marcus bütün bunlardan hep uzak dururdu.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.