9786056725449
578124
https://www.turkishbooks.com/books/das-ist-erbakan-anadolunun-sanayilesme-sevdasi-2-cilt-p578124.html
Das İst Erbakan - Anadolu'nun Sanayileşme Sevdası 2. Cilt
11.112
Hoton Yayınları. eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın bugüne hiç yayınlanmamış belge ve fotoğraflarından oluşan kaynak niteliğindeki "Das İst Erbakan" serisinin 2'inci cildi yayınlandı. Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk'un kaleme aldığı ''Das İst Erbakan"' serisinin 2'inci cildi ''Anadolu'nun Sanayileşme Sevdası" ismini taşıyor.
Necmettin Erbakan ile ilgili yine hiç bilinmeyen anılar, hatıralar, belge ve fotoğraflarla okuyucu karşısına çıkan Fehmi Çalmuk; İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nde asistanlığa başladığı 1951 yılından aktif siyasete girdiği 1969 yılına kadar geçen süreci bir sarraf titizliği ile okuyucuya aktarıyor.
Biyografi serisinin 2'inci cildinde Necmettin Erbakan'ın tasavvuf geleneğinde Abdülaziz Bekkine, Yörükzade Ahmet Efendi ve Mehmet Zahit Kotku ile ilişkileri ince ayrıntısına kadar ele alınıyor. Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi geleneği Erbakan'ın bilim hayatına, sanayi yatırımı olarak Gümüş Motor fabrikasının kurulmasına ve Devrim otomobil projesinde yer almasına, siyasete girişine kadar etkin rol oynuyor. Erbakan'ın hayatında önemli olduğu kadar belirleyici ikinci unsur ise kültürel hayatında, sivil toplum örgütleri ve "Anadoluculuk" fikriyatı çevresinde buluşan Milliyetçi, Mukaddesatçı fikir adamları...Prof. Dr. Mümtaz Turhan, Prof. Dr. Oğuz Remzi Arık, Tahsin Demiray ve Ord. Prof. Ali Fuat Başgil...Erbakan'ın Milli Selamet Partisi kurulana kadar fikri ve siyasi tavrı bu geleneğe dayanıyor.
Anadolu'nun kalkınması; Cumhuriyet'in ilk döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ten alınan sanayileşme mirasının, uzun bir dönem rafa kalktığı Milli Şef dönemine şiddetli bir reaksiyon olarak 1950'li yıllardan sonra hızla gelişmiştir. Batılılaşmanın çağdaşlaşma olarak algılandığı bunun da birebir kültürel entegre olmakla sağlanacağı fikrinin ret edildiği bu dönemde, Batı'nın teknolojik ve sanayi alanında gelişmesinin Anadolu'nun kültürel ve manevi ruh kökü üzerinde olacağı fikrini savunanlar arasında Erbakan da vardır. Zira Erbakan'ın Gümüş Motor deneyimi, bu dönemde genel başkanlığını yaptığı Sanat Mektepleri Derneği'nin "yerli otomobil" konferansları, 27 Mayıs darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi'nin Bakanlar Kurulu'na verilen "Sanayi Konferansları" bu temel üzerinde bina edilmiştir.
Türkiye'nin yerli motor fabrikalarından biri olan Gümüş Motor fabrikası sanayileşmenin ilk örneklerinden biri olmasının yanında yerli otomobilin alt yapısını oluşturan bir yatırımdır. Tarımsal alanda sulu tarımın gelişmesini sağlayan Derinkuyu su pompalarının imalatının yapıldığı tek fabrikadır. Erbakan'ın "Devrim otomobili" önermesindeki temel dayanak Gümüş Motor projesidir. Sanayileşme ve kalkınma ideali bu dönemde kurulan siyasi partilerin olduğu kadar Milli Birlik Komitesi'nde en büyük hedefidir. Devrim otomobilinin tamamen yerli kaynaklarla ile imal edilmesi bir anlamda bağımsızlığın da simgesi haline gelmiştir. Ekonomik alanda sömürüye, ithal ve montaj sanayine milli bir itiraz olarak geliştirilen Devrim otomobili kısa soluklu bir devlet hamlesi olarak kaldı.
Bu deneyim Erbakan'ın Türkiye Odalar Birliği'ne sanayi dairesi başkanı, genel sekreter ve genel başkanlığa kadar yükselmesini sağlamıştır. Erbakan'ın kalkınma ve sanayileşme temelini bu kez Anadolu tüccarlara dayandırmış, geliştirdiği yatırım politikaları, kısa zamanda yaygınlaşmış, devlet kredilerinin en ücra Anadolu illerine kadar ulaşmasını sağlamıştır. Odalar Birliği deneyimi demokratikleşmenin ana omurgasını oluşturan katılımcılığın, sanayi alanında uygulanması, diğer bir anlatımla halkın ekonomik talebinin ve milli gelirin artmasına ivme kazandırmıştır.
Odalar Birliği deneyimi, siyasetin büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının yönlendirmesine ve haksız rekabetin oluşmasına ve devlet imkanlarının mutlu bir azınlığın elinde tutulmasına karşı geliştirilen Anadolu temelli bir başkaldırıdır. Bu nedenle Erbakan'ın siyasi olarak engellemesi, siyasete alanına girmesini gerekli kılmıştır. AP'nin kuruluşunda fikri katkıda bulanan Erbakan'ın muhafazakar, milliyetçi, mukaddesatçı çizgiden giderek uzaklaşan partiye, can suyu olarak katılması dışlanan kesimlerin umudu olmasına neden olmuştur.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın bağımsız milletvekili adaylığına kadar bulunduğu siyasi çevrenin bir anlamda röntgeni de çekmektedir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Adalet Partisi kadrolarıyla yakın ilişkisi, bu kadrolar ile Türkiye'nin geleceğine ilişkin ekonomik alanda kalkınmacı olduğu kadar sosyolojik alanda toplumcu bir modelin içinde bulunması, siyasi anlamda da önemli bir birikimin oluşturulmasıdır. Kitap Erbakan'ın; 1965 yılında Alparslan Türkeş'in genel başkanlığındaki CMKP'nin Samsun kontenjan adayı gösterilmesiyle başlayan siyasi deneyiminin yol haritasına da ışık tutmaktadır.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın 1967 yılında Nermin Saatçioğlu ile evlenmesine, eşinin neden ve ne şekilde başını örttüğüne, O'nun aile ilişkilerine de kapı açmaktadır. Profesör kardeşlerin en küçüğü olan Necmettin Erbakan'ın dermotoloji ve göz alanında dünyada ün yapmış abileri Nizamettin Erbakan ve Selahattin Erbakan ile ilgili bilinmeyen bilgiler de kitapta yer almaktadır.
Necmettin Erbakan ile ilgili yine hiç bilinmeyen anılar, hatıralar, belge ve fotoğraflarla okuyucu karşısına çıkan Fehmi Çalmuk; İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nde asistanlığa başladığı 1951 yılından aktif siyasete girdiği 1969 yılına kadar geçen süreci bir sarraf titizliği ile okuyucuya aktarıyor.
Biyografi serisinin 2'inci cildinde Necmettin Erbakan'ın tasavvuf geleneğinde Abdülaziz Bekkine, Yörükzade Ahmet Efendi ve Mehmet Zahit Kotku ile ilişkileri ince ayrıntısına kadar ele alınıyor. Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi geleneği Erbakan'ın bilim hayatına, sanayi yatırımı olarak Gümüş Motor fabrikasının kurulmasına ve Devrim otomobil projesinde yer almasına, siyasete girişine kadar etkin rol oynuyor. Erbakan'ın hayatında önemli olduğu kadar belirleyici ikinci unsur ise kültürel hayatında, sivil toplum örgütleri ve "Anadoluculuk" fikriyatı çevresinde buluşan Milliyetçi, Mukaddesatçı fikir adamları...Prof. Dr. Mümtaz Turhan, Prof. Dr. Oğuz Remzi Arık, Tahsin Demiray ve Ord. Prof. Ali Fuat Başgil...Erbakan'ın Milli Selamet Partisi kurulana kadar fikri ve siyasi tavrı bu geleneğe dayanıyor.
Anadolu'nun kalkınması; Cumhuriyet'in ilk döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ten alınan sanayileşme mirasının, uzun bir dönem rafa kalktığı Milli Şef dönemine şiddetli bir reaksiyon olarak 1950'li yıllardan sonra hızla gelişmiştir. Batılılaşmanın çağdaşlaşma olarak algılandığı bunun da birebir kültürel entegre olmakla sağlanacağı fikrinin ret edildiği bu dönemde, Batı'nın teknolojik ve sanayi alanında gelişmesinin Anadolu'nun kültürel ve manevi ruh kökü üzerinde olacağı fikrini savunanlar arasında Erbakan da vardır. Zira Erbakan'ın Gümüş Motor deneyimi, bu dönemde genel başkanlığını yaptığı Sanat Mektepleri Derneği'nin "yerli otomobil" konferansları, 27 Mayıs darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi'nin Bakanlar Kurulu'na verilen "Sanayi Konferansları" bu temel üzerinde bina edilmiştir.
Türkiye'nin yerli motor fabrikalarından biri olan Gümüş Motor fabrikası sanayileşmenin ilk örneklerinden biri olmasının yanında yerli otomobilin alt yapısını oluşturan bir yatırımdır. Tarımsal alanda sulu tarımın gelişmesini sağlayan Derinkuyu su pompalarının imalatının yapıldığı tek fabrikadır. Erbakan'ın "Devrim otomobili" önermesindeki temel dayanak Gümüş Motor projesidir. Sanayileşme ve kalkınma ideali bu dönemde kurulan siyasi partilerin olduğu kadar Milli Birlik Komitesi'nde en büyük hedefidir. Devrim otomobilinin tamamen yerli kaynaklarla ile imal edilmesi bir anlamda bağımsızlığın da simgesi haline gelmiştir. Ekonomik alanda sömürüye, ithal ve montaj sanayine milli bir itiraz olarak geliştirilen Devrim otomobili kısa soluklu bir devlet hamlesi olarak kaldı.
Bu deneyim Erbakan'ın Türkiye Odalar Birliği'ne sanayi dairesi başkanı, genel sekreter ve genel başkanlığa kadar yükselmesini sağlamıştır. Erbakan'ın kalkınma ve sanayileşme temelini bu kez Anadolu tüccarlara dayandırmış, geliştirdiği yatırım politikaları, kısa zamanda yaygınlaşmış, devlet kredilerinin en ücra Anadolu illerine kadar ulaşmasını sağlamıştır. Odalar Birliği deneyimi demokratikleşmenin ana omurgasını oluşturan katılımcılığın, sanayi alanında uygulanması, diğer bir anlatımla halkın ekonomik talebinin ve milli gelirin artmasına ivme kazandırmıştır.
Odalar Birliği deneyimi, siyasetin büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının yönlendirmesine ve haksız rekabetin oluşmasına ve devlet imkanlarının mutlu bir azınlığın elinde tutulmasına karşı geliştirilen Anadolu temelli bir başkaldırıdır. Bu nedenle Erbakan'ın siyasi olarak engellemesi, siyasete alanına girmesini gerekli kılmıştır. AP'nin kuruluşunda fikri katkıda bulanan Erbakan'ın muhafazakar, milliyetçi, mukaddesatçı çizgiden giderek uzaklaşan partiye, can suyu olarak katılması dışlanan kesimlerin umudu olmasına neden olmuştur.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın bağımsız milletvekili adaylığına kadar bulunduğu siyasi çevrenin bir anlamda röntgeni de çekmektedir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Adalet Partisi kadrolarıyla yakın ilişkisi, bu kadrolar ile Türkiye'nin geleceğine ilişkin ekonomik alanda kalkınmacı olduğu kadar sosyolojik alanda toplumcu bir modelin içinde bulunması, siyasi anlamda da önemli bir birikimin oluşturulmasıdır. Kitap Erbakan'ın; 1965 yılında Alparslan Türkeş'in genel başkanlığındaki CMKP'nin Samsun kontenjan adayı gösterilmesiyle başlayan siyasi deneyiminin yol haritasına da ışık tutmaktadır.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın 1967 yılında Nermin Saatçioğlu ile evlenmesine, eşinin neden ve ne şekilde başını örttüğüne, O'nun aile ilişkilerine de kapı açmaktadır. Profesör kardeşlerin en küçüğü olan Necmettin Erbakan'ın dermotoloji ve göz alanında dünyada ün yapmış abileri Nizamettin Erbakan ve Selahattin Erbakan ile ilgili bilinmeyen bilgiler de kitapta yer almaktadır.
Hoton Yayınları. eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın bugüne hiç yayınlanmamış belge ve fotoğraflarından oluşan kaynak niteliğindeki "Das İst Erbakan" serisinin 2'inci cildi yayınlandı. Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk'un kaleme aldığı ''Das İst Erbakan"' serisinin 2'inci cildi ''Anadolu'nun Sanayileşme Sevdası" ismini taşıyor.
Necmettin Erbakan ile ilgili yine hiç bilinmeyen anılar, hatıralar, belge ve fotoğraflarla okuyucu karşısına çıkan Fehmi Çalmuk; İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nde asistanlığa başladığı 1951 yılından aktif siyasete girdiği 1969 yılına kadar geçen süreci bir sarraf titizliği ile okuyucuya aktarıyor.
Biyografi serisinin 2'inci cildinde Necmettin Erbakan'ın tasavvuf geleneğinde Abdülaziz Bekkine, Yörükzade Ahmet Efendi ve Mehmet Zahit Kotku ile ilişkileri ince ayrıntısına kadar ele alınıyor. Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi geleneği Erbakan'ın bilim hayatına, sanayi yatırımı olarak Gümüş Motor fabrikasının kurulmasına ve Devrim otomobil projesinde yer almasına, siyasete girişine kadar etkin rol oynuyor. Erbakan'ın hayatında önemli olduğu kadar belirleyici ikinci unsur ise kültürel hayatında, sivil toplum örgütleri ve "Anadoluculuk" fikriyatı çevresinde buluşan Milliyetçi, Mukaddesatçı fikir adamları...Prof. Dr. Mümtaz Turhan, Prof. Dr. Oğuz Remzi Arık, Tahsin Demiray ve Ord. Prof. Ali Fuat Başgil...Erbakan'ın Milli Selamet Partisi kurulana kadar fikri ve siyasi tavrı bu geleneğe dayanıyor.
Anadolu'nun kalkınması; Cumhuriyet'in ilk döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ten alınan sanayileşme mirasının, uzun bir dönem rafa kalktığı Milli Şef dönemine şiddetli bir reaksiyon olarak 1950'li yıllardan sonra hızla gelişmiştir. Batılılaşmanın çağdaşlaşma olarak algılandığı bunun da birebir kültürel entegre olmakla sağlanacağı fikrinin ret edildiği bu dönemde, Batı'nın teknolojik ve sanayi alanında gelişmesinin Anadolu'nun kültürel ve manevi ruh kökü üzerinde olacağı fikrini savunanlar arasında Erbakan da vardır. Zira Erbakan'ın Gümüş Motor deneyimi, bu dönemde genel başkanlığını yaptığı Sanat Mektepleri Derneği'nin "yerli otomobil" konferansları, 27 Mayıs darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi'nin Bakanlar Kurulu'na verilen "Sanayi Konferansları" bu temel üzerinde bina edilmiştir.
Türkiye'nin yerli motor fabrikalarından biri olan Gümüş Motor fabrikası sanayileşmenin ilk örneklerinden biri olmasının yanında yerli otomobilin alt yapısını oluşturan bir yatırımdır. Tarımsal alanda sulu tarımın gelişmesini sağlayan Derinkuyu su pompalarının imalatının yapıldığı tek fabrikadır. Erbakan'ın "Devrim otomobili" önermesindeki temel dayanak Gümüş Motor projesidir. Sanayileşme ve kalkınma ideali bu dönemde kurulan siyasi partilerin olduğu kadar Milli Birlik Komitesi'nde en büyük hedefidir. Devrim otomobilinin tamamen yerli kaynaklarla ile imal edilmesi bir anlamda bağımsızlığın da simgesi haline gelmiştir. Ekonomik alanda sömürüye, ithal ve montaj sanayine milli bir itiraz olarak geliştirilen Devrim otomobili kısa soluklu bir devlet hamlesi olarak kaldı.
Bu deneyim Erbakan'ın Türkiye Odalar Birliği'ne sanayi dairesi başkanı, genel sekreter ve genel başkanlığa kadar yükselmesini sağlamıştır. Erbakan'ın kalkınma ve sanayileşme temelini bu kez Anadolu tüccarlara dayandırmış, geliştirdiği yatırım politikaları, kısa zamanda yaygınlaşmış, devlet kredilerinin en ücra Anadolu illerine kadar ulaşmasını sağlamıştır. Odalar Birliği deneyimi demokratikleşmenin ana omurgasını oluşturan katılımcılığın, sanayi alanında uygulanması, diğer bir anlatımla halkın ekonomik talebinin ve milli gelirin artmasına ivme kazandırmıştır.
Odalar Birliği deneyimi, siyasetin büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının yönlendirmesine ve haksız rekabetin oluşmasına ve devlet imkanlarının mutlu bir azınlığın elinde tutulmasına karşı geliştirilen Anadolu temelli bir başkaldırıdır. Bu nedenle Erbakan'ın siyasi olarak engellemesi, siyasete alanına girmesini gerekli kılmıştır. AP'nin kuruluşunda fikri katkıda bulanan Erbakan'ın muhafazakar, milliyetçi, mukaddesatçı çizgiden giderek uzaklaşan partiye, can suyu olarak katılması dışlanan kesimlerin umudu olmasına neden olmuştur.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın bağımsız milletvekili adaylığına kadar bulunduğu siyasi çevrenin bir anlamda röntgeni de çekmektedir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Adalet Partisi kadrolarıyla yakın ilişkisi, bu kadrolar ile Türkiye'nin geleceğine ilişkin ekonomik alanda kalkınmacı olduğu kadar sosyolojik alanda toplumcu bir modelin içinde bulunması, siyasi anlamda da önemli bir birikimin oluşturulmasıdır. Kitap Erbakan'ın; 1965 yılında Alparslan Türkeş'in genel başkanlığındaki CMKP'nin Samsun kontenjan adayı gösterilmesiyle başlayan siyasi deneyiminin yol haritasına da ışık tutmaktadır.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın 1967 yılında Nermin Saatçioğlu ile evlenmesine, eşinin neden ve ne şekilde başını örttüğüne, O'nun aile ilişkilerine de kapı açmaktadır. Profesör kardeşlerin en küçüğü olan Necmettin Erbakan'ın dermotoloji ve göz alanında dünyada ün yapmış abileri Nizamettin Erbakan ve Selahattin Erbakan ile ilgili bilinmeyen bilgiler de kitapta yer almaktadır.
Necmettin Erbakan ile ilgili yine hiç bilinmeyen anılar, hatıralar, belge ve fotoğraflarla okuyucu karşısına çıkan Fehmi Çalmuk; İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nde asistanlığa başladığı 1951 yılından aktif siyasete girdiği 1969 yılına kadar geçen süreci bir sarraf titizliği ile okuyucuya aktarıyor.
Biyografi serisinin 2'inci cildinde Necmettin Erbakan'ın tasavvuf geleneğinde Abdülaziz Bekkine, Yörükzade Ahmet Efendi ve Mehmet Zahit Kotku ile ilişkileri ince ayrıntısına kadar ele alınıyor. Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi geleneği Erbakan'ın bilim hayatına, sanayi yatırımı olarak Gümüş Motor fabrikasının kurulmasına ve Devrim otomobil projesinde yer almasına, siyasete girişine kadar etkin rol oynuyor. Erbakan'ın hayatında önemli olduğu kadar belirleyici ikinci unsur ise kültürel hayatında, sivil toplum örgütleri ve "Anadoluculuk" fikriyatı çevresinde buluşan Milliyetçi, Mukaddesatçı fikir adamları...Prof. Dr. Mümtaz Turhan, Prof. Dr. Oğuz Remzi Arık, Tahsin Demiray ve Ord. Prof. Ali Fuat Başgil...Erbakan'ın Milli Selamet Partisi kurulana kadar fikri ve siyasi tavrı bu geleneğe dayanıyor.
Anadolu'nun kalkınması; Cumhuriyet'in ilk döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ten alınan sanayileşme mirasının, uzun bir dönem rafa kalktığı Milli Şef dönemine şiddetli bir reaksiyon olarak 1950'li yıllardan sonra hızla gelişmiştir. Batılılaşmanın çağdaşlaşma olarak algılandığı bunun da birebir kültürel entegre olmakla sağlanacağı fikrinin ret edildiği bu dönemde, Batı'nın teknolojik ve sanayi alanında gelişmesinin Anadolu'nun kültürel ve manevi ruh kökü üzerinde olacağı fikrini savunanlar arasında Erbakan da vardır. Zira Erbakan'ın Gümüş Motor deneyimi, bu dönemde genel başkanlığını yaptığı Sanat Mektepleri Derneği'nin "yerli otomobil" konferansları, 27 Mayıs darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi'nin Bakanlar Kurulu'na verilen "Sanayi Konferansları" bu temel üzerinde bina edilmiştir.
Türkiye'nin yerli motor fabrikalarından biri olan Gümüş Motor fabrikası sanayileşmenin ilk örneklerinden biri olmasının yanında yerli otomobilin alt yapısını oluşturan bir yatırımdır. Tarımsal alanda sulu tarımın gelişmesini sağlayan Derinkuyu su pompalarının imalatının yapıldığı tek fabrikadır. Erbakan'ın "Devrim otomobili" önermesindeki temel dayanak Gümüş Motor projesidir. Sanayileşme ve kalkınma ideali bu dönemde kurulan siyasi partilerin olduğu kadar Milli Birlik Komitesi'nde en büyük hedefidir. Devrim otomobilinin tamamen yerli kaynaklarla ile imal edilmesi bir anlamda bağımsızlığın da simgesi haline gelmiştir. Ekonomik alanda sömürüye, ithal ve montaj sanayine milli bir itiraz olarak geliştirilen Devrim otomobili kısa soluklu bir devlet hamlesi olarak kaldı.
Bu deneyim Erbakan'ın Türkiye Odalar Birliği'ne sanayi dairesi başkanı, genel sekreter ve genel başkanlığa kadar yükselmesini sağlamıştır. Erbakan'ın kalkınma ve sanayileşme temelini bu kez Anadolu tüccarlara dayandırmış, geliştirdiği yatırım politikaları, kısa zamanda yaygınlaşmış, devlet kredilerinin en ücra Anadolu illerine kadar ulaşmasını sağlamıştır. Odalar Birliği deneyimi demokratikleşmenin ana omurgasını oluşturan katılımcılığın, sanayi alanında uygulanması, diğer bir anlatımla halkın ekonomik talebinin ve milli gelirin artmasına ivme kazandırmıştır.
Odalar Birliği deneyimi, siyasetin büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının yönlendirmesine ve haksız rekabetin oluşmasına ve devlet imkanlarının mutlu bir azınlığın elinde tutulmasına karşı geliştirilen Anadolu temelli bir başkaldırıdır. Bu nedenle Erbakan'ın siyasi olarak engellemesi, siyasete alanına girmesini gerekli kılmıştır. AP'nin kuruluşunda fikri katkıda bulanan Erbakan'ın muhafazakar, milliyetçi, mukaddesatçı çizgiden giderek uzaklaşan partiye, can suyu olarak katılması dışlanan kesimlerin umudu olmasına neden olmuştur.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın bağımsız milletvekili adaylığına kadar bulunduğu siyasi çevrenin bir anlamda röntgeni de çekmektedir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Adalet Partisi kadrolarıyla yakın ilişkisi, bu kadrolar ile Türkiye'nin geleceğine ilişkin ekonomik alanda kalkınmacı olduğu kadar sosyolojik alanda toplumcu bir modelin içinde bulunması, siyasi anlamda da önemli bir birikimin oluşturulmasıdır. Kitap Erbakan'ın; 1965 yılında Alparslan Türkeş'in genel başkanlığındaki CMKP'nin Samsun kontenjan adayı gösterilmesiyle başlayan siyasi deneyiminin yol haritasına da ışık tutmaktadır.
Das ist Erbakan serisinin ikinci cildi; Erbakan'ın 1967 yılında Nermin Saatçioğlu ile evlenmesine, eşinin neden ve ne şekilde başını örttüğüne, O'nun aile ilişkilerine de kapı açmaktadır. Profesör kardeşlerin en küçüğü olan Necmettin Erbakan'ın dermotoloji ve göz alanında dünyada ün yapmış abileri Nizamettin Erbakan ve Selahattin Erbakan ile ilgili bilinmeyen bilgiler de kitapta yer almaktadır.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.